Ancak Allah'tan 'İçi titreyerek korkan' öğüt alır-düşünür.

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
A'la Suresi

A’lâ, “en yüce” demek olup sûre Mekke döneminde nâzil olmuştur. 19 âyettir. Adını ilk âyetindeki aynı ifadeden almıştır.





87_1.gif
87_2.gif
87_3.gif
87_4.gif
87_5.gif
1-2-3-4-5. Rabbinin yüce adını tesbih et (“Sübhâne Rabbiye’l A’lâ” de). O (her şeyi) yaratıp düzenine koyan (her şeyi) takdir ed(ip yarat)an ve ona göre de uygun yolu (ilham edip) gösteren,(1) (yemyeşil) otlağı çıkaran, sonra da onu, siyahımsı çer çöp haline çevirendir.(2)

87_6.gif
87_7.gif
6-7. (Resûlüm!) Sana (Kur’an’ı) okutacağız; artık (dilememiz dışında) sen asla unutmayacaksın. Yalnız Allah’ın (nesh etmek için) dilediği başka. Çünkü O, açığı da bilir, gizliyi de.

87_8.gif
8. Seni en kolay olana muvaffak kılacağız.
 

Mektûm

Doçent
Katılım
4 Şub 2007
Mesajlar
557
Tepkime puanı
248
Puanları
0
87_9.gif
9. O halde öğüt (ve hatırlatmak) fayda verirse (de vermezse de, sen) öğüt verme (ve hatırlatma işi)ne devam et.

87_10.gif
10. (Allah’a) saygısı olan, öğüt alacak (emrine uygun yaşayacak)tır.
87_11.gif
87_12.gif
87_13.gif
11-12-13. Âsî/kötü olan kimse de ondan kaçınacak ama o en büyük ateşe girecektir. Sonra orada o, ne ölecek ne de yaşayacaktır. [krş. 4/56; 20/74; 25/14]

87_14.gif
87_15.gif
14-15. Doğrusu, hem (günahlardan) temizlenen hem de Rabbinin adını (tesbih, tehlîl ve tekbirle) anıp namaz kılan mutluluğa/kurtuluşa ermiştir.

(Bu iki âyette sırasıyla amellerin üç derecesi ve böylece mutluluk formülü verilmektedir).

87_16.gif
87_17.gif
16-17. Fakat! (Ey gafiller!) Siz, (geçici) dünya hayatını üstün tutuyorsunuz. Âhiret ise, hem daha hayırlı, hem de devamlı (ve sonsuz)dur.

87_18.gif
87_19.gif
18-19. Muhakkak ki bu (14-18. âyetlerde geçen öğütler) evvelki sahîfelerde, İbrahim ve Musa’nın sahîfelerinde de vardır. [krş. 53/36-37]

DİPNOTLAR:


1. Her şeyin bir kaderi olduğuna dair bk. 25/2; 54/49.

2. Âyetteki “ğusâ” kelimesi, sel köpüğü anlamına da gelmektedir. O zaman tercüme şöyle olur: “Sonra da onu (otlağı) siyahımsı bir sel köpüğü haline çevirendir.” Belki uzun zaman sonra bunlar yer altında petrol ve kömür haline gelmiş olabilir.
 
Üst