ANAYASADA EN RAHATSIZ EDEN MADDE(!) - 26. MADDE - Ahmet Alp HAN

ahze21

Yasaklı
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
550
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
46
"Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar." TC. ANAYASASI, 26. maddesi.

AKP'nin hükümeti devraldığı günden bu yana (yaklaşık on üç yıl) taahhüt ettiği ama "darbe anayasası" dediği halde değiştirmediği TC ANAYASASI bir gün, bir vesileyle değiştirilse, ilk değiştirilmesi elzem görülecek maddesi yukarıdaki olacaktır sanırım. Bu öngörüyü nasıl edindiğimi soran biri çıkarsa diye şu örneği vermem yeterli olur sanırım:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret iddiasıyla 2 gazeteci toplam 11 ay 20 gün ertelemeli hapse ve 7 bin TL para cezasına; 61 kişi de, toplam 31 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 332 bin 660 TL para cezasına mahkum edildi. 2013 yılında, Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla 8’i gazeteci toplam 11 kişiye 3 yıl 7 ay 7 gün hapis ve 59 bin 700 TL de para cezası verilmişti.

2014’te bir zamanların Başbakanı ve şimdilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret veya kişilik haklarına saldırı suçlamasıyla 20’si gazeteci, 2’si karikatüriste toplam 18 ceza veya tazminat davası görüldü. Bunların haricinde 167 şahıs hakkında aynı suçlamayla 46 dava açıldı.

Türkiye'de, gazetecilere karşı açılmış, kamuoyunun da yakından takip ettiği öyle davalar var ki sorumlu olduğu uluslararası sözleşmelerle, maalesef çelişiyor. Türkiye'nin altına imza attığı sözleşmelerin en az altısında bu konuda (hükümetin, neden konduğunu anlayamadığı) yasaklama bulunuyor. Bunların kimi bağladığını belirtmek içinse Türkiye'nin AİHM'de görülen davalarına bir göz atmak yeterlidir:

2014 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), aralarında 9 gazeteci ve 1 medya organının da bulunduğu kişi ve kurumlarca açılan davalarda Türkiye’yi ifade özgürlüğünü ihlal ettiği ve her nedense(!) bu dosyalarda adil yargılama yapmadığı gerekçesiyle toplam 135 bin 612 avro (394 bin 320 TL) tazminat ödemeye bir çırpıda mahkum ediverdi. 2013’te ise, 2’si gazeteci 29 kişinin ve 11 yayın kuruluşunun açmış olduğu davalarda mahkumiyet toplamı 198 bin 935 avrocuk (507 bin 417 TL) idi. (Gemi değil de "gemicik" der gibi oldu)

Hükümetimizin pek de haz etmediğini anladığımız AİHM, 2013 yılında olduğu gibi 2014 yılında da Türkiye ile ilgili 24 karar verdi. Avrupa Konseyine üye 47 üye devletle ilgili toplam 47 karar verilirken kararların yüzde 50’sinden fazlası, daha geçen sene Davutoğlu'nun söylediği gibi "GAZETECİLERİN akşam eve gidebilecek kadar özgür olduğu" Türkiye'miz hakkındaydı. Ve yine maalesef güzel ülkemiz Türkiye hakkında, 1954’den beri ifade özgürlüğünü ihlalden 248 karar hükme bağlandı ve ezici çoğunluğu mahkumiyetti.

Bütün bunları kime mi anlatıyorum? Tabi ki, pek saygıdeğer ve muhterem basınsavar bürokrasi çevresine! Tabi, dinleyen veya hiç olmazsa duyan varsa!

Pek muhterem koltuk sever, gazete sevmez ve kulakları sağır beyefendiler! Bu "fakir"in size bir sözü olmaz, olamaz da. Haşa, ne haddimize! Lakin, anayasamızda ki 26. maddeyi bir gün değiştirseniz bile şu aşağıdakileri size duyuran yabancıları da mı içeri atacaksınız?

Hiç sanmam. Çünkü "zalimin gücü zayıfa yeter" elbette. Ama unutmayın ki mazlumun da Allah'ı (cc) var!


"İfade ve haber alma özgürlüğü:
1. Herkes, ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ulusal sınırlarla kısıtlanmaksızın bir görüşe sahip olma, haber ve düşünceleri elde etme ve bunları ulaştırma özgürlüğünü içerir.
2. Basının özgürlüğü ve çoğulculuğuna saygi gösterilmelidir." AVRUPA BİRLİĞİ TEMEL HAKLAR BİLDİRGESİ, 11. Maddesi.

"1. Herkesin karışmasız görüş edinme hakkı vardır.
2. Herkesin anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, ister sözlü, yazılı ya da basılı sanat biçiminde, ister seçilen başka iletişim yoluyla olsun, sınır tanımaksızın, her türlü bilgi ve düşünceyi araştırma, alma ve verme özgürlüğünü de içerir.
3. Bu maddenin 2. fıkrasında öngörülen hakların kullanılması, ödev ve sorumlulukları da içerir. Bu nedenle belli kısıtlamalara bağlı olabilir. Ancak, bunlar yasayla öngörülen ve
a- Başkalarının haklarına ve adına saygı göstermek
b- Ulusal güvenliği ya da kamu düzenini ya da kamu sağlığını ya da genel ahlakı korumak; için gerekli olan kısıtlamalar olabilir." SİYASİ VE MEDENİ HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ'nin 19. maddesi.

Ahmet Alp HAN
GlobalHaber tv
Twitter: @ahze22
 

redyellow

Kıdemli Üye
Katılım
20 Nis 2010
Mesajlar
2,262
Tepkime puanı
875
Puanları
113
Konum
ankara
Web sitesi
redyellow.besaba.com
Aslında anayasanın TÜMÜ rahatsız edici. Tüm derken USLUBU.

Anayasanın hemen her maddesi lastik gibi her iktidarın kendi kafasına göre yorumlayacağı, kendine doğru çekeceği bir uslupla yazılı.

Anayasa ÇOK NET İFADELERLE, KESKİN ÇİZGİLERLE yazılmalıdır ki her iktidar kendine göre yontamasın.
 
Üst