Altıncı Vaktin Bereketi

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Bereketin adeta sağanak sağanak yağdığı bir vakitte, o bereketleri göndereni hatırlamak, O’nun huzuruna çıkmak, O’nun kulu olduğumuzun farkına varmak… İşte kuşluk namazı bu. İki rekât; imkân varsa dört, altı, sekiz, on iki…


Beş vakit bizim için çok değerli, çok anlamlıdır. Minarelerden davet gelir, camilere gideriz. Yetişemezsek eğer, bulunduğumuz yerlerde hazırlığımızı yapar, yüce huzura dururuz.

Bir altıncı vakit var ki, onda farz olarak bize emanet edilmiş bir namaz yok. Ama Efendimiz s.a.v.’in diliyle bereketinin haber verildiği bir sünnet namaz var: Kuşluk namazı…

Pek Çok Şeyin Yerine


Büyük sahabi Hz. Ebu Zerr r.a., maneviyatımızı bereketlendirecek bir hadis rivayet etti. O hadiste Rasul-i Ekrem s.a.v. şöyle buyurdu:

Her insan üç yüz altmış tane eklem kemiğinden yaratılmıştır…” (Müslim, Zekât 54)

“Her birinizin her bir eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. İşte bu sebeple:

• Her tesbih (sübhanellah) bir sadaka;

• Her hamd (elhamdülillah) bir sadaka;

• Her tehlil (lâ ilâhe illallah) bir sadaka;

• Her tekbir (Allahu ekber) bir sadaka;

• İyiliği tavsiye etmek sadaka;

• Kötülükten sakındırmak sadakadır.

Kuşluk vakti kılınan iki rekât namaz ise bunların yerini tutar.”

(Buharî, Sulh 11, Cihad 72, 128; Müslim, Müsafirîn 84, Zekât 56; Ebu Davud, Tatavvu 12, Edeb 160.)


O Vakit


Kuşluk namazı, Arapça “salâtü’dduhâ” diye bilinir. “Duhâ” güneşin doğuşundan yaklaşık 45–50 dakika sonra, güneşin yükselip ışığının iyice parladığı, etrafa yayıldığı, sıcaklığının arttığı zaman anlamına gelir. Bu zaman dilimi için, güneşin doğduktan sonra parlaklık kazandığı zaman anlamında “işrak” ismi de kullanılmıştır ama bu fazla yaygın değildir.

Güneşin bir mızrak boyu yükselmesinden, yani 45–50 dakika geçmesinden zeval vakti dediğimiz öğlen vaktine 45–50 dakika kalıncaya kadar kuşluk namazı kılınabilir. Genellikle âlimlerimizin tercih ettiği vakit ise günün dörtte birinin geçtiği ve güneşin yakmaya başladığı zamandır. Çünkü bu konuda bir hadis rivayet edilmiştir.

O hadiste Efendimiz s.a.v. kuşluk namazı kılanları “evvâbîn” diye isimlendirmiş ve şöyle buyurmuştur:

Evvâbînin (tevbe edip Allah’a çokça yönelip dönenlerin) namazı, sıcaktan deve yavrularının ayağı yandığı zamandır.(Müslim, Müsafirîn 143)

Ebu Hüreyre r.a., şöyle dedi: “Dostum Rasulullah s.a.v. bana her ay üç gün oruç tutmayı, (her gün) iki rekât kuşluk namazı kılmayı ve uyumadan önce vitri eda etmeyi tavsiye etti.

(Buharî, Teheccüd 33; Müslim, Müsafirîn 85, 86)


Kuşluk namazıyla ilgili rivayetleri değerlendiren âlimlerimiz şu sonuçlara varmışlardır: Malikî ve Şafiîler kuşluk namazının müekked (kuvvetli) sünnet olduğu kanaatindedirler. Hanefî ve Hanbelîlerin içinde bulunduğu çoğunluk ise müstehap olduğuna hükmetmişlerdir.

Kuşluk namazının iki rekâttan on iki rekâta kadar kılınabileceğiyle ilgili rivayetler mevcuttur. Bir hadis-i şerifte Efendimiz s.a.v. şöyle buyurmuştur:

Kuşluk namazını kim on iki rekât kılarsa, Allah onun için cennette altından bir köşk yapar.” (Tirmizî, Vitir 15)


Sabah Bereketine Teşekkür


Sabah namazından sonraki vaktin hayırlarla dolu bir vakit olduğunu hepimiz biliriz. Hatta sabah namazından sonra uyumayıp, işimizle meşgul olmamızın ne kadar bereketli olduğunu da tecrübe etmişizdir. Bereketin adeta sağanak sağanak yağdığı bir vakitte, o bereketleri göndereni hatırlamak, O’nun huzuruna çıkmak, O’nun kulu olduğumuzun farkına varmak…

İşte kuşluk namazı bu. İki rekât; imkân varsa dört, altı, sekiz, on iki…

Hem dünya bereketi, hem ahiret saadeti…

Bir de Peygamber s.a.v. Efendimizin şöyle bir ifadesini duyduktan sonra kuşluk namazını bir daha düşünmemiz gerekmez mi?

“Bu namaza ancak çok tevbe edip Allah’a çokça yönelenler (evvâbîn) devam eder.” (Hâkim, c.I, s.214)

Semerkand Dergisi

 
Üst