Allahu teâlâ, üzerinde kazaya kalmış namaz borcu bulunan kimsenin ve haram elbise giyen kimsenin namazını kabûl etmez sözü hadis midir?

bencan

Üye
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Allahu teâlâ, üzerinde kazaya kalmış namaz borcu bulunan kimsenin ve haram elbise giyen kimsenin namazını kabûl etmez sözü hadis midir?

Allahu teâlâ, üzerinde kazaya kalmış namaz borcu bulunan kimsenin ve haram elbise giyen kimsenin namazını kabûl etmez sözü hadis midir? Hadis ise nasıl anlamalıyız?

Bu ifadeyi barındıran bir hadis rivayetine rastlayamadık.

Hanbelî Mezhebi hariç, alimlerin cumhuruna göre gasp edilen/haram bir elbiseyle namaz kılanın namazı kabul olur.(bk. V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/800). Şüphesiz, namazın kabul olması demek mükemmel bir namaz olduğu anlamına gelmez. Yalnız kaza etmekle yükümlü tutulmayacak şekilde borcunu eda etmiş sayılır, ama sevabı çok az olur. Gasp edilen, sahibinin rızası olmayan bir arazide namaz kılmak da böyledir.(bk. a.g.e, 1/795).

Kaza borcu olan kimsenin kıldığı namazlarının kabul olduğu hususu dört mezhebin ittifakla kabul ettiği bir husustur. Yalnız Şafii alimlerine göre, kazası olan kimsenin -farz namazları değil- nafile namazları kılması doğru değildir.

Bu sebeple, soruda geçen ifadeler şayet bir hadis rivayeti olsa da sahih olmadığını veya başka bir tevilinin olduğunu düşünmek gerekir diye düşünüyoruz.

http://goo.gl/PKJ03R
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
İbadetler kendi içinde değerlendirilir. Namaz kılanın namazı makbuldür. Kılmadığı namazın da cezası vardır. Üzerindeki elbise başkasına ait çalıntı bir elbise ise onun da cezası vardır.
Bunları şöyle değerlendirelim:
Terazimiz var, bir kefesinde iyilikler (helaller), bir kefesinde ise kötülükler (haramlar) vardır.
Namaz kıldınız, 500 sevap aldınız, diyelim.
Namaz kılmadınız, 300 günah kazandınız.
Elbise çaldınız, bir de o elbiseyle namaz kıldınız, 300 günah kazandınız.
Netice:
500-600=-100 zarardasınız, yani cezanız var demektir.
O cezanızı çekeceksiniz.
Dolayısıyla, iyiliklerin de kötülüklerin de karşılığı vardır, kötülük, yapılan iyiliği yok etmez direk olarak, bunlar tartıda değerlendirilir.
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Islam'da kaza namazi diye birsey yoktur.
Zira ayetle sabittir ki "...Namaz bütün muminler icin (vakitleri belirlenmis) belirli zamanlarda kayitli (farz olan) bir ibadettir" (Nisa 103)

(Bir namazı vaktinde kılmayı unutan, hatırlayınca kılsın. Unutulan namazın bundan başka kefareti yoktur.) [Tirmizi, Ebu Davud, Nesai]

(Uyuyarak veya unutarak bir namazı vaktinde kılamayan, hatırlayınca kılsın.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud]

(Farzı unutan, imamla daha sonraki bir namazı kılarken hatırlasa, o namazını imamla kılsın, namazdan sonra, unuttuğunu kaza etsin. Sonra imamla kıldığını da iade etsin.)
[Taberani, Hatib]

(Resulullah, bir gecenin sonunda uyumuştu, güneş doğana kadar uyanamadı. Uyandı ve güneş yükselince kaza etti.
(Nesai)

Bakin hadislerde dahi kaza namazi gecmez. En azindan bizim anladigimiz sekilde yillarca kilinmamis namazlarin kazasi seklinde gecmez. Namazin terki icin dinimizde hicbir mazeret yoktur kazasi ise sadece dinin mesru saydigi unutma ve uyku halleri disinda.
 
Üst