ALLÂHU EKBER KELiMESiNiN OKUNUŞU

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
ALLÂHU EKBER KELiMESiNiN OKUNUŞU
Namazda Allâhu Ekber kelimesinin basindaki hemze harfinin A ile okumanin tehlikesi

Mesela Türkce kurallarina uyarak, Lafza-i Celâl'in hemzesinin "A"ile "Allâhu Ekber" diye okunmasi = Allah büyük müdür? manasinda oldugu icin namazi bozar.
Bilerek bu sekil söylersen küfür olur. Ilm-i halde "Nimet-ül-Islam" ve fikih kitablarina bakin.

Kalbî olsun, kavlî olsun Lafza-i Celâl'in zikredilmesi esnasinda basindaki hemze harfinin üstünle yani "e" olarak; sonundaki ها "hâ" harfinin cezmeli olarak telaffuz edilmesi şarttır.




Tasavvuf
Dilara Yayınları
Allame Şeyh İsmail Çetin [kuddise sırruh]
 

cicek demeti

Sükut
Katılım
7 Ocak 2011
Mesajlar
11,683
Tepkime puanı
3,778
Puanları
0
Evet bir harf bile baska manalara cekebiliyor..bu konulara cok dikkat edeilmesi lazimdir..Rabbi Tealam razi olsun,Resulu Ekrem efendimiz sizinle olsun kardesim...selam ve dua ile
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Son Fedaiciğim , bu konu teorik olarak ancak bukadar izah edilir, en iyisi bir bilen zattan ağız almaktır...Zira anlam bozulduğunda, malum namaz fâsid olur...Üstada çok teşekkür...Ablama da bil-mukabele diyorum..
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Harf değiştiğinde mna değişir amenna ..

Amma velakin

Hiç birimiz arap değiliz

Arap lehçesini tam manasıyla söylememiz mümkün değil

Elbette bazı ufak tefek hatalarımız olacak

Kimbilir kaç kere yanlış telaffuz ettik

Şimdi bilmeden, istemeden, yabancısı olduğumuz bir lehçede söylediğimiz bir söz bizi nasıl küfre götürür?

Bu mana bize değil, arapçayı tam bilip lehçesini konuşanlara bence

Bizim gibiler için "Ameller niyetlere göredir" hadisine göre niyetimiz neyse dediğimiz odur

Diye düşünüyorum
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Harf değiştiğinde mna değişir amenna ..

Amma velakin

Hiç birimiz arap değiliz

Arap lehçesini tam manasıyla söylememiz mümkün değil

Elbette bazı ufak tefek hatalarımız olacak

Kimbilir kaç kere yanlış telaffuz ettik

Şimdi bilmeden, istemeden, yabancısı olduğumuz bir lehçede söylediğimiz bir söz bizi nasıl küfre götürür?

Bu mana bize değil, arapçayı tam bilip lehçesini konuşanlara bence

Bizim gibiler için "Ameller niyetlere göredir" hadisine göre niyetimiz neyse dediğimiz odur

Diye düşünüyorum


:) ...
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Kardeşim lafzatullahı okumak içim arab olmaya lüzüm yokki...Üstad diyorki baştaki hemzeyi okurken türkçedeki ''A''sesi gibi okumaycaksın, zira bu durumda başta iki elif var gibi bir durum çıkar, arabcada başta elif(hemze) olursa ''mı'' soru eki gibi bir mana çıkar, o zaman anlam=haşa Allah var mı? olur...Baştaki hemzeyi e, lamı da kalın okursak bu durum zail olur...o kadar zor değilki..
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Kusura bakmayın ben biraz geç anlarım

Nasıl okuyacağımızı ve nasıl okumayacağımızı TÜRKÇE yazı ile yazar mısın?

Yani ben Allahu Ekber derken nasıl yazıyorsam öyle de okuyorum.

Allahu Ekber yazısındaki "A" harfini Türkçedeki gibi değil de hangi dildeki gibi okumam gerekiyor?
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Ilm-i halde "Nimet-ül-Islam" ve fikih kitablarina bakin.

Baktık

Copy/Paste ediyoruz

Kaynak: Büyük İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen (Darul kitap versionu)

İftitah Tekbiri

77- Namaza: "Allahü Ekber" diyerek başlanır. Bu bir iftitah (başlangıç) tekbiridir. Buna "Tahrime"de denir. İftitah tekbiri, ancak Yüce Allah'ın şanını yüceltecek olan O'na mahsus bir ifade ile yapılır. Bununla namaza girilmiş ve dünya işleri ile ilgili kesilmiş olur.

Tahrime, Hanefîlere göre namazın aslen bir rüknü değil, bir şartıdır, namazdan öncedir. Böyle olmakla beraber, namazın rükünlerine çok bitişik olduğu için bu da bir rükün sayılmıştır.
Üç İmama göre, tahrime de aslen namazın bir rüknüdür. Bu ayrı görüşlerden birtakım meseleler doğar.

78- Namaza başlarken "Allahü Ekber" yerine "Allahü'l-Kebîr" veya "Allahü Kebîr" yahut yalnız "Allah" denilmesi,de farz için yeterlidir. Bunlarda da Yüce Allah'ın şanını yükselten mana vardır. Fakat şu ifadelerle namaza başlanmaz: "Allahümmeğfîr lî, Estağfirullah, Eüzü Billah, Bismillâh." Çünkü bunlar birer dua sözleridir, yalnız tazimi ifade etmezler.

79- Bir elif ziyade ederek " اَللّهُ اَكْبَرْ= Allahü Ekbâr" denilmekle namaza başlanmış olmaz. Namaz içinde böyle denmesi, sahih olan görüşe göre namazı bozar; çünkü mana değişmiş olur.
"Allah" ismi celilinin elifine med (uzatma) ilavesiyle " اَللّهُ = Allah" denilmesi de, şübheyi ifade edeceği için namazı bozar.

Alimlerden Muhammed ibni Mükatil'e göre, eğer namaz kılan kimse, med ile medsizliği (bir harfi çekip çekmeme halini) ayıramayacak bir durumda ise, namazı bozulmaz. Fakat önceki söz esastır. Çünkü bu cehalet özür kabul edilmez.

80- "Allahü Ekber" yerinde Farsça'da kullanılan kâf harfi ile "Allahü Egber" denilse, bununla namaza başlanmış olur.

81- İmama uymak üzere ayakta alınan iftitah tekbirinin tamamı kıyam halinde alınması şarttır. Bunun için rükû halinde bulunan bir imama uyan kimse, kıyam halinde "Allahü Ekber" derken, "Ekber" sözünü rüküa vardıktan sonra diyecek olsa, imama uyması sahih olmaz.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Estğ. ,tatbikat olmayınca analşılma zor oluyor.Bilen birisinden öğrenmek doğru olandır.Bilindiği gibi arabcada hareke ve harf birbirinden ayrıdır, harf kendi cevheriyle kalın yahud ince vasıflarıyla okunur.Türkçemizde öyle değil., harf, vasfını harekesinden alır..Türkçemizde ''lam'' harflerinin kalın okunması için Lafza-i Celal öteden beri ''Allah'' diye ''A'' harfiyle yazılmaktadır, fakat yazılışı gibi ''Allah '' diye ''A'' ile okunması , bazı yerlerde ''Lam'' harfinin tabii meddinin şeddelerinin kısılması korkunç bir hatadır..

Arabcada fetha A ile E arasında bir ses verir.Ağız, türkçede E sesi cıkarılırken açıldığından biraz daha fazla açılırsa bu ses doğru olarak çıkar.Üstad İsmail Çetin Hocamızın dediğinin aynısını Ülkemizdeki en iyi ilmihal kabul edilen(Ulemamız) Nimeti islamîn ''Namazın Fiilerinin Terkibi Keyfiyeti'' kısmında şöyle deniyor:'' Eğer hemzeyi med ederse namaza başlangıcı olmaz..hemzenin meddini namaz esnasında ki tekbirde ederse namazı fasit(bozulur) olur.

Aynı kitabın 379. sahifesinde :Namazı Bozan lar bahsinde '',54. Tekbirde, yani ''Allahu ekber demekte, hemzeyi meddetmek..'' demektedir...Yani anlaşılan türkçedeki gibi ''A' sesini çıkarmakla hemze med edilmiş oluyor...Hasılı kelam bir bilenden dinlemek gerekir diye düşünüyorum..
 

türkü

Kıdemli Üye
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
4,973
Tepkime puanı
975
Puanları
0
ne diye bu başlıga her girdigimde "zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız" hadisini söyleyesim geliyor..önemsizleştirmek isteyip başka bir yanlışa düşmek istemem elbet ama yani nedir bu kadar ayrıntı? ha aklıma bir de "ilmihal bilgileri çok eksik bir milletiz..daha abdest sırasını dogru-dürüst bilmeyenler var bırakınız halka tefsir-meal okuma hevesini" diyen kur'an kursu ögretmeninin söyledikleri de geldi şu an:D
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
ne diye bu başlıga her girdigimde "zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız" hadisini söyleyesim geliyor..

Allah CC razı olsun

Şu yazıyı okuduğumda namaz kılmaya, kuran okumaya korktum

Herkesin lehçesi, telaffuzu farklı farklı

Mesela geçen bir abimzin çok hoşuna giden bir iş olmuş.

Bu iş amorti gibi oldu diyeceğine iş amortu gibi oldu dedi.

Onun lehçesi, şivesi o şeklide.

Şİmdi bu abimiz namaz kılarken de aynı lehçe ile "Allahu ekber" diyor

Ne olacak şimdi?

Ya da laz kardeşlerimizin şivesi apayrı

Mesela biz çıkacağım derken onlar çıkacağum diyor,

Ya da birisi ile karşılaştım şeker demiyor şeçer diyor

Ne olacak bu kimselerin durumu.

Şiveleri öyle diye namazları olmayacak mı?

Ya da şivelerinden dolayı haşa küfre mi girdiler ....
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
yukarıda bir arkadaş söylemiş, "el a'malu bi niyye" (ameller niyetlere göredir!)
kişi kasdetmedikçe ona doğrudan küfre düştüğünü söylemek caiz olmaz.
evet, Allah lafz-i celalinin ilk harfi olan ELİF harfini kişi uzatmak suretiyle 'AAllahu ekber" derse bu "Allah var mıdır?" manasına gelir ki namazı kesinlikle bozar. fakat elif harfini uzatarak okursa...
o yüzden kişi bunu mutlaka kat'iyetle uzatmadan söylemesi gerekiyor. kişi e ile a arası bir sesle bunu söyler söylemez hemen lam harfinin şeddesine yapışması gerekiyor.
"ellaahu ekber" diyerek...
oldu ki kazara kişi ilk harfini uzattı ise burada bir kasıt yok, hem küfür deyip cehenneme yollamanın bir alemi yok.
ama kişi burada işin doğrusunu öğrenip uygulamamakla günahkar olur.
istediğinde, işin içinde dünyalık olunca herşeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenen insan, ebedi saadeti için de asgarisinden bu gibi temel bilgileri öğrenmesi farzdır çünki...
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Soru

Bazı kimseler Fatiha suresinin 5. ve 6. ayetlerini "ihdinessıratalmüstakim sıratallezine" şeklinde okuyorlar. Bunun "ihdinessiratalmüstakim siratallezine" şeklinde okunması gerekmez mi? Böyle okuyarak kılınan namazlar kabul olur mu?
Cevap

Değerli Kardeşimiz;
Namazda yapılan bazı hataların namazı bozmadığını ifade edelim. Özellikle birbirne benzeyen harfleri karıştırmak namazı bozmaz. Buna göre Fatiha suresindeki birbirine benzeyen sin, sad; ya da dad, tı, zı harflerini karıştırmak birinin yerine diğerini okumak namazı bozmaz.

Namaz içinde meydana gelen bir okuyuş yanlışlığı ile namaz bozulur mu, bozulmaz mı konusu pek önemlidir. Buna dikkat gerekir. Kur'ân okurken bir hata yapılmasına veya okuyucunun sürçmesine Zelletü'l-Karî (Okuyucunun Sürçmesi) denir. Bu konuda başlıca esaslar şunlardır:

Kur'ân-ı Kerîm'in bir kelimesi kasden değiştirilir de, bununla mana değişmiş olursa, namaz ittifakla bozulur. Ancak kelime övgüye ait olup onun yerine yine övgüye ait bir lâfız okunmuş olursa bozulmaz. Fakat böyle bir davranış caiz görülmez.

Amma yanılarak değiştirilmiş olursa, bakılır: Eğer okunan lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunmaz, manası da Kur'ân'daki kelimenin manasından uzak olup aralarında fazla bir ayrılık bulunarak iki mana arasında bir ilgi bulunmazsa, bununla namaz ittifakla bozulur. "Hâzâ't-turâbu" yerine, "Hazâ'l-gubâru" okumak gibi. Fakat okunan lâfız tesbih, hamd ve zikir manasında ise bozulmaz.

Eş ve benzeri Kur'ân'da bulunmadığı halde, manası da bulunmayan bir lâfız hakkında da hüküm böyledir. "Yevmetüb-le's-serâiru" yerine, "Yevme tüblâs-serâilu" okunması gibi.

- Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunur da, bu lâfız, ile Kur'ân'daki kelimenin manası aşırı şekilde değişmemekle beraber ikisinin manası biribirinden uzak bulunursa İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur. İhtiyat da bundadır. Fakat İmam Ebû Yusuf ile diğer bazı fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. Çünkü bunda herkes için bir güçlük vardır. İnsanların çoğu bundan kurtulamaz. Onun için fetva da buna göredir.

- Yanılarak okunan bir lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunmamakla beraber bununla mana değişmeyecek olsa, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulmaz. Çünkü mana asıldır, en çok manaya önem verilir. Fakat İmam Ebû Yusuf'a göre bozulur; çünkü burada asıl olan, Kur'ân'da benzerinin bulunup bulunmamasıdır. "Kavvâmîne" yerine "Kayyâmîne" okunması gibi...

Demek oluyor ki, İmam Azam ile İmam Muhammed, yanılarak yanlış okunan lâfız ile, Kur'ân'daki mananın fazla değişip değişmemesini göz önüne almışlardır. Şöyle ki: Eğer mana fazla değişirse, namaz bozulur, değilse bozulmaz; okunan lâfzın benzeri Kur'ân'da bulunsun veya bulunmasın.

İmam Ebû Yusuf ise, okunan lâfzın Kur'ân'da benzerinin olup olmamasını esas tutmuştur. Bundan dolayı, eğer Kur'ân'da benzerinin olup olmamasını esas tutmuştur. Bundan dolayı, eğer Kur'ân'da benzeri varsa namaz bozulmaz, isterse mana aşırı derecede değişmiş olsun. Eğer benzeri Kur'ân'da yoksa namaz bozulur, isterse mana aşırı derecede değişmiş olmasın.

Bu üç esas, önceki devir (mütekaddimîn) müctehidlere göredir. Aşağıdaki esaslar da, daha sonraki devir (müteahhirîn) fıkıh alimlerine göredir. Bunlar bu konuda biraz daha genişlik göstermişlerdir.

- Kur'ân-ı Kerîm'in okunuşunda yanılarak i'rab yönünden yapılacak hata, manayı ne kadar değiştirecek olursa değiştirsin, namazı mutlaka bozmaz. Çünkü insanların çoğu i'rabın şekillerini ayırmaya güç yetiremez. "İbrahime" kelimesinin sonunu "İbrahimu" şeklinde ötre ve "Rabbuhu" kelimesinin "Ba" harfini de üstün "Rabbehu" şeklinde üstün okumak gibi... "Na'budu" kelimesinin be'sini de "Na'bedu" şeklinde esre okumak böyledir.

- Kur'ân kelimelerinden şeddesiz olan bir harfi sehven şeddeli okumak veya şeddeli bir harfi şeddesiz okumak, uzatılacak bir harfi uzatmamak, kısa okunması gereken bir harfi uzatmak, idğam edilecek harfleri ayrı ayrı okumak ve ayrı ayrı okunacak harfleri idğam etmek (birleştirip şeddeli okumak) namazı bozmaz. "İyyâke" kelimesini şeddesiz okumak gibi. Yersiz olarak yapılan imale de namazı bozmaz. "Bismillahi" veya "Mâliki yevmi'd-dîn" âyetlerini imale ile okumak gibi...

İnce okunacak bir harfi kalın okumak, kalın okunacak bir harfi ince okumak da böyledir; çünkü bunlarda da çoğunluğun yetersizliği vardır.

- Kur'ân okunurken durulmayacak yerde durulsa veya ilk olarak bu yapılsa, bakılır: Eğer bununla mana bozulmazsa ittifakla namaz fasid olmaz. Fakat mana değişirse, bunda ihtilâf vardır. Kabul edilen fetva bununla da namazın bozulmamasıdır. Müctehidlerden sonraki alimlerin görüşü budur. Çünkü bunda da çoğunluk için bir güçlük vardır, herkes manayı bilip ona göre Kur'ân okuyamaz. Ayrıca unutmak ve nefes kesilmek gibi hallerden de kurtulamaz. Bunun için "Lâ ilâhe" diyerek durduktan sonra "İlâhû" denilse veya "Kaleti'l-Yehudu = Yahudiler dedi" deyip durulduktan sonra "Uzeyrün ibnullahi = Üzeyr Allah'ın oğludur" diye başlanılsa, tercih edilen görüşe göre, namaz bozulmaz.

- Kur'ân'daki bir harf yerine sehven başka bir harf okunacak olsa, bakılır: Eğer bu iki harf arasında Kaf ve Kâf gibi mahreç (harflerin çıkış) yakınlığı varsa veya bunlar Sin ile Sad gibi bir mahreçten olup aralarında değişiklik caiz ise bununla namaz bozulmaz. (فَلاَتَقْهَرْ) yerine (فَلاَتَكْهَرْ) ve (فَتْح قَرِيبٌ ) yerine ( فَتْح غَريبٌ) okunması gibi. ( الصَّمَدُ) yerine (السَّمَدُ) okunması da böyledir. (ج ل ى) harfleri bir mahreçten oldukları halde aralarında değişme caiz değildir. Bu harfler birbirlerine çevrilemezler.

- İki harf arasında mahreç birliği veya yakınlığı olmadığı halde çoğunluk bakımından güçlük bulunup bunların aralarını ayırmak zor olsa, bunlardan birinin yerine diğerinin telâffuz edilmesi, fıkıh alimlerinden çoklarına göre namazı bozmaz.(ض) yerine ( د ذ ) veya (ظ ) harfinin okunması ve ( ذ ) yerine de (ز) veya (ظ) harfinin söylenmesi gibi. (ص) ile(س , ط) ile (ت) harfleri de böyledir. Birçok fıkıh alimi namazın bozulmayacağı fetvasını vermiştir. Ancak bunlar kasden yapılırsa, o zaman namaz bozulur.

Bu bakımdan (وَلاَالضَالِين) yerine (وَلاَالظَالَين) veya (وَلاَالذَالِّين) okunması namazı bozmaz. Bununla beraber bu mesele üzerinde başka görüşler de vardır. Bu harflerin aralarını ayırmaya gücü yetecek kimse için, bunların böyle değiştirilmesine meydan vermemek gerekir. Kasden böyle okunursa namaz bozulur.

- Aralarını zahmetsiz olarak ayırmak mümkün olan iki harfden birini diğeri ile değişmek, (ص) yerine (ط) harfini koymak, namazı ittifakla bozar. (الصالحات) yerine (الطالحات) okumak gibi. (الله احد)yerine (الله احت)ve (فطرة الله التى فطره) yerine (فتر) okumak da böyledir.

- Namazda bir kelimenin bir kısmı kesilse, (الحمد) yerinde unutmaktan veya nefes kesilmesinden dolayı yalnız (ال) denilip sonra (حمد) denilse veya okunacak bir kelime hatıra gelmeyip başka bir kelimeye geçilse, fıkıh alimlerinin çoğuna göre namaz bozulmaz. Mana değişse bile hüküm aynıdır. Çünkü unutmada ve nefes kesilmesinde zaruret vardır ve bu da herkesde olan bir haldir. Öyle ki, (مطلع الفجر ) yerine nefes kesildiği için (مطلع الفج ) denilerek rükûa varılsa, namaz bozulmuş olmaz. Bununla beraber namazı bozacak bir kelimenin tamamını okumakla bunun bir kısmını okumak eşittir, her iki halde de namaz bozulur.

- Kur 'ân okurken bir kelimenin son harfi diğer bir kelimeye bitiştirilecek olsa, bütün alimlere göre namaz bozulmaz. ( إِيَّاكَ نَعْبُدُ) ve (إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ ) âyetlerini ( إِيَّاكَ نَعْبُدُ) ve (إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ) diye okumak gibi. Ancak bu gibi okuyuşlarda kesinti yapılmamasına dikkat etmelidir.

Yine, (يَحْسَبُونَ اَنَّهُمْ) yerinde (يَحْسَبُونَهُم) diye bitiştirilse namaz bozulmaz.

- Kur 'ân okurken yanılarak bir harf ziyade edilecek olsa, bakılır: Eğer mana değişmezse namaz bozulmaz. (يَدْخِلُهُ نَاراً) yerine (يَدْخِلُهُمْ نَاراً) okunması gibi. Fakat mana değişirse, bir görüşe göre namaz bozulur. (اِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِين) yerine (وَاِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِين) okumak gibi; çünkü bu halde yeminin cevabı yemin kılınmış oluyor. Bununla beraber namazın bozulmayacağını söyleyenler vardır. (مَثَانِينَ) yerine (مَثَانِنَ) ve (زَرَابِى) yerine (زَرابيب) okunduğu takdirde de namaz bozulur.

- Kur'ân-ı Kerîm'in kelimelerinden birinin bir harfi sehven noksan okunsa, bakılır: Eğer bu harf kelimenin aslından olup mana değişirse, İmam Azam ile İmam Muhammed'e göre namaz bozulur. (مِمَّارَزَقْنَاهُم) yerine (مِمَّارَزَقْنَاهُم) ,(هُمْ) ve (جَعَلْنَا) yerine (عَلْنَا) okunması gibi. . .

Yine, asıl harflerden olmamakla beraber kaldırılan harfden dolayı küfür inancını gerektiren bir mana meydana gelirse, yine namaz bozulur.

Namazda Kur'ân'ın bir kelimesi veya harfi kesilerek okunmazsa, bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz. (وَلَقَدْ جَاءَ بهم رُسُلهم) yerine (ولقد جاءهم رُسُلُهم) okumak gibi.
(وَمَاتَدرى نفسنٌ ماذاتكسِبُ غَداً ) âyet-i kerîmesinde (ذ) 'yi ve (جَزَاءُ سَيئَةٍ سيِئْةٌ مِثْلُهَا) âyet-i kerîmesinde de ikinci (سَيئَة) kelimesini okumamak da böyledir. Fakat mana değişirse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur.
(فَمَالَهُمْ لاَئُوْمِنُونَ) yerine (فَمَالَهُمْ ئُومنُون) okunması gibi.

Kaldırılan harf asıl harflerden olmadığı veya asıl harflerden olmakla beraber mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz. (الواقِعة) kelimesinin "Ha"sız okunması (تعالى جدُّربّنا) yı, (تعلى جدُّرَبنا) okumak da böyledir.

- Kur 'ân 'in bir kelimesi namazda tekrarlanırsa, bakılır: Eğer bununla mana değişmezse, namaz bozulmaz; değişirse bazı fıkıh alimlerine göre yine bozulmaz. Diğer bazılarına göre ise bozulur. Sahih görülen de budur. (رَبّ العالمين) yerine (رَبِّ رَبِّ العالمين) okumak gibi. Bununla mananın değişeceğini bilen kimsenin, bunu kasden böyle okuması, şübhesiz namazı bozar. Fakat bir dil sürçmesi veya kelime düzeltmesi maksadı ile olduğu takdirde, namazın bozulmayacağı daha uygun görülmektedir.

Yine, bir kelimenin bir harfi tekrarlansa, bakılır: Eğer şeddeli bir harfi izhar (şeddeyi çözme) şeklinde olursa, namaz bozulmaz. (ومن يرَتَد) yerine (ومَن يَرتَداد) okumak gibi. Fakat (الحمدلله) yerine, üç lâm ile (الحمداللله) şeklinde okunursa namaz bozulur.

- Ayetlerdeki kelimelerin harfleri sehven öne alınsa veya arkaya geçirilse, bakılır: Eğer mana değişirse, namaz bozulur. (عصف) ve (خسر) yerine (عفص) ve (سرخ) okunması gibi. Fakat mana değişmezse, namaz bozulmaz. (غِثاءاحوى) yerine (غثاءأوحى) okunması gibi. Tercih edilen budur.

- Kur 'ân okunurken yanılarak bir kelime ilâve edilse, bakılır: Eğer o ziyade edilen kelime Kur'ân'da bulunmamakla beraber manayı değiştirmiyorsa, namazı bozmaz. (لاتعبدون الاالله وبالوالدين احسانا) âyet-i kerîmesinin sonuna (أوبّراً) kelimesini ilâve gibi.

İlâve edilen kelime Kur'ân'da bulunmamakla beraber manayı değiştirirse yine hüküm aynıdır. (فيهمافا كهة ونخلٌ ورمان) âyet-i kerîmesini (ونخلٌ وتُفَّاحٌ ورمَّان) diye okumak gibi.

Şu kadar var ki, (تفاح) kelimesi Kur'ân'da bulunmadığı için, İmam Ebû Yusuf'a göre, bununla namaz bozulur. Fakat ziyade edilen Kur'ân'da bulunduğu halde, inanç bakımından küfre girecek derecede manayı değiştirirse, namazı bozar.

(من آمن بالله واليوم لآخروعَمِلَ صَالِحَاًفَلَهُمْ اجرهم) âyet-i kerîmesine "Salihan"dan sonra (وكفر) kelimesini ilâve etmek gibi.

- Kur'ân-ı Kerîm 'in kelimelerinden biri, diğerinin önüne geçirilse, mana değişmediği takdirde namaz bozulmaz.

(فيهازفيرٌوشَهيق) yerine (فيهاشهيق وزفير) okunması gibi. Fakat mana değişirse, alimlerin çoğuna göre namaz bozulur. (ان الابرارلفى نعيم وان الفجارلفىجحيم) âyet-i kerîmesine de,
"Cehîm" evvel, "Naîm" sonra okumak gibi.

- Kur'ân-ı Kerîm'in iki kelimesi, diğer iki kelimesinin önüne yanılarak geçirilse, bakılır: Eğer mana değişmezse, namaz bozulmaz. (يوم تسودٌوجوه وتبيض وجوه) okunması gibi. Fakat mana değişirse, namaz bozulur. (فلاتخافوهم وخافون) yerine (فخافوهم ولاتخافون) okunması gibi.

- Kur'ân-ı Kerîm'de Yüce Allah'ın isimlerinden birine yanılarak te'nis (dişilik) harfi ilâve edilse, bir görüşe göre namaz bozulur. Daha sahih görülen diğer bir görüşe göre bozulmaz. (الاان يأتيهم الله ) âyet-i kerîmesini (الاَّان تأتيهم الله) okumak da bunun gibidir.

- Bir ismin yerine sehven diğer bir isim okunarak onunla nisbet değişirse, bakılır: Eğer kendine nisbet yapılan Kur'ân'da bulunmazsa, namaz ihtilafsız bozulur. (مريم ابنه غيلان) okunması gibi. () okunması ile de bozulur. Eğer nisbet Kur'ân'da bulunursa, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulmaz. (مريم ابنة لقمان) ve (موسىبن عيسى) okunması gibi.

- Rahmet âyetini azab âyeti ile bitirmek veya aksine olarak azab âyetini rahmet âyeti ile bitirmek ve (الَرَحمن علىالعرش استوى) yerine (الشيطان) diye okumak, bütün fıkıh alimlerine
göre namazı bozar. Yalnız İmam Ebû Yusuf 'dan bir rivayete göre bozmaz; fakat diğer sahih görülen bir rivayete göre bozar. Çünkü Yüce Allah'ın vermiş olduğu habere aykırı olan haber verilmiş olur.

- (بلى) yerine (نَعَمْ)okunsa, meselâ: (اَلستَ بربكم قالوابلى) yerine (نَعَمْ) denilse, bütün fıkıh alimlerine göre namaz bozulur. Çünkü "belâ" olumsuzu red ve isbatı tasdîk içindir. "Naam" ise, olumsuzu tasdîk içindir. Şöyle ki: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusuna "Belâ" diye cevab verilince, mana: "Evet, sen bizim Rabbimizsin," olur. Oysa, "Naam" denilince mana: "Evet, sen bizim Rabbimiz değilsin" demek olur ki, bu bir inkârdır.

- Okunan lâfız, Kur'ân'da bulunduğu halde, Kur'ân'daki kelime ile aralarında mana bakımından yakınlık bulunmazsa, bakılır: Eğer küfür inancını gerektiren şeylerden olursa, bütün fıkıh alimlerine göre namazı bozar. Bu hususta İmam Ebû Yusuf dan sahih görülen rivayette böyledir.
(وَعدًاعلينااناكنافاعلين) yerine (غافِلين) okunması gibi.

- Peltek konuşan kimse ( ر ) harfini ( غ ) veya ( ل ) yahut ( ى ) olarak söylese, namazı bozulmaz. (رب العالمين) yerine (لب العالمين) demesi gibi. Bununla beraber böyle bir kimsenin mümkün olduğu kadar dilini düzeltmeye çalışması gerekir. İçinde doğru okuyamadığı harf bulunmayan âyetleri seçmesi gerekir. Böyle bir kimse, ümmî (okuma-yazma öğrenmeyen kimse) yerindedir. Güzel Kur 'ân okuyanların buna uyması caiz olmaz.

- (الحمدلله) cümlesini (الهمدلله) veya (الخمدلله) okuyanlar veya (قل هوالله احد) âyetini (كل هوالله احد) diye telâffuz edenler de, başka türlü okuyamadıkları takdirde, peltek hükmünde bulunurlar.
- Bir kimse namaz kılarken aşırı derecede bir hata ile Kur'ân okuduktan sonra, dönüp sahih şekilde okursa, namazı caiz olur.

Deniliyor ki, bir namaz birçok yönlerden sahih olduğu halde, bir yönden bozuk olsa, ihtiyat olarak bozulduğuna hüküm verilir. Bundan kıraat hususu müstesnadır; çünkü bunun üzerinde çoğunluk bakımından düzgün okuma güçlüğü vardır. Onun için sıhhat yönü tercih edilir. Bununla beraber bu hususta da, namazı yeniden kılmak ihtiyata daha uygundur.

(İmam Şafiî'ye göre, Fatiha'nın gayrındaki hata namazı bozmaz. Çünkü bu İmama göre kasden olmayan söz namazı bozmaz. Bu hatanın ise kasıd ile bir ilgisi yoktur. Fatiha'daki hata ile namazın bozulması ise, mezhebine göre, Fatiha'sız namazın caiz olmamasından dolayıdır.


Kaynak: http://www.sorularlaislamiyet.com/index.php?s=show_qna&id=656
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Allah CC razı olsun

Şu yazıyı okuduğumda namaz kılmaya, kuran okumaya korktum

Herkesin lehçesi, telaffuzu farklı farklı

Mesela geçen bir abimzin çok hoşuna giden bir iş olmuş.

Bu iş amorti gibi oldu diyeceğine iş amortu gibi oldu dedi.

Onun lehçesi, şivesi o şeklide.

Şİmdi bu abimiz namaz kılarken de aynı lehçe ile "Allahu ekber" diyor

Ne olacak şimdi?

Ya da laz kardeşlerimizin şivesi apayrı

Mesela biz çıkacağım derken onlar çıkacağum diyor,

Ya da birisi ile karşılaştım şeker demiyor şeçer diyor

Ne olacak bu kimselerin durumu.

Şiveleri öyle diye namazları olmayacak mı?

Ya da şivelerinden dolayı haşa küfre mi girdiler ....


Namaz kılmaya devam edeceksiniz, şöyle mi okudum? böyle mi acep diye namazı terk etmeyeceksiniz asla, okumayı da her fırsatta güzelleştirmeye çalışacaksınız, güzel okuyan hocaların camisine devam ederek mesela... : kısacası özetleyeyim dedim :)
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Aslında bu kadar meselenin uzayacağını ummuyordum.Bir cümlecik bir konu: Baştaki hemze med edilmeyecek..bütün mesele bukadar.Vesselam..
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Ama, bektaşi gibi anlamayalım inş.. Anlamını bile bile derse küfre girer deniyor...
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Anlamını bile bile derse küfre girer deniyor...

Sadece "tekbir getirirken anlamını bilip te derse" mi küfre girer

Anlamını bilip te herhangi ters söz söyleyen zaten bellidir.

Ameller niyetlere göredir

Kolaylaştırın, zorlaştırmayın... Hadislerini unutmayalım...

Neyse.. Gene de tavsiyenize uyarak bektaşi gibi anlamayalım :)

Allah CC cümle Ümmeti Muhammed SAV den razı olsun

Allah CC cümlemizin yar ve yardımcısı olsun

Selam ve dua ile
 
Üst