Allaha inanan, ancak ibadet etmeyen kişinin durumu nedir? Bu tip insanların hiç namaz kılmadan ölse, ahirette kurtulma ihtimali var mıdır?

bencan

Üye
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
188
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Allaha inanan, ancak ibadet etmeyen kişinin durumu nedir? Bu tip insanların hiç namaz kılmadan ölse, ahirette kurtulma ihtimali var mıdır?

Allaha inanan, ancak ibadet etmeyen kişinin durumu nedir? Bu tip insanların hiç namaz kılmadan ölse, ahirette kurtulma ihtimali var mıdır?

Kur’an-ı Kerim ibadetlerin en câmii olan namaza "zikir" demektedir. Namaz kılan bir mü’min Allah’ı anmakta, zikretmektedir. Bu zikir abdestle başlar. O’nun huzuruna çıkacağının şuuru içinde, O’nun sevgili Habib (a.s.m.)'inin öğrettiği biçimde hazırlık yapan insan, Allah’ı yâd etmekte O’nu zikretmektedir.

Kâbe’ye teveccüh ettiğinde zikirdedir. Niyet ve tekbir zaten zikirdir. Derken Allah’ı tesbih ile, hamd ile, O’ndan başka ilâh olmadığını ifade ile zikir sürdürülür. Namaz kılan bir mü’min bir taraftan da okuduğu sûrelerin mânâlarını düşünür. Kalbi okuduğu sûreye göre halden hâle girer.

Lisanen zikir namazdadır, kıraat sûretiyle. Kalben zikir namazdadır; tefekkür, haşyet, ümit, muhabbet sûretiyle.

İnsan, beden ve ruhtan ibaret olduğu gibi, âlem de şehadet ve gaybdan ibaret. Yâni, görünen ve görünmeyen âlemler. İnsanın maddesi bu âlemin maddesinden süzüldüğü için, bedenen yaptığı zikir de kâinatın zikrini temsil eder.

Gök gürlemesinden şimşek çakmasına, yaprak hışırtısından kuş cıvıltısına kadar, bu âlemi dolduran bütün sesler bir nev’i kıraattir. Kudretin söylettiğini duyururlar bize. Ve biz namazda Kur’an okumak suretiyle bu cehrî zikirlere hem iştirak eder, hem de hepsinin önüne geçeriz.

Eğer namaz sadece vücut hareketlerinden olsaydı, o takdirde namaz kılarken Kur'an okumakla emrolunmazdık. Halbuki namazda Kur'an-ı Kerim okunmadığı takdirde kılınan namaz geçerli değildir. Demekki namazı vücut hareketi olarak değil, bir dua, zikir ve Allah'a kulluğun bir sembolü olarak görmek gerekir.

Bir insan yaratıcıyı kabul etti mi, bu kabul bir bedel ve mükafat gerektirir. Bu bedel ödeme bizim, mükafat ise Allah’ındır. Yani Allah’ı kendine rab olarak kabul eden birisi nasıl ki, Allah'ın emrettiği yerden yemek yiyor. Emredilen yerden hava alır, suyu içer, emredilen yerden görür, emredilen yerden işitir, emredilen yerden düşünür. Yani bir insan “Ben Allah’a iman ettim, ama ben ağzımla değil kulağımla yemek yiyeceğim. Burnumla değil ağzımla koku alacağım, kulağımla değil gözümle işiteceğim, gözümle değil kulağımla göreceğim.” diyemez. Dese hayatını noktalamış olacak, yakınlarına bir taziye davetiyesi çıkarmış olacaktır. Çünkü, kainattaki ilahi kanunlara zıt hareket etmiştir.

Aynen öylede, Allah'ın ikinci şeriatı ve kanunu olan Kur’an'ında emredilen ibadet tarzını yapmayan birisi de aynı duruma düşer. Çünkü, Allah “Namaz kılın.” diyor. İnsan “Ya Rab, ben sana iman ettim, ama bu hususta sana ittiba etmek zorunda değilim. Ben istediğim şekilde hareket edeceğim.” dese, elbette kendi manevi hayatına kast eder. Madem Allah her şeye kadirdir. Ve her şeyin amiridir. Her şeyin O’nun emrini tutmasıyla hayatımız devam ediyor. Ve rahat ediyoruz. Bunun gibi, biz de kainattaki her şey gibi Allah’ın emirlerine ittiba etmekle hakiki kul olacağız.

Namaz kılmamak ve ibadetleri terketmek büyük günah olsa da insanı kafir etmez. Bu bakımdan Allah'a inanan bir insan cehenneme gitse bile günahlarından temizlendikten sonra tekrar cennete gidebilecektir.

http://goo.gl/0vsyma
 

Tahsin EMİN

Kıdemli Üye
Katılım
7 Şub 2012
Mesajlar
11,757
Tepkime puanı
490
Puanları
83
Sahih bir "iman"a sahip iseler, ülema der ki: "Evet cezalarını görüp cennete tevdi edileceklerdir."
 

Kaptan

Mecra Yazarı
Katılım
9 Ocak 2012
Mesajlar
15,445
Tepkime puanı
1,111
Puanları
0
Konum
Giresun
Nasil ki imansiz birinin cok hayir islemesi ona fayda vermiyorsa ayni sekilde imani olmasina ragmen kisi hayir kazanmamissa yani islam'in temel ibadetlerini yerine getirmiyorsa imani ona fayda vermez.

"Evet kim bir gunah kazanir da sucu kendisini kusatmis olursa iste onlar ates (cehennem) halkidir. (Buraya dikkat) Orada ebedi kalacaklardir" Bakara 81

"Inanip yararli isler yapanlara gelince, onlar da cennet halkidir, orada ebedi kalacaklardir" Bakara 82

Enfal 2-4;

"Müminler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, kendilerine Allah’ın âyetleri okundugu zaman (o âyetler, onların)imanlarını arttırır ve (onlar) Rab’lerine tevekkül ederler.
Namazlarını kılarlar ve kendilerine verdigimiz rızktan (Allah rızası için yoksullara) verirler.
İşte gerçek müminler onlardır. Onlara Rab’lerinin katında dereceler, bağıslanma ve tükenmez rızk var"
 

cemaliii

Kıdemli Üye
Katılım
24 Ağu 2009
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
982
Puanları
113
Cüneyd-i Bağdâdî'ye; "Hiç ibâdet ve tâat yapmadan karşılıksız olarak Allahü teâlânın lütfuna kavuşmak mümkün müdür?" diye sordular. Cevâbında; "Zâten gelen bütün nîmetler, bütün iyilikler, hep Allahü teâlânın lütfudur. Bu kadar âciz ve zavallı olan insanların yaptıkları ibâdet ve tâatlerin, O'nun lütfu olan nîmetlere karşılık olması mümkün müdür?" buyurdu.
 
Üst