Allah yoktur diyenlere nasıl cevap vermeliyiz?

dayi

Profesör
Katılım
15 Kas 2006
Mesajlar
1,918
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
69
Beyin olmasaydı duygular..düşünceler üretilemezdi..buda duygu ve düşüncelerin maddeden çıktığını gösterir..beyin öldümü..biriken bilgi..hisler..duygular yok olur..yani EKRAN kararır..beden toprak olur..olay bitmiştir..sonrası yoktur..yani manayı madde üretiyor..


Evet..maddeden çıkan DÜŞÜNCE tekrar maddeye dönüşüyor..yani düşünceyi önce üretiyoruz..sonrada metaya döndürüyoruz..yani..düşünüyoruz..masa yapacağız..şeklini şemalini..önce kafamızda yapıp bitiriyoruz..sonra çiziyoruz..sonrada elimizden geliyorsa yapıp düşüncemizi varlık olarak meydana çıkartıyoruz..işte bu insan düşüncesi ve düşüncenin varlık aleminde gözükmesi..

Aynı şeyi..akıllı tasarımcı..yada Tanrı..Allah ..ne diyorsak..''''O''''nun içinde düşünürsek...yani şu gördüğümüz..algıladığımız her şeyin de bir MANASI olmalı..birisi düşünüp..tasarlayıp..ilmiyle..gerçekleştirmiş olmalı..kendiliğinden değil..KENDİNDEN kendi Varlığından var ettiği evren kainat derken..kendinden olan MANA..DÜŞÜNCE yönü..Varlığın kendisi değil elbet ''''O''''dediğimiz kudret..görünenin tasarlayıcısı..ve İlmiyle olan, tasarımın ZAHİRİ..GÖRÜNEN alemi..ve bu devam edegelen süreç bu tasarımın görünene gelip gitmesi..

Bizlerde bu tasarımın görünene çıkıp kaybolacak olan birer fenomeni isek...Ekran kararmayacaktır..biz görüntüden kaybolduğumuzda..bu gezegendeki hatıralarımız tekrar geldiği tasarım külliyatına dönecektir..hatıra yaşadıklarımızın tamamıdır...ve bu yaşantı bizim değildir..çünki nerede ve ne zaman başlayacağına ve biteceğine bizim karar veremediğimiz bir ömür..nasıl bizim olabilir..değilmi..

İNSAN TÜMÜYLE ALLAHIN MANASIDIR..bunu anlayabilen ÖLÜMÜDE anlayabilmiştir..ÖMÜRÜDE..
cheesy.gif


Herkese Allah GÜZEL ömür nasib etsin..
smiley.gif
..

Bir başka forumda,Ateis bir arkadaşım ile yapılan sohpetten bir alıntı..beyin ölümü ile İNSAN denilen varlığın EKRANININ kararacağını idda ediyordu..
biggrin%5B3%5D.gif


HU..
mj.gif

Sevginiz Sermayeniz Olsun


HU..
 

zebih

Kıdemli Üye
Katılım
22 Ara 2006
Mesajlar
4,033
Tepkime puanı
100
Puanları
63
Konum
kayseri
biz baska bir yonune dikkat cekelim bu hadisenin:


10 000 sayfalik kanun hukumlerini ezbere bilsek!

ve üstelik boş boş ta değil, şerhleri ile birlikte hem de!

Devlet yetki vermeyince, kanun maddelerinden herhangi birini, ilgili fiili durum için uygulama şansımız var mı?

Örneğin:

Hırsızı yakalasak, onun suçuna istinaden yazılı kanun maddesini uygulama imkanımız var mı ona karşı?

Veya biri bize hakaret etse, kanunu biliyoruz ya, cezayı biz kesebilir miyiz?

Bu kul katında da Allah katında da böylece..

O yüzden, özellikle bilir bilmez, ALLAH Teala'ya ve mukaddesatına kufredenler hakkında:

Biraz zamana yayabilmeliyiz bazı şeyleri. Ona havale edebilmeliyiz.

Biz hüküm makamı değiliz ve kalpleri evirip çeviren de değiliz.

Allah:

Siz onların dinine sovmeyin, bundan bedel alarak onlar da sizin dininize sövmesinler. buyurmuyor mu?

Dikkat ediyor musunuz?

Allah'ın dinine - haşa - tokat çocuğu muamelesi yapanların buyuk bir çoğunluğu, toplumca adları anılınca, hakaretler edilen, itilen kakılan insanlar!

İtilmişliğe, kakılmışlığa uğrayan bu insanlara reva görülen uygulama, toplumun kabul ettiği baskın egemen ınanışın bir deyişi de değil üstelik!

Sorularına cevab verememenin veya yaşam tarzlarını hoş görememenin çaresizlik ve tepkisini, onlara hakaretle, kufurle yansıtırsak, onlar da fırsat buldukları bir zamanda haliyle bütün silahları ile hucuma geçeceklerdir.

Bu sebeble:

sakin olmayı ve hatta böylesi ortamlarda söz olarak dini açılımlardan mumkun oldukça kaçınmayı öneriyoruz. Hal ile irtibatlandırmak daha verimli olabilir.


isbat ile ilgili Fahreddin Razi'nin şu hikayatını aktaraliım:


ona biri der ki:


ben Allah'ın varlığı hakkında 100 delil buldum!


o der ki:


Heyhat! 100 şüphen varmış ki, her bir şüpheni gidermek için birer delil aramışın. Ben Allah'ı Allah bildim ve delilsiz iman ettim.
 

zeygue

Aktifleşmemiş
Katılım
17 Kas 2006
Mesajlar
1,262
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Ankara
Sevgili forum üyeleri! Banim aklıma bir soru takıldı! Allah yoktur diyenlere Alllahın varlığını nasıl ispatlarız. bu konu hakkında imam ebu hanifenin bir kıssasını okudum ama günümüz insanları bununla tatmin olmaz. Nasıl anlatalım?:confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]:

İnsan var olan her şeyi anlayamaz,Allah tarfından belirlenmiş bir kapasite dahilinde olanları kavrayabilir.Var olmayan bir şeyi ise asla düşünemez.İcatlar vs ise varolanları örnek alınarak,işine yarar şekile getirip kullanmaktır.

Haşa Allah yoksa insan bunu düşünemez bile,varolduğu halde Allah tarafından bildirilmese yine düşünemez çünkü kendi varlığının özelliklerinin sonsuz üstünde müteal ,mutlak varlığı tahayyül edemez.

Allah bilgisi,inancı bütün insanlığa "kalu bela" denen yerde zaman da ...Allah tarafından insanın genlerine yazılmıştır.
Dolayısıyla Allah yoktur diyen bu sözüne inanıyor değildir,bile bile inkar vardır.
Bile bile inkar edilir mi?
İblis Allahı varlığını bilmeden mi inkar ediyor?
veya Abdulmüttalip peygamberimizin Allahın resulu olduğunu bilmiyor muydu?
Bütün insanlık Allaha inanır ancak ona teslim olmaz.Bütün mesele Allaha teslim olmakta....
Allaha inanmıyorum gibi laflar ciddiye alınıp taryışılacak şeyler değildir.
selametle
 
Katılım
22 Ocak 2007
Mesajlar
1,433
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ankara
konuya onun dünyaya gelişinden dem vurup. seni dünyaya getiren kim?

Bir treni düşünün;

en son vagonu kim çekiyor ilerletiyor?

cevap bir önceki..

peki bu bir önceki vagonu kim çekiyor?

cevap onunda bir önündeki..

.
.
.
.
.
.
diye lokomotife kadar ilerlersiniz?

ve artık lokomotifi kim çekiyor diye bi soru soramazsınız?
sorarsanız zaten mantığa kimyaya fiziğe biyolojiye velhasıl tüm müsbet ilimlere aksi bi sorudur..

Zannediyorum bunun üzerine söyleyecek bi sorusu kalmaz......

Kaynak ''asrın getirdği tereddütler''
müellifi M.F.G
 

B.ü.S.r.A

Doçent
Katılım
10 Ara 2006
Mesajlar
551
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
arkadaslar biri size gelip bu soruyu sorarsa su cevaplarida verebilirsiniz.

  • Herseyin bir yapicisi vardir, mesela masa kendi kendine olurmu veyahut sabah kalktiginizda kahvalti masanin üstünde kahvaltiliklar duruyor evdede sizden baska kimse yok sasirmazmisiniz kim hazirladi diye. Yani hicbir sey kendi kendine olusmaz.
  • Mesela herkez mikropun varligina inanir. Peki mikrop görülen biseymidir, hayir degildir.
Daha verilecek ve anlatilacak cok sey var ama aklimda bu kadar var arkadaslar. Birde bizler ne kadar anlatsakta Allahu Teala o kisiye hidayet vermediyse yapacak bisey yok. tabiki hidayeti veren Allahu Tealadir ama ben birisinin müslüman olmasina vesile olmayi gercekten cok istiyorum.
Cenabi Hakk herkeze islami dogru bir sekilde ögrenmeyi, yasamayi ve baskalarina anlatmayi nasip etsin. Cünkü sadece baskalarina anlatiyorsan ve kendin anlattigin sekilde yasamiyorsan neye yararki. Dua ile.....
 

fakiri

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
15,969
Tepkime puanı
355
Puanları
83
Konum
KOCAELİ
Ne vardır ?

Böyle bir soruyu sorma rezilliği gösterenlere öyle filozoflar ve kelâm alimleri gibi her türden misaller ve açıklayıcı örnekler vererek bir izahat yapmak şahsen bendenizin yapabileceği bir iş değildir. Ama, bana böyle bir sual sorulsa o zaman biz de suali sorana bir soru ile karşılık vererek ;
Allah yoksa -haşa-; ne vardır ? diye sorarız. Ayrıntıya girmeyiz .
 

asiye80

Üye
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Karanliklarin aydinliga kavustugu yerden
Allah Vardir Bunda Süphe Yoktur

Allahin varligini isbat etmek icin hem AKLI hemde NAKLI delillerimiz cok tur elhamdulillah.

Nakli delil
Ibrahim suresi 10. ayet:
ALLAH VARDIR BUNDA HIC BIR SÜPHE YOKTUR

Kuranda "vardir" kelimesi gecmiyo diyenlerede bi delil ayni zamanda.

Akli delil; Imam Nesefi söyler buyurmustur: Eger bir insan, cama bir tasla vurup da onu kirarsa; iste o vurma, kirma ve kirilma allahin yaratmasiyladir.

Size bir kisi gelse deseki: "Su gördügün bina kendi kendine oldu" dese ona inanmaz sizinle dalga gectigine inanirsiniz diimi ki öyle!!!
Bu Alemin de bir baslangici vardir ve yaratani vardir bu alem bazi felsefecilerin dedigi gibi kendi kendine olusmadi.

El Furkan suresi, 2. ayet

ALLAH HERSEYI YARATANDIR

Allahtan baska herseyin bir baslangici vardir, bu aleminde bir baslangici vardir bu alemi yaratnda allahu tebereke ve tealadir. Kim inkarda bulunur ve bulunanlarada saygi gösteririse o kisi Kafir olmustur Küfürden dönme niyetile kelimeyi sahadeti getirmesi gerekir.

Et Tevbe Suresi 65-66 ayet:

RASULULLAH ONLARA SORSA: "BIZ BILMEDIGIMIZ SEYE GIRIYOR VE SAKALASIYORDUK" DERLER. ALLAHU TEALA, RASULULLAHA ONLARA SÖYLE DEMESINI EMRETMISTIR: "ALLAH ILE, AYETLERIYLE VE ONUN RASULU ILE ALAY MI EDIYORDUNUZ?!!! ÖZÜR DILEMEYIN!!! SIZ IMANINIZDAN SONRA KAFIR OLDUNUZ
 

Minhac_

Profesör
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
1,189
Tepkime puanı
1
Puanları
0
:eek:fftp: asiye kardes nerelerdeydin seni göremedik uzun zamandir.
 

selam

Profesör
Katılım
26 Şub 2007
Mesajlar
1,270
Tepkime puanı
94
Puanları
0
3.ncü devre Melami piri Muhammet Nurul Arabi Hz.ne
aynı soru tevdi edilmiş.
O da 3 kilo süt almış gelmiş. Soruyu sorana
"Bu gördüğün sütün yağı nerde demiş" Adam yok demiş.
Sütü bir yayığın içine koymuş,başlamış sallamaya.
Vakti geldiğine , yayıktan yağ çıkınca .
Yağ varmıymış ? diye sormuş Pir.
Adam boynunu bükmüş . Varmış efendim demiş.


Saygılarımla
 

arşivist

Profesör
Katılım
17 Ocak 2007
Mesajlar
1,361
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.smf123.net
Bazı Kimseler "Biz Niçin Allah'ı Görmüyoruz?" Diyorlar. Buna Nasıl Karşılık Verilmelidir?

Görme, ihâta meselesidir. Meselâ: İnsanın vücudunda mikroplar var, hatta bir dişin dibinde belki birkaç milyon bakteri bulunur. Bunlar kendi ellerindeki imkân ve edevâtla, insanın dişini yontmaya, yıpratmaya, aşındırmaya çalışırlar. Hâlbuki insan, ne bunların gürültüsünü duyar, ne de mevcudiyetlerinden haberdardır. Onlar da tamamıyla insanı göremez ve hele kat’iyen ihâta edemezler. Esasen, insanı görüp tam ihâta edebilmeleri için, onun dışında ve tamamen müstakil olmaları ve aynı zamanda onu görebilecekleri teleskop gibi bir göze sahip bulunmaları lâzımdır. Demek ki, ihâta edemeyişleri görmelerine mâni oluyor. Onlar ise, o anda neyin karşısında bulunuyorlarsa ancak onu görüyorlar...

Mikro âlemdeki bu misale benzer bir misal de, makro âlemden arz edelim; meselâ: Büyük bir teleskobun başına oturduğumuzu düşünelim ki; bu teleskop, ışık yılıyla dört milyar sene ötesini gösteriyor. Yine de, bütün kâinat ve mekânlar hakkındaki bilgimiz “deryada katre.” Belki, sadece o teleskopla gördüğümüz saha hakkında, bulanık faraziyeler nev’inden bir kısım mâlûmata sahip olabiliyoruz. Bu faraziyeler ile de yeni faraziyelere ulaşarak başka mâlûmatlar elde etmeye çalışıyoruz.

Biz burada da, kâinatın idaresini, umumî şeklini, muhtevasını ve mahiyetini göremeyecek ve idrak edemeyeceğiz. Çünkü, mikro âlemde olduğu gibi, makro âlemde de tam bir ihâtaya sahip değiliz.

Görülüyor ki, elimizde mikroskop veya X ışınları, mikro varlıklar karşısında ihâtasızlık içinde olduğumuz gibi, makro âlemde de aynı ihâtasızlık içinde bulunuyoruz. Şimdi bir de, Allah’ı (cc) düşünelim: Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki: “Allah’ın kürsîsine nispeten, bütün kevn ü mekânlar (yani ışık hızıyla trilyon defa trilyon derinlikleri bulunan kevn ü mekânlar), çöle atılmış bir halka gibidir. “O’nun arşına nispeten de kürsî, çöle atılmış bir halka gibidir.” (1) Kemmiyet ve keyfiyet ölçüleri içinde, arş ve kürsî ele alınırken ortaya konan nispetlerle bu ne müthiş azamet!.. Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri, emir ve iradesini bu arş ve kürsîden tenfiz ve hükmünü oradan icrâ ediyor...

Şimdi, kâinatlara nispeten mikroskobik bir hüviyette olan sizlerin, bütün kevn ü mekânları anlayabilme iddianız, nasıl abes bir iş ise, öyle de bütün mekânlar O’na nispeten mikroskobik bir varlık hâline gelen; Arş-ı Âzam’ı anlama gayretiniz de o derece abes bir iştir. Kaldı ki, Arş-ı Âzam da ancak, Allah’ın emirlerinin tenfîz ve icrâ mahallidir. Böyle olunca, Allah nasıl ihâta edilip kavranacak ki?..

Onun için Kur’ân-ı Kerim’de “O’nu gözler ihâta edemez; O (nun ilmi) ise bütün gözleri ihâta eder.” buyurulmaktadır. (En’âm, 6/103)

Evet, o basar ve basiretler O’nu idrak ve ihâta edemez. Görmek için ihâta lâzımdır. O, bütün basar ve basiretleri idrak buyurur, ihâta buyurur da, gözler O’nu ihâta edemez. Mevzuun aydınlığa kavuşması için, bu cihetin de böylece bilinmesi şarttır.

Bir diğer yönüyle; nur, Allah’ın (cc) hicâbıdır (perde). Biz, nuru bile ihâta edemiyoruz. Efendimiz’e (sav) miraçtan dönüşte, sahabî sordu: “Rabbini gördün mü?” Bir defa şöyle buyurdular: (Ebû Zerr naklediyor) “O bir Nur; nasıl görürüm O’nu.” (2) Başka bir yerde buyururlar ki: “Ben bir nur gördüm.” (3) Hâlbuki nur, mahlûktur. Allah, Münevviru’n-Nur’dur. Nur’a şekil veren, biçim veren, tasvîrini yapan Allah’dır (cc). Nur, Allah değildir; O’nun mahlûkudur. Başka bir hadiste tavzih buyururlar: “Allah’ın hicâbı nurdur.” (4) Yani sizinle O’nun arasında bir nur vardır. Siz, nur ile muhâtsınız. Burada da ayrı bir derinlik var! Yine muhât diyoruz; ama sıfatları ile, başkası ile değil. Sıfatları ne gayri, ne de aynı...

Ulûhiyete dair meselelere girince, mevzu derinleşiyor, ağırlaşıyor ve altından kalkılamaz bir hâl alıyor.

Netice olarak diyebiliriz ki: Allah (cc) görülmez. Hicâbı, nurdur O’nun. Siz, görseniz görseniz ancak nur görürsünüz. Meselâ nefs-i emmâre sırrını aşmağa çalıştığınız zaman, kızıl bir nur görürsünüz; nefs-i levvâmeye geldiğiniz zaman mavi; nefs-i mutmainneye geldiğiniz zaman da yeşil bir nur görürsünüz. Sonra bir seviyeye gelirsiniz ki, orada gördüğünüz nurun rengini tâyin ve tespit edemezsiniz. Bunlar, ehlullahın müşâhedesidir ve ancak vicdanî tecrübelerle inkişaf eder.

Bir fikir verebilmek için, mevzua bu renklerle girdim ve arz etmeye çalıştım. Binâenaleyh, sizin de göreceğiniz sadece, Cenâb-ı Hakk’ın nurunun gölgesinin gölgesinden ibaret olacaktır. Bu itibarla da yine görmüş sayılmayacaksınız.

Şimdi de, mevzûu bir üçüncü yönüyle ele alalım: İbrahim Hakkı Hazretleri der ki:

“Bulunmaz Rabbimin zıddı ve niddi, misli, âlemde ve sûretten münezzehtir, mukaddestir, Teâlallah.” (5)

Evvelâ, Rabbimizin zıddı yoktur. Bu çok mühim bir husustur. Bir şeyin zıddı olacak ki, görülebilsin. Yani sen ışığı görüyorsun; çünkü onun karşısında karanlık var. Kezâ, bir kısım uzunluklar hakkında fikrini söylüyorsun; Meselâ: Bu iki metre diğeri üç ilh... Zıddı olduğundan dolayı, bunlar tertibe girebiliyorlar.

Allah’ın ne zıddı, ne de niddi vardır ki: karanlık ışığı gösterdiği gibi, O da, zıddıyla görünsün.

Bir de bu meseleyi fizik açısından ele alalım. Acaba insan, şu önüne serilip teşhir edilen kevn ü mekânın kaçta kaçını görüyor. Evet, gördüğünüz şeyler hakkında bir rakam verebilir misiniz? Meselâ, düşünelim ki, görülebilecek şeylerden milyar kere milyar eşya şu kâinat meşherinde bizim nazarımıza arz edilmiş ve “Buyurun, görün, ibret alın; Yaradan’ı alkışlayın!” denmiş. Hâlbuki nazarımıza arz edilen bu şeylerin ancak milyonda beşini görebiliyor, geri kalanları ise tanımıyoruz bile. Evet, sadece belli bir boyda, belli ışık dalgaları içinde olanları görüyoruz. O hâlde dikkat buyurun, “Ben niye Allah’ı görmüyorum?” diyen bir insan, milyonda beş gördüğü daracık kâinatın içine, bütün kevn ü mekânı elinde tutan Allah’ı da sokmak istiyor!.. Âh, sefil düşünce!..

Evet, âyât-ı tekvîniyye (kâinat kitabının mevzu ve meseleleri) karşısında bin türlü kafa sancısı çeken, O’nu görecektir. Büyük nebî Hz. Musa ve nebîlerin efendisi Hz. Muhammed (sav) kendi durumlarına göre mutlaka O’nu göreceklerdir. Diğerleri de kendi çaplarına göre... Ve, burada araştırma, tefekkür etme hususuna büyük bir teşvik vardır. Âhirette bey ve sultan olmak isteyenler, dünyada, kafa ve kalb yapılarını yenilemeye çalışacak, daha doğrusu, orada, fikren ve ruhen yükselmiş kimselere yakışır şekilde Allah’ı görmek ve duymak için burada, kalb ve ruhlarını yaşayacak, himmetlerini âli tutacak; bir kova su ile oraya gitmeyecek, bir umman taşıyacaklar ötelere... İbrahim Hakkı Hazretlerinin zayıf olduğuna bakmadan tercüme ettiği bir hadis-i şerifte -bazıları mevzu da diyor- şöyle buyrulmuştur:

“Sığmam dedi Hak, arz u semâya;
Kenzen bilindi, dil madeninden.” (6)

Cihanlar, azameti yanında zerreler kadar dahi olmayan O yüce varlık, ne lütûfkârdır ki; her mü’minin kalbinde “kenzen” bilinir ve O’nun duygularının itmînanına vesile olur!..

Her şeyin doğrusunu O bilir.

Basar: Görme Faraziye: Varsayım
Basiret: Feraset, kavrayış, ön sezi
İhata: Kavrama, içine alma, kuşatma
Kevnü mekan: Varlık, kâinat
Muhât: Etrafı kuşatılmış, çevrilmiş, ihata olunmuş
Nidd: Eş, benzer
Nefs-i emmâre: İnsanı kötülüğe sürükleyen nefis
Nefs-i levvame: Kötülüğe sürükleyen fakat sonrasında vicdan azabı veren nefis
Nefs-i mutmaine: İyilikle kötülüğü ayırt eden, kişiyi Allah’a yaklaştıran nefis
Tenfiz: Hükmü yerine getirme


[1] İbn Kesîr, Tefsir 1/310; Taberî, Tefsir 3/10.
[2] Müslim, İman 291
[3] Müslim, İman 292; et-Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat 8/170
[4] Müslim, İman 293
[5] İbrahim Hakkı, Ehl-i Sünnet İnancı, 4. beyit.
[6] el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ 2/173; el-Cürcânî, et-Ta’rifât, s. 218
 

arşivist

Profesör
Katılım
17 Ocak 2007
Mesajlar
1,361
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Web sitesi
www.smf123.net
http://www.ihvan-forum.com/allah-c-c-t21769.html?t=21769

"Allah Her Şeyi Yarattı, -Hâşâ- O'nu Kim Yarattı?" Deniliyor. Bu Husus Nasıl İzah Edilebilir?

Allah (cc), Beni Neden Bana Sormadan, İşin Başında İrademe Danışmadan Yaratıp, Kaderin Mahkûmu Yapmış? Sonra, Benim Kaderim Neden Zengin ve Müreffeh Olmak Değil de, Belâ ve Musibetlere Maruz Kalmak Şeklinde Tecelli Ediyor?

Allah Kâinatı Yaratmaya Neden Lüzum Gördü ve Neden Daha Önce Yaratmadı da Sonradan Yarattı?

Allah Bilinebilir mi, Tarif Edilebilir mi?

cevabları yukarıdaki linkte
 

Abbas yel

İhvan Forum Üye
Katılım
20 Eki 2022
Mesajlar
93
Tepkime puanı
13
Puanları
8
Konum
Van
Sevgili forum üyeleri! Banim aklıma bir soru takıldı! Allah yoktur diyenlere Alllahın varlığını nasıl ispatlarız. bu konu hakkında imam ebu hanifenin bir kıssasını okudum ama günümüz insanları bununla tatmin olmaz. Nasıl anlatalım?:confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]:
 

Abbas yel

İhvan Forum Üye
Katılım
20 Eki 2022
Mesajlar
93
Tepkime puanı
13
Puanları
8
Konum
Van
Sevgili forum üyeleri! Banim aklıma bir soru takıldı! Allah yoktur diyenlere Alllahın varlığını nasıl ispatlarız. bu konu hakkında imam ebu hanifenin bir kıssasını okudum ama günümüz insanları bununla tatmin olmaz. Nasıl anlatalım?:confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]: :confused1[1]:
 
Üst