Allah u telanın hayat sıfatı

Edibe Ziyâi

Agâh ol ey nefsim..
Katılım
13 Kas 2006
Mesajlar
2,550
Tepkime puanı
3
Puanları
0
HAYAT SIFATI

Canlı ve cansız tüm kâinatın yaratıcısı olan Allâh’u Teâlâ Hay’dır. Daima diri, her an her şeye hâkimdir, her şeyi bilir, her şeye güç yetirir, O’nu uyku ve uyuklama tutmaz, her türlü acizlikten de münezzehtir.

O, yarattıklarına çeşitli acizlikler vermiş ve bu eksiklikleri fark ederek yalnızca kendisine kulluk etmelerini, herşeyi kendisinden istemelerini emretmiştir. İnsana düşende, O dilemedikçe hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini, tek bir saniye bile hayatını devam ettiremiyeceğini bilerek Rabbine yönelip dönmektir.

Bakara suresi 255. âyet-i kerime bu sıfatın nakîlden delilidir: “O’ndan başka ilah yoktur. Diridir. Zâtıyla ve kemâliyle kâimdir. O’nu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku.” “Allah’ı uyku ve uyuklama tutamaz” bu âyetin takdiri, “O’nun uyku tutmak şöyle dursun, uyuklama dahi tutmaz” şeklindedir.

Aklî delil: Uykunun, dalgınlığın ve gafletin Allâh’u Teâlâ hakkında imkansız olduğuna delâlet eder. Çünkü bu tür şeyler ya ilimsizlikten veyahutta ilmin zıdlarının bulunmasından ibârettir. Durum böyle olunca Allâh’u Teâlâ hakkında uyku, gaflet ve yanılma düşünülemez.

Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in Hz.Musa (a.s) hakkında şu olayı naklettiği rivâyet edilmiştir:

“Bir gün, Hz.Musa’nın kalbine, Allah’ın uyuyup uyumadığı meselesi gelir. Allâh’u Teâlâ ona bir melek göndererek, melek vasıtasıyla onu üç gün uyutmaz. Sonra; her biri bir elinde olmak üzere ona iki şişe vererek, bunu korumasını emreder. Hz. Musa bütün gayretini sarfeder, bunları elinde tutmaya çalışır ama dayanamaz ve uyur. Bunun üzerine elindeki şişeler birbirine vurarak kırılır. Allâh’u Teâlâ bunu, “Kendisinin uyuması halinde gökleri ve yeri koruyamayacağını beyan etmek üzere” bir misal olarak vermiştir. Zira Allâh’u Teâlâ’nın uyuyabileceğini düşünen veya bu hususta şüphesi olan kimse kafir olur.

Allâh’u Teâlâ hayat sıfatıyla vasıflanmıştır. Bu sıfat Zat-ı Bâri’den asla ayrılmayan bir kemal sıfatıdır. Zira vücûdun kemâli, diri olmakla gerçekleşir. Ancak Allâh’u Teâlâ hakkında söz konusu hayat, mahlukatta görülen ve maddenin ruh ile ittisâlinden (birleşmesinden) doğan geçici ve maddi bir hayat olmayıp ezelî ve ebedîdir. Bütün hayatların kaynağı olan hakiki bir hayattır.

Allâh’u Teâlâ hayat sahibidir, yani ölü değil, hasta değil, diridir. Uyumaz, daima uyanıktır. Her an mevcudâtı kontrol etmektedir. Ta-ha suresi 111. âyeti:

“Artık bütün yüzler, Hay (diri) ve Kayyum (herşeye hakkıyla hakim) olan Allah’a baş eğmiştir. Zulüm yükü taşıyanlar ise, hakikaten hüsrana uğramıştır.”

Katâde Hz.leri “Hay” kelimesini, “ölümsüz diri olan”diye tefsir etmiştir. Said İbni Cübeyr “Hay” kelimesini, “her canlıdan önce diri olan” diye tefsir ettiği rivâyet edilir. Bu kelimenin bir başka tefsiri ise şöyle yapılmıştır: “Hay, derrak (son derece idrak edici) ve fa’al (son derece aktif olan) demektir. Böylece derrak oluş; tam ve mükemmel bir ilme, fa’al oluş ise mükemmel mânâda bir kudrete işarettir.”

Hayat Allâh’u Teâlâ’nın ezelî ve ebedî sıfatlarındandır. Bu sıfatla vasıflanmış olmak, ilim sahibi olmayı gerektirir. Allâh’u Teâlâ’nın hayatı ezelî ve ebedî olarak zâtındandır. O’ndan bir an bile ayrılmaz. O’nun hayatı başkalarından faydalanarak da meydana gelmemiştir. Etler, damarlar ve çeşitli maddelerden meydana gelmiş olmaktan da münezzehtir.

Allâh’u Teâlâ’nın diri olması; tam ve kâmil mânâsıyla hayat sahibi olması demektir. Allâh’u Teâlâ zât ve kemâl sıfatlarıyla mahlûkatın bütün işlerinde hâkimdir. O’nu ne bir dalgınlık ne de bir uyku tutar, ezelî ve ebedî hayat ile bizâtihî diridir.

Hangi dine bağlı olursa olsun bir yaratıcının mevcudiyetine inanan hiçbir insan, hiçbir düşünür yoktur ki, inandığı ilahın ölü olduğunu hayattan yoksun bulunduğunu kabul etsin. Canlılarda hayatın başlaması ve devam edebilmesi için belirli şartlara; zamânâ, çevreye, mekanizma ve organlara ihtiyaç vardır. Bununla beraber her hayatın bir başlangıcı olduğu gibi bir sonu vardır, yani her canlı ölmeye mahkumdur. Yaratılmışlara ait bu şartların ve sınırların hiç biri yaratan için bahis konusu değildir. Hayat sıfatı aynı zamanda Cenab-ı Hakk’ın diğer sıfatlarının temelini teşkil eder.

İslam dinine göre; Allâh’u Teâlâ’nın vücud,kıdem, beka, ilim, kudret, ve irade sıfatları sabit olduğuna göre; hayat sıfatı da sabittir. Çünkü hayat sıfatına sahip olmayan, anılan o yüce sıfatların sahibi olamaz.

Hayat sıfatı, diğer sıfatlar gibi ezelî olunca zıddı olan ölümle sıfatlandırılması imkansız olur.

Bu sıfat Kur'ân-ı Kerim’de 4 defa geçmektedir. Bunlar; BAKARA-255, TA-HA-111, AL-İ İMRAN-2, MÜ’MİN-65
 
Üst