adams77
Kanalizasyoncu
"Doğru herkese göre değişir fakat doğru tektir"
Doğruluk dünya eğitiminin belkemiğidir. Neyin daha doğru olduğunu bizim bilincimiz tayin eder. Bu nedenle doğrunun herkese göre değiştiği zannedilir. Hâlbuki değişen "doğru" değil "bilinç seviyesi"dir. Toplumdaki doğrular ortalama bilinç seviyesine göre oluşur. Ortalamanın üstünde bilinçlerin doğruları şüphesiz daha ince ve yüksek doğrulardır.
Daha doğru, daha iyi olanın ne olduğunu düşünüp bulmak ve yerine getirmek bilinci yükseltmektir ki dünyadaki bulunuş amacımız da budur.
Rehber Sistemler daha doğru olanı nasıl bileceğimiz konusunda bize yardımcı oluyor. "Doğruluk menfaatleri gözetmeden düşüncenizi Hakk'ın Terazisinin ibresi olarak kullanmak kaydıyla varacağınız hedeftir." Sadece bu anahtarı kullansak bile yanlışlarımızın yarısından kurtuluruz.
Neden doğru konuşup, doğru davranamıyoruz? Bilgimiz yetmiyor, duygularımız, önyargılarımız izin vermiyor, yeteri kadar cesur değiliz, rahatımızdan vazgeçemiyoruz, risk almaktan korkuyoruz ve üşeniyoruz. Ama ne yazık ki doğruluktan uzak olmakla büyük kayıplar içindeyiz; Gerçek önünde, belini doğrultamadığı için sürünmek durumunda kalan hasta insanlar halindeyiz.
Doğru olmadıkça tekâmül edemeyeceğiz; hayırdan, O'nun Lûtfundan uzak kalacağız.
Doğruyu gördüğümüz halde yapmamak bilinç ufkumuzu öyle daraltır ki, halen yerine getirebildiğimiz doğruları bile sürdüremeyiz. Bu gönül gözümüzün ufkunun daralmasıdır. Doğruyu görmek, O'nun bize lûtfu, Nasibidir. Diğer bir deyişle kaybettiğimiz sadece "doğruluk" değil, O'nun Gözündeki güvenilirliğimiz, saygınlığımız kadar O'nun Lûtfu ve Nasibidir. Fizikötesi planlarda bunları kaybeden fizik planda sayısız kayıplara uğrar.
"Doğruyu bizzat görmedikçe, kalbiniz onun tasdikini yapmadıkça, yeni bir doğruyu görmek sizden uzak kalır." Yaşamı ciddiye alalım, doğrudan uzak olmayalım. Doğruluk bir ilahi yasadır, bunu unutmayalım.
Doğruluk dünya eğitiminin belkemiğidir. Neyin daha doğru olduğunu bizim bilincimiz tayin eder. Bu nedenle doğrunun herkese göre değiştiği zannedilir. Hâlbuki değişen "doğru" değil "bilinç seviyesi"dir. Toplumdaki doğrular ortalama bilinç seviyesine göre oluşur. Ortalamanın üstünde bilinçlerin doğruları şüphesiz daha ince ve yüksek doğrulardır.
Daha doğru, daha iyi olanın ne olduğunu düşünüp bulmak ve yerine getirmek bilinci yükseltmektir ki dünyadaki bulunuş amacımız da budur.
Rehber Sistemler daha doğru olanı nasıl bileceğimiz konusunda bize yardımcı oluyor. "Doğruluk menfaatleri gözetmeden düşüncenizi Hakk'ın Terazisinin ibresi olarak kullanmak kaydıyla varacağınız hedeftir." Sadece bu anahtarı kullansak bile yanlışlarımızın yarısından kurtuluruz.
Neden doğru konuşup, doğru davranamıyoruz? Bilgimiz yetmiyor, duygularımız, önyargılarımız izin vermiyor, yeteri kadar cesur değiliz, rahatımızdan vazgeçemiyoruz, risk almaktan korkuyoruz ve üşeniyoruz. Ama ne yazık ki doğruluktan uzak olmakla büyük kayıplar içindeyiz; Gerçek önünde, belini doğrultamadığı için sürünmek durumunda kalan hasta insanlar halindeyiz.
Doğru olmadıkça tekâmül edemeyeceğiz; hayırdan, O'nun Lûtfundan uzak kalacağız.
Doğruyu gördüğümüz halde yapmamak bilinç ufkumuzu öyle daraltır ki, halen yerine getirebildiğimiz doğruları bile sürdüremeyiz. Bu gönül gözümüzün ufkunun daralmasıdır. Doğruyu görmek, O'nun bize lûtfu, Nasibidir. Diğer bir deyişle kaybettiğimiz sadece "doğruluk" değil, O'nun Gözündeki güvenilirliğimiz, saygınlığımız kadar O'nun Lûtfu ve Nasibidir. Fizikötesi planlarda bunları kaybeden fizik planda sayısız kayıplara uğrar.
"Doğruyu bizzat görmedikçe, kalbiniz onun tasdikini yapmadıkça, yeni bir doğruyu görmek sizden uzak kalır." Yaşamı ciddiye alalım, doğrudan uzak olmayalım. Doğruluk bir ilahi yasadır, bunu unutmayalım.