Ali Bulaç'a Milli Gazete'den Cevap

Ercan Tekin

Kıdemli Üye
Katılım
25 Eyl 2010
Mesajlar
5,631
Tepkime puanı
266
Puanları
0
Ali Bulaç'a Milli Gazete'den Cevap


Reşat Nuri Erol

Bu 'inat ve örtme' neden?


Bazı YAZARLAR -bildikleri halde- bazı gerçekleri, bazı söylemleri, bazı teklifleri, bazı 'TEŞHİS' ve 'TEDAVİ'leri (konferanslar ve kitaplar), bazı projeleri görmemezlikten gelme konusunda 'ısrar ve inat' ediyorlar; ALİ BULAÇ bunlardan sadece biri! Mesela, yazarın bugünkü (04.10.2010) yazısında yazdıklarına bakalım.
Önce; "Milli Görüş partileri, diğerlerine olan artılarına rağmen: ..." deyip övdükten sonra, kendince "Millî Görüş Hareketi"nin kusurlarını ve eksiklerini sayıyor... "a) Ulus devletin örgütlenme modeline alternatif olacak bir idari ve toplumsal örgütlenme modeli önermekte yetersiz kaldıkları; b) İktisadi ve toplumsal hayatın ıslahını, Kartezyen bir zeminde "manevi ve ahlaki kalkınma ile maddi-ekonomik kalkınma" şeklinde tasarladıkları; c) Yerel kimliklerin ve küreselleşmenin ulusal yapıları nasıl çözdükleri konusu üzerinde yeterince imal-i fikr edip alternatif geniş şemsiyeler açamadıkları..."
Sonra; yazısının sonunda, içinde "... adil piyasa ve adaletli bir dünya ..." ifadesi geçen kocaman bir paragraf yazıyor. Ama ısrarla, inatla -söylemeye ve yazmaya dilimin ve kalemimin varmadığı- daha başka kelimelerle ifade edilmesi gereken bir şekilde, "ADİL EKONOMİK DÜZEN"i ve "ADİL DÜZEN"i, yani -hep söylediğim ve yazdığım üzere,- bütün insanlığın "SOSYAL TUFAN" seviyesindeki sorunlarını çözecek "ADİL DÜZEN MEDENİYET PROJESİ"ni GÖRMEMEZLİKTEN GELİYOR! 'Görmedim, duymadım, yazmıyorum' oyununu oynuyor ve bunu yirmi seneden beri ısrarla yapıyor!!! Bunu sadece 'yazar'ın kendisi değil, yazdığı 'ZAMAN Gazetesi ve cemaati' de inatla yapıyor!!!
Acaba neden?!.
...

Ali Bulaç'ın sadece bugünkü yazısı değil, bundan önceki "Millî Görüş'ten son kopuş!" başlıklı yazısı (02.10.2010) da, yukarıdaki değerlendirmeyi yapmama sebebiyet verdi. Yazarın, ısrar ve inatla ileri sürdüğü görüşleri şöyle: "Beklendiği üzere Numan Kurtulmuş, SP'den ayrıldı. Bunun yakın tarihimiz ve orta gelecekte şekillenecek siyaset açısından büyük anlamı var: 1969'da MNP ile başlayan "merkezi Milli Görüş hareketi" noktalanmış bulunmaktadır. / Bundan sonra MNP, MSP, RP ve FP'nin devamı olarak kurulan SP, Türkiye'nin ve bölgenin siyasi hayatında dönüştürücü rol oynamaya aday bir siyasi parti olmaktan çıkıp, ... siyasi ilgisi ve gündemi folklorik düzeyde kalan bir kulüp olarak devam edecektir / Evet, dramatik bir biçimde Milli Görüş noktalandı... / "Biten" SP merkezinde kalan, arkaik ve folklorik olarak seyirlik halde duracak olan.. Milli Görüş'tür." Ve asıl 'akıl verme' başlıyor: "1 Ekim 2010 kopuşundan sonra ve yine Milli Görüş geleneğinden yeni bir siyasi çizgi uç vermiş oldu. Bundan sonraki aşama Türkiye, bölge, İslam dünyası ve küresel kapitalizmle olan ilişkilerimiz açısından hayati derecede önemlidir:" / Numan'a 'özel' akıl: "İlki, birçoklarının içinden geçtiği üzere, arkadaşlarıyla birlikte AK Parti'ye ilhak etmesi ve R. Tayyip Erdoğan'dan sonra parti liderliği yarışının en kuvvetli adayları arasında yer alması." Ve son nokta; bütün çıplaklığıyla 'asıl gerçeği' acı bir şekilde itiraf: "Küresel kapitalizmle ilişkiler ve liberal politikalar iktidar olmanın bedeli olarak ihtimal hesaplarına dahil edildi." !!!
...

Her neyse; ülkemizdeki en akıllı zannettiğimiz ALİ BULAÇ gibi bir 'YAZAR' veya 'BENZERİ YAZARLAR'ın durumu bile buysa; onlara fazla takılmaya gerek yok! Biz "MİLLÎ GÖRÜŞ ve ADİL DÜZEN ÇALIŞMALARIMIZA" bakalım... ONLAR istese de 'İSTEMESE' de, onlar görse de 'GÖRMESE' de, onlar duysa da 'DUYMASA' da, onlar yazsa da 'YAZMASA' da; daha doğrusu onlar üstünü 'ÖRTSE' de (kelimenin Arapçasını yazmıyorum); Allah elbette nurunu tamamlayacak ve yeryüzüne "ADİL DÜZEN"i getirecektir. Erbakan Hocamızın da son vesileyle hatırlattığı üzere: "Allah (onlara) hidayet ve şuur versin. / Allah en iyisini ve en güzelini yapar." Ve's-selâm...
____________________________
 
Üst