Önceki yorumlara bakarsan başka bir üyenin ayeti yorumladığını görebilirsin.ayeti yorumlamadık bile ayeti olduğu gibi verdik şaşkın mısın nesin..
al bu da caferi mizan tefsirindeki meal
100) Muhacirler ve ensardan (İslâm'ı kabul edip hicret etmede ve Resulullah'ın yardımına koşmada) ilk öncüler ve iyilikle onları takip edenler var ya, Allah onlardan razı olmuştur; onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde e-bedî kalacakları, (ağaçlarının) altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu, büyük başarıdır.
ilk 3 halifeyi inkar etmek için muhacir ve ensar kavramını bile inkar etmeye çekinmiyorsun..
ayrıca ehli beyt kaynakları deyip durma yahu, ehli beyt kaynaklarında reenkarnasyon için şirk küfür derken sen reenkarnasyona inanıyorsun.. ehli beyt kaynaklarının çok umrunda olduğunu sanmıyorum..
Çok yasakçı gördüm seni. Bırak adam istediğini paylaşsın. İşte sana fırsat, doğru bildiklerini anlat belki imana gelir de tevbe eder.
Haklısın, zorlu bir üye ama yine de kendisini takdir ediyorum. ☺Aleviyyun geçmiş olsun, alanyalı'ya bulaşmayacaktın
amma uydurmuşsun yahu..Önceki yorumlara bakarsan başka bir üyenin ayeti yorumladığını görebilirsin.
Sizin tesfirden anladığınız Türkçe meal mi?
Ayette geçen muhacir ve ansar kavramları da bizlerin bildiği anlamda söylenmemiştir. Nebiler ve vasileri kastedilmiştir.
Eban, Süleym'den şöyle dediğini naklediyor; "Osman'ın halifeliği zamanında peygamberin mescidinde imam Ali (a.s) ve bir grup insanın birbiriyle sohbet edip, ilim ve İslâm hukuku hakkında müzakere ediyorlardı.
Topluluktakiler, imam Ali'ye döndüler ve şöyle dediler; "konuşmana engel olan nedir?"
İmam Ali şöyle dedi: "Her iki grupta üstünlüğü dile getirdiler ve hakkı söylediler."
...
İmam Ali şöyle dedi; "Sizlere Allah'ı şahit tutuyorum! Acaba, Ensar ve Muhacir'den ilkler ve öne geçenler (Tevbe 100) ayeti ve Öne geçenler; öne geçenlerdir yakınlaştıranlar (Vakıa 10-11) ayeti indiğinde bu konunun peygambere sorulduğunu, O'nun; "Allah bu ayeti Nebiler ve vasileri hakkında indirmiştir. Ben peygamberlerin en üstünüyüm ve benim vasim Ebu Talip oğlu Ali vasilerin en üstünüdür." dediğini biliyor musunuz?
Topluluk; "Allah'a yemin olsun, evet" dediler.
KAYNAK; Esrar-ı Âl-i Muhammed (Ehlibeyt'in sırları)
Ehlibeyt kaynaklarında reenkarnasyon için şirk ve küfür demez. Aksine Ayet ve hadislerle kanıtlanmıştır.
Bu konu Caferi kardeşlerimizle bizim aramızda ihtilaflıdır ama senin iddia ettiğin gibi küfür değildir ve bizi bu nedenle tekfir etmezler.
Diğer üyelerin bilmesi için söylüyorum. Reenkarnasyon Allah'ın adil ve adaletli olmasıyla alakalıdır.
Fazlasıyla konu dışına çıkıldı. İsterseniz Reenkarnasyon konusunu ayrı bir başlıkta tartışabiliriz.caferiler nasıl kardeşin oluyor, onlara göre sen küfür içindesin..
ayrıca ehli beyt imamlarından geldiklerini söyledikleri kaynaklarda yer alan hükümlerine göre küfür içindesin..
sen bugüne kadar sürekli ehli beyt ehlibeyt diyorken, ayetleri bile ehli beyt nasıl anlamış ona bakarım diyorken biranda kendi kurandan çıkardığın batıl anlamı ehlibeyte onaylatmak istiyorsun şimdi de..Fazlasıyla konu dışına çıkıldı. İsterseniz Reenkarnasyon konusunu ayrı bir başlıkta tartışabiliriz.
Reenkarnasyon hakkında ayetler var ve Ehlibeyt imamları ayetlerle uyuşmayan bir söz söylemez. Yani bahsettiğiniz hadis'i imam Rıza (a.s) söylemiş olamaz.
Bahsettiğiniz Caferi alimler yanılıyor da olabilir.
Ehlibeyt imamlarının Reenkarnasyon'la ilgili söylediği hadisleri araştırıp, bulduktan sonra ayrı bir başlık altında sizlerle paylaşırım.
Eğer yanılıyorsam buna inanmayı bırakırım. Çünkü Ehlibeyt imamlarının sözü haktır.
ömer öngütü peygamberlerin önüne koyan seni konuşturduğumuz kadar dede.Artık bu İlk üç halife düşmanını daha ne kadara konuşturacaksınız Ey Yönetim ?.. Yoksa siz de Aleviyyun mu oldunuz ?
ayeti bal gibi anlıyorda çamura yatıyor bu arkadaş hataylı ve nusayri araplardan.sırf ilk üç halifeyi karalamak adına Allahın ayetini karalamaktan çekinmiyor.
caferiler nasıl kardeşin oluyor, onlara göre sen küfür içindesin..
ayrıca ehli beyt imamlarından geldiklerini söyledikleri kaynaklarda yer alan hükümlerine göre küfür içindesin..
Hüseyin Hatemi'nin yazısından:
Resul-ü Ekrem'in (s.a.a) "Hulefa-i Raşidin"i olan On iki imam ile, bir parçası olan Betül ve Azra Fatımat-uz-Zehra "yıldızlar" gibidir. Bu Hulefa-i Raşidin'den İmam Aliyyu'r-Rıza (a.s), "Reenkarnasyon" konusunda şöyle buyurmuştur:
"Tenasühe inananlar kafirdir."
Bkz. İmam Rıza (a.s)'dan Hadis Pınarı, Şeyh Saduk Merhum'un Uyun-u Ahbari'r-Rıza çevirisi, Kasım 2001, Almanya-Nürnberg, 46.bölüm, 2, s.600)
yine bu da ehlibeytalimleri sitesinden, küfür olduğu hükmünü naklettikten sonra diyorki :
"Reenkarnasyon inancını yayan ve savunan çevrelerden ve kimselerden Allah'a sığınalım ve sakınalım. Allah bizi Ehlibeyt'ten ayırmasın "
Aslına bakarsan niye camiye gitmedikleini merak etmiyorum. Aktarılan gerekçeleri de oldukça çocuksu buluyorum. Niye camiye gitmediklerini izah etme gayreti aslında niye namaz kılmadıklarının izahı sayılır. Hadi izah ettiniz diyelim. Niye oruç tutmadıklarını niye tavşan yemediklerini niye saza Kuran dediklerinini vb şeyleri izah etmek mümkün değildir.ALEVİ MÜSLÜMANLAR NEDEN CAMİYE GİTMİYOR?
Öncelikle şunu en başa büyük harflerle yazalım.
ALEVİLERİN CAMİYE GİTMEMESİNİN NEDENİ HZ. ALİ’NİN CAMİDE ŞEHİT EDİLMİŞ OLMASI DEĞİLDİR.
İslamiyet’in ilk yıllarında Ehlibeyt (as) yandaşı olan/olmayan her Müslüman aynı mescitte ve aynı imamın arkasında ibadet ediyordu. Hz. Muhammed (s.a.a.v)'in vefatı ve sonrasında hilafet makamının Hz. Ali (a.s)'nin elinden alınmasıyla birlikte halk arasında ayrışmalar başladı. Ancak Alevilerin mescitlerden kopmaları Muaviye döneminde başladı. Çünkü Muaviye döneminden başlamak üzere 1001 ay (yaklaşık 83 yıl) camilerde Hz. Ali (as)'ye lanet okundu.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a.v.)'in; “Her kim Ali’yi severse, beni sevmiş olur; beni seven de Allah’ı sevmiş olur. Ali’ye kim düşmanlık ederse, bana düşmanlık etmiş olur; bana düşmanlık eden de Allah’a düşmanlık etmiş olur.” dediği Hz. Ali’ye (as.) ve Ehlibeyt’ine (as) yaklaşık 83 yıl boyunca camilerde hem de Cuma namazlarında lanet edilmiştir.
Hz. Muhammed (s.a.a.v)'in hadisini iyi inceleyecek olursanız, bu lanetin aynı zamanda peygambere ve Allah’a da düşmanlık etmek anlamına geldiğini anlayabilirsiniz. Böyle bir camide ibadet etmeyi bırakın, bu binaya ibadethane denmesi dahi caiz değildir.
83 yılın kaç nesle denk geldiğini düşünecek olursanız camilerin yavaşça Alevilerin hayatından nasıl çıktığını tahmin edebilirsiniz.
Daha sonra Aleviler kendi mescitlerini yapmak istemişlerdir, ancak yapılan katliamlar Alevilerin şehirlerden uzaklaşmalarına ve kendilerine ait ibadethane yapmalarına engel olmuştur.
Özellikle Yavuz Sultan Selim’in yapmış olduğu katliamlardan sonra Aleviler iyice dağlık bölgelere çekilmişler, bırakın kendilerine ibadethaneler inşa etmeyi yiyecek ekmeği dahi zor bulmuşlardır. Bu şekilde bin yıldan fazla bir zaman geçmiştir. Dile kolay bin yıl… Bin yıldır camilerden uzaklaştırılmış bir toplum şimdi camiyi nasıl kabullenebilir?
Ayrıca günümüz camilerinde de iki temel sorun söz konusudur. Birincisi imam meselesi… Arkasında namaz kılınacak imamın itikadı çok önemlidir. İmam temiz (doğru yolda) değilse arkasında namaz kılınamaz.
İkincisi günümüzde Emevi zihniyetinin dine ne kadar hâkim olduğunu ve her alanına nüfuz ettiğini bilmeyen yok.
Teoride her ne kadar uygulanan din Hz. Muhammed (s.a.a.v)'in dini gibi görünse de Sünni ilahiyatçıların dahi “bu Emevi dinidir” dedikleri din kurallarına göre uygulama yapan bir imamın arkasında nasıl namaz kılınabilir? Özellikle Ehlibeyt (as)'in katillerine “hazreti” denmesinin moda olduğu bu günlerde böyle bir imamın arkasında namaz kılmak nasıl caiz olabilir? Böyle şahsiyetlerin anıldığı mescitlere nasıl gidilebilir?
Şimdi Tevbe Suresi 107. ve 108. ayeti dikkatlice okuyalım.
Tevbe süresi 107. ayette;
“Zarar vermek, küfre sapmak, müminler arasında ayrılık çıkarmak için ve önceden Allah ve Resulüne karşı savaşanlara üs olsun diye mescit yapan kimseler vardır. “İyilikten başka bir niyetimiz yok” diye yemin ederler. Ama Allah, onların yalan söylediklerine şahittir.”
Ayetin devamında, yukarıda açıklanan vasıflara uyan camilerde namaz kılmayı, Allah men etmiştir.
HANGİ MESCİTTE NAMAZ KILINIR?
Tevbe Suresi 108. ayette;
“Asla orada namaz kılma! Şüphesiz, ilk günden takva üzerine kurulan mescit, içinde namaz kılınmaya daha layıktır. Orada arınmayı seven kişiler vardır. Allah Tahirleri (arınanları) sever.”
Bu ayetten anlaşılacağı üzere “ibadeti hak eden mescit Allah’ın kendilerini Tahir, tertemiz pak eylediği Ehlibeyt (as) mescididir.
Demek ki; bir Müslüman’ın bir mescitte namaz kılabilmesi için başta oradaki imamın Ehlibeyt’e (as) kalben ve fiilen bağlı olması, onları seveni sevmesi, onların düşmanına düşman olması gerekir. Ayrıca orada okunacak ezan, kılınacak namaz Ehlibeyt’in (as) emrettiği usulde olmalıdır.
Özetle burada iki şart yerine gelmelidir. Birincisi; İmam, Ehlibeyt (as) yolunda yürüyen bir imam olmalıdır. İkincisi; mescitte yapılan ibadetler Ehlibeyt (a.s.) fıkhına uygun olmalıdır.
Davul zurna eşiliğinde yollamadık ki karşılayalım, bildiğin ban yedi adam. Hem öyle bilmeden etmeden hemen şeyetme t@m@m'mı .İşte, forumu kimselere hakaret etmeden (!!!) harika düşünce ve fikirleriyle ayakta tutacak biri daha !..
Ne o yönetim ?.. Adamı davul ve zurnayla karşılamayacak mısınız yoksa ?..
Camilerde müminlerin emiri imam Hz. Ali (a.s)'ye lanet okuyanları destekleyenlerden başka nasıl bir yorum beklenebilir ki?yani kısacası bu arkadaş demek istiyorki cami imamları ilk 3 halifeye hutbrde lanet etmedikçe onların arkasında namaz kılmayız her ne zaman bu lanet edilmeye başlar bizde camiye gideriz.