Aktüel (Dergi)

Dergaz

Profesör
Katılım
31 Ara 2007
Mesajlar
1,685
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Ne fark eder ki
aktuelocak.jpg
“Biliyor Musun Seni…”
“Biliyor musun, seni bu ülkeden de, hiçbirini şahsen tanımadığım işçilerden, Kürtlerden, Ermenilerden de çok seviyorum ben. Bir daha böyle tartışmayalım ne olur”
Geçen Ekim ayının güneşli bir sabahı, uzun zamandır görmediğim bir lise arkadaşımla birlikte kahvaltı edip, neredeyiz, neler oldu bunca yıldır, neler yapıyoruz, neler düşünüyoruz, bunları konuşmak için buluşmuştuk. Çocukları olmuş, başından birkaç evlilik geçmiş, şimdi kızıyla yaşıyormuş. Bunca yıl aslında birbirimizi görmemiş olduğumuz halde, birlikte, benzer bir çizgide evrilmişiz; o da eski ortak arkadaşlarımızın çoğu için bir “liboş” olmuş artıkVe, “sonunda beni tam benim istediğim gibi seven biri; ikimiz de yaralıyız ve birbirimizin yarasına çok iyi geliyoruz” dediği bir sevgilisi varmış şimdi
Tabii ki söz çok kısa bir zamanda, okulda, otobüste, vapurda, evlerde, odalarda hep olduğu gibi, geldi ve güncel politik konulara dayandı. Ergenekon davası, Kürt meselesi, Ermeni meselesi, başörtüsü, AKP, darbe girişimleriHararetle konuştuk; olan bitene, birbirimize benzer bir yaklaşımla baktığımız için, fazla sorun çıkmadı aramızda. Bir ara telefonu çaldı. Masadan aldığı telefonunun ekranına yüzü, gözleri ışıldayarak baktı, açtı ve daha önce ondan hiç duymadığım, iç ılıtan, “kesinlikle âşık bu kız” dedirten bir ses tonuyla konuşmaya başladı. Uzun uzun konuştular. Bir ara hatta, “benim burada olduğumun bile farkında değil” diye düşündüm; başka dünyalara, belli ki çok mutlu olduğu bir evrene gitmiştiİşte yukarıdaki mesajı, telefonu kapattıktan sonra okuttu bana: “Biliyor musun, seni bu ülkeden de, hiçbirini şahsen tanımadığım işçilerden, Kürtlerden, Ermenilerden de çok seviyorum ben. Bir daha böyle tartışmayalım ne olur”
Sonra epey konuştuk; çünkü rahatsızdı, çünkü nasıl olup da, onu mutluluktan uçuran bu ilişkinin içine bile güncel siyasetin girebildiğini, aralarında gerilim yaratabildiğini anlayamıyordu. “Ne ben onu ikna edebiliyorum, ne de o beni. Ama ikimiz de siyasetle, neler olup bittiğiyle çok ilgiliyiz ne yazık ki. O bana, hükümetin art niyetli olduğunu, bu soruşturmalardan hiçbir şey çıkmayacağını, hatta bu yüzden, tescillenmiş katillerin bile sonuçta aklanacağını anlatmaya çalışıyor, bense ona tam bizim istediğimiz gibi olmasa da iyi şeyler olduğunu, askervesayetten çıkmakta olduğumuzu, bunu sağlayan kim, hangi parti olursa olsun bunun iyi bir şey olduğunu, bütün katillerin değilse bile bazı katillerin yargılanmasından sevinç duymamız gerektiğini” dedi hafif ağlamaklı bir sesle. Bu mesajı, işte böyle bir tartışmanın ardından yazmış arkadaşım. “Peki bu mesajına ne yanıt verdi?” diye sordum ona. “Yanıt yazmadı; birkaç saat sonra yanımdaydı, yanıtı bu oldu, öyle şahane biri ki, zaten çok farklı da düşünmüyoruz galiba, ama kendimizi anlatamıyoruz, zaten ortalık da toz duman” dedi şirin şirin gülümseyerek
Yaa, boş verin arkadaşlar!
Sevgililer de ayrılmasın bu dönüşümde, bu da olmasın artık!
Âşık olmanın şahaneliğini yaşayın, boş verin geri kalan her şeye…
Defne Asal Er / Editör


kaynak
 
Üst