Akpartiden Vekil Olmak...

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
İnsan beyni nasıl çalışır? Bu sorunun en güzel cevaplarından birini Umut Sarıkaya verdi.

Bir karikatüründe, dondurmacı müşteriye soruyor, “dondurmaya sos ister misin abi?”

Müşteri, bakıyor kendine önerilen ‘bedava ve ekstra bir gıda’ hemen “evet” diyor.

Satın alınandan çok bedava ürün nedeniyle mutlu oluyoruz.

Hediye kupalar, satın alınması zorunlu olmayan nice ürünü, ev hanımlarının kredi kartı ekstresine ekledi.

Bedava ürün, mutluluğun kişinin yüzüne yansımasına neden oluyor.

O anın fotoğrafı çekilse, bundan “tipik bir mutlu insan” profili oluşturulabilir.

Şu sıralar Türkiye’de, benzer karelere politika dünyasında rastlıyoruz.

2015 Haziran ayında genel seçimler var. Bu seçimde Milletvekili olmak için başvurusunu yapan

özellikle Ak Parti aday adayları; AVM’ de sürpriz hediyeyi aldıktan sonra evine dönen kadınların yüzüne

yansıyan mutluluğa benzer bir güleçlikle kendilerini tanıtıyorlar.


Fotoğrafları hep mutlu. Gözleri ışıl ışıl. Aşmışlar. Öyle bir duygu var ki,

insanoğluna dair çetrefilli ve netameli bir durum yanlarına hiç ilişmemiş!

Bir varmış bir yokmuş... Dünya bir ters bir düz dönmüş. Devrilenler arasında bir şey bir şeye değmiş;

Türkiye’de şartlar değişmiş. Adeta bir oyun gibi üsttekiler alta, alttakiler üste gelmiş.

Toplumda unutulmuş bir kesime gün doğmuş. Genel seçimlerde aday adayı olma, aday olma

meclise girme ve devletin en tepesine çıkma imkânı yakalamışlar.

Onlardan biri, herkes uyurken gecenin bir vaktinde aniden uyanmış:

“Neden ben de aday olmayayım? Yapanlar benden daha mı iyi!”
demiş.

Gece; -gerçeğe en yakın ruh halinin açığa çıktığı bu zaman diliminde- kendi kendine söylediği cümleleri,

gündüz olunca arkadaşlarına da söylemiş:

“Neden biz de aday olmayalım? Yapanlar bizden daha mı iyi!”


İki cümle arasında “küçük bir fark” varmış. “Ben” yerine “biz” kullanmış.

Kişisel durumunu kolektif bir bilinç kipinde sunmuş. “Nüansı” kimse fark etmeyince,

üstüne bir de onay alınca kulislere başlamış. Cesaretini toplayarak söylemini bir perde daha yükseltmiş.

“ Biz, neden geri duruyoruz ki. İslam ümmetinin durumu ortada, kan ağlıyor.

Bu ülkede her taraftan bize saldırıyorlar görüyorsunuz. Davamız için bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu ilk ve son şansımız.”


Telefon rehberinde kim varsa hepsini tek tek aramış. Üniversite yıllarında çeyrek asır önce orda bıraktığı

ve hiç görüşmediği dostlarla bir yolunu bulup iletişim kurmuş. Tweetleri üç katına çıkarmış.

Facebook sahifesinde her zamankinden daha aktif olmuş. Yazmış, çizmiş, konuşmuş, anlatmış, meclislere girmiş-çıkmış.

Adaylık başvurusunu gerçekleştirmiş. Siyasilere fotoğraf çekimi yapan bir stüdyoda, kendini olmadığı kadar

yakışıklı gösteren vesikalık, ayakta, oturarak ve yan profilden fotoğraflar çektirmiş. Fotoğrafçı ile birlikte titizlikle,

bilgisayar ekranında en iyi kareleri tek tek seçmiş.

“Fotomda çok rötuş yapmanıza gerek yok, doğal görünmeyi seviyorum ben.”


Fotoğrafçı; yüzüne yansıyan ifadeden onun da iyi görünme psikolojisine yenik düştüğünü anlamış.

“Yakışıklı çıkmışım değil mi, ne dersin?”

“Zaten öylesin abi.”

Bu güzel söz üzerine aklından neler geçmemiş ki? Memleketinden milletvekili seçiliyor, el üstünde tutuluyor,

arkadaşları, anne-babası, kızı, kardeşi, akrabası herkes gururlanıyor. Siyah arabalara biniyor,

memleketinden uğurlanıyor, meclise giriyor, bakan oluyor. Günü geldiğinde neden ben başbakan olmayayım?

Bu arada fark etmemişim başkanlık sistemi fena fikir değil!

Bir zamanlar, devletin alt düzey bir yöneticisinden dahi referansı olmayan, yenilgiyi kader bilmiş olan ve

ruhunu 28 Şubat’a çiğnetmiş bu insan şimdi devletin tepesine çıkmayı hâyâl ediyor.

Sadrından şaşırtıcı bir enerji sudur oluyor. Kendi katkısı olmadan, engelleri kaldırılmış,

çukurları kapatılmış geniş sosyo-politik alanda ibretlik bir koşturmaca içine giriyor.

Oysa vekil adayı, aynı duyarlılığı Gezi olayları sırasında göstermedi. Çözüm sürecinde dinlendi.

Suriye’de kafası karıştı. 17 Aralık’ta korktu, sindi, saklandı. Kobani olaylarını izledi.

Çeyrek asır boyunca, bencilce, kendi hayatını yaşadı. Şimdi o, yüreği imanla dolu dolu, bıçkın ve bilge kahraman.

Hasbi dava adamı. Amansız Paralel avcısı. İslam adına necip milletin yakasına yapışan şer odaklarına karşı savaşıyor.

Kucak açmış bekleyen mustağrep, yetim ümmete doğru koşuyor.

O siyasete ‘İslamcı’ kontenjanından giriyor.

Utanmıyor.

Kendine göre sadece tek kusuru var, mütevazı yürümeyi bilmiyor.

O, bunun müeddep bir ruh hali değil bir şekil sorunu olduğunu sanıyor.

Ülkenin son referans noktasını (İslamlık) hoyratça harcamak için sıraya giriyor.

Kat edilen mesafeyi ‘kendinden menkul’ sanıyor. Bilinsin ki; Erdoğan rüzgârının satın aldığı siyasal

kazanımların yanında “bedava ve ekstra” alacağı vekilliği bir süre sonra kendi malı olarak görecek,

kuşkunuz olmasın başa kakacak.


Bedelsiz kazanılan bir makam, sahibinin yüzünde neşenin harelenmesine sebep olur.

Vekillerin tanıtım broşürlerinde, çalışılmış fotolarında, gülümsemelerin gizleyemediği, o pişkin ifadenin sırlı öyküsü budur.

Küresel Jeopolitik boşluğun, ülkenin ekonomik ve diğer reel dinamiklerinin var ettiği yeni Türkiye olgusunu

tek başına İslam’la izah ederek, dini kavramları dilinden düşürmeyerek meselenin özünden ne kadar uzak

olduğunu açık ediyor. Yanlış frekanstan bağlanıyor, hareket halindeki trene acemice atlıyor.

Bugüne kadar evinde ve işyerinde bir değer üretemeyen ‘kinaye vekil adayı’ mecliste bir mucizeyle değer üretecek,

büyük projelere imza atacak!

En tehlikeli milletvekili tipimiz hayırlı olsun!

Bu prototipe oy verin diye önümüze koyanlara da yazıklar olsun!


Ömer altaş
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
Tercüman olmuş düşüncelerimize çok ta güzel tespitler... Ben de geçen hafta bir baktım bulunduğu yerde hiç merhale kat edememiş bir şey üretememiş rektörler, dekanları, öğretim üyeleri, çeşitli merhale bürokratları v.s koşa kaoşa aday adayı oldular....

Şimdi dua edelim hem de çok dua edelim ki; "Listeleri yapacak olanlara Rabbim öyle feraset versin öyle güzel görsünler ki Allah için çalışacak düzgün insanları aday olarak sıralasınlar"
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Aynı makale de ...
Milletvekili adayı yerine , Türkiye reelinde işleyişi değiştiren hakim rüzgarı eleştiren adam tiplemesinide koyabiliriz ....
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,655
Tepkime puanı
2,337
Puanları
113
Konum
istanbul
Aklı başında kaç feraset sahibi adam millet vekili olmak için uğraşır?
Şöyle düşünün istanbul bilmem kaçıncı bölgeden seçilen adam özelde o bölgenin sorunlarından genelde memleketin sorunlarından Allah indinde mesuldur. 550'nin içerisinde kaç kişi bu mesuliyet duygusuyla seçime giriyor ki? 10 ? 20? 50? iki elin parmağını geçtiğini sanmıyorum.
Peki maaşı için mi istiyorlar? Onu da sanmıyorum. Nihayetinde milletvekili olmak için milyonlarca lira harcıyorlar. Belki maaşa vurulsa bu rakamı 10 yılda anca alacaklar. Peki nedir bu sevda?

1. Dokunulmazlık ( Geçmişte suç işlemişlerdir ya da mevcut yasadışı işlerini bu kalkanın arkasından yaparlar )
2. Prestij ve Rant
3. Hayat Garantisi

Bu ak parti, chp, mhp, saadet meselesi değil. Görüş meselesi. Kitlesel anlamda büyük toplulukların tamamı asla sütten çıkmış ak kaşık olamaz... Ama ben bu ülkenin toptanını vuracak bir belayı bekliyorum. Bu kadar yozlaşma ve adalete duyulan güvensizlik hayra alamet değil.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Temsili demokrasiye karşıyım arkadaş.

Meclisteki 550 vekilden hangi birisi tam olarak bizi temsil edebilmiş ki ?
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
vekil olmak için 6 bin 223 kişi baş vurmuş.

6 bin 224 olabilirdi inş bidaha ki seçimlerde ANKARA : )))

aile ve sosyal politikalarda çok başarılı olacağıma inanıyorum : )))


 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
Tercüman olmuş düşüncelerimize çok ta güzel tespitler... Ben de geçen hafta bir baktım bulunduğu yerde hiç merhale kat edememiş bir şey üretememiş rektörler, dekanları, öğretim üyeleri, çeşitli merhale bürokratları v.s koşa kaoşa aday adayı oldular....

Şimdi dua edelim hem de çok dua edelim ki; "Listeleri yapacak olanlara Rabbim öyle feraset versin öyle güzel görsünler ki Allah için çalışacak düzgün insanları aday olarak sıralasınlar"

aynen katılıyorum bunlara ilaveten hiçbir hizmetin sivil çalışmaların içinde görmediğimiz adını sanını duymadığımız farklı parti yönetimlerinde bulunmuş fikir düşünce yaşantısı bizler uzak insanlar aday.bu türleri makam mevki sahibi yapanlarıda aday olarak görmek istemiyoruz. samimi inançlı çalışkan dürüst ve halkla içiçe olmuş adayları vekil olarak görmek istiyoruz.
 

ummuhan

Kıdemli Üye
Katılım
1 Eyl 2007
Mesajlar
12,943
Tepkime puanı
1,042
Puanları
0
Konum
Arz
üzülme bi daha ki seçimlere hazırlanalım sen ve ben ordayız inş .forumunda desteğini aldıkmı tamamdır. yapanlar bizden kötü emin ol :)

Tamamdır tut elimden haydi :ayn:) Biz de Hizmete(!) talibiz demi (vekil aylığı kaç liraydı :eek:leyo: )
 

deren

semure
Katılım
11 Haz 2012
Mesajlar
2,393
Tepkime puanı
262
Puanları
0
Tamamdır tut elimden haydi :ayn:) Biz de Hizmete(!) talibiz demi (vekil aylığı kaç liraydı :eek:leyo: )

işte bunu bilmiyorum : (( para pul işleriyle sen ilgilenirsin :) Bir şoför birde koruma lazım onlarıda bulduk mu tamamdır kim tutar bizi :ayn
 

Ebu Computer

Kıdemli Üye
Katılım
11 Haz 2013
Mesajlar
24,988
Tepkime puanı
1,501
Puanları
113
Olun olun...

İnşallah sizlerde vekil olun...

6x5unrl.gif
 
Üst