Ahmet Arif Şiirleri

zilan

Üye
Katılım
8 Haz 2006
Mesajlar
46
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Web sitesi
www.rojin.org
AHMET ARİF



1927'de Diyarbakır’da doğdu, 2 Haziran 1991'de Ankara’da yaşamını yitirdi. Ortaöğrenimini Diyarbakır Lisesi’nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü öğrencisiyken 1950’de Türk Ceza Yasası’nın 141. maddesine aykırı davranmak suçlamasıyla tutuklandı. 1952’de gizli örgüt kurma iddiasıyla yine tutuklandı. 2 yıl hepsi hüküm giydi. Cezaevi günleri sona erince Ankara'ya yerleşti. Bir süre plan kopya teknisyeni olarak çalıştı. Ankara’daki gazeteler ve dergilerde teknik işlerle uğraşarak yaşamını kazandı. Gazetecilikten emekliye ayrıldı. İlk şiiri "Millet" dergisinde yayınlandı. Asıl sanatını ve kişiliğini 1948-1954 arasında Yeryüzü, Beraber, Seçilmiş Hikayeler, Yeni Ufuklar, Kaynak dergilerinde yayınlanan şiirleriyle ortaya koydu. Ardından uzun bir suskunluk dönemine girdi. 1968'de tek kitabı olan "Hasretinden Prangalar Eskittim" yayınlanınca, çok büyük bir yankı uyandırdı. Kitap yayınlanmasından sonraki 12 yılda 18 baskı yaptı. Orhan Veli'nin etkisinin sürdüğü bir dönemde şiire başlayan Ahmet Arif, Nâzım Hikmet'in açtığı yolda yürüdü. Ondan aldığı şiirselliği bir Anadolu duyarlılığı ve özlemiyle genişletti. Şiiri çoğunlukla türkülere dayalı görünse de halk kaynaklarının olanaklarını, türkülerin ötesinde aradı. Günümüz şiirini de büyük ölçüde etkiledi. Şiirinde ritmin büyük yeri vardır. Ama onda ritim sese değil söze dayandığından daha derinlere inerek büyük bir lirizmin kaynağı olur. Doğu Anadolu insan malzemesini bu lirizmin içinde yoğurarak gerçekçi şiirdeki didaktizm tehlikesini aşmayı bildi. Özellikle imge konusunda yaptığı sıçramayla genç şairlere örnek oldu. Gazete ve dergilerde yayınlanan düzyazılarıyla da 1950 kuşağı olarak anılan şair ve yazarların büyük bölümünde izler bıraktı. Şiirlerinin çocuğu bestelendi.

ESERİ:

Hasretinden Prangalar Eskittim (İlk baskı 1968)
 

Minhac_

Profesör
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
1,189
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ahmed Arif-Suskun

Suskun
Sus, kimseler duymasın.
Duymasın ölürüm ha.
Aydım yarı gecede
Yeşil bir yağmur sonra...
Yağıyor yeşil.

En uzak, o adsız ve kimselersiz,
O yitik yıldızda duyuyor musun?
Bir stradivarius inler kendi kendine,
Yayı, reçinesi, köprüsü yeşil.
Önce bendim diyor ve sonra benim...
Ölümsüz, güzel ve çetin.
Ezgisidir dolaşan bütün evreni,
Bilinen, bilinmeyen ıssızlıkları.
Canımı, tüylerimi sarmada şimdi
Kendi rüzgarıyla vurgun...
Sarıyor yeşil.

Rüya, bütün çektiğimiz.
Rüya kahrım, rüya zindan.
Nasıl da yılları buldu,
Bir mısra boyu maceram...
Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.
Çatladı yüreği çakmaktaşının,
Ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde
Çağlardır boğulmuş bir su...
Ağıyor yeşil.

Yivlerinde yeşil güller fışkırmış,
Susmuş bütün namlular...
Susmuş dağ,
Susmuş deniz.
Dünya mışıl-mışıl,
Uykular derin,
Yılan su getirir yavru serçeye,
Kısır kadın, maviş bir kız doğurmuş,
XXXXXX bereketli ve serin...
Sağıyor yeşil.

Aydım yarı gecede,
Neron, çocuk kitaplarında çirkin bir surat,
Ve Sezarsa, bir ad, yıkıntılarda.
Ama hançer taşı sanki
Koca Kartaca!
Hani, kibrit suyu vermişlerdi üstüne
Bak nasıl alıyor, yiğit,
Binlerce yıl da sonra
Alıyor yeşil.

Vurur dağın doruğundan
Atmacamın çalkara,
Yalın gölgesi.
Kuş vurmaz, tavşan almaz,
Ama aç, azgın
Köpek balıklarıydı parçaladığı
Bak, Tiber saygılı, suskun.
Bak nilüfer dizisi zinciri.
Bunlar bukağısı, kolbağlarıdır,
Cihanın ilk umudu, ilk sevgilisi,
Ve ilk gerillası Spartaküs'ün.
Susuyor yeşil.

Sus, kimseler duymasın,
Duymasın, ölürüm ha.
Aymışam yarı gece,
Seni bulmuşam sonra.
Seni, kaburgamın altın parçası.
Seni, dişlerinde elma kokusu.
Bir daha hangi ana doğurur bizi?

Ruhum...
Mısra çekiyorum, haberin olsun.
Çarşıların en küçük meyhanesi bu,
Saçları yüzümde kardeş, çocuksu.
Derimizin altında o ölüm namussuzu...
Ve Ahmedin işi ilk rasgidiyor.
İlktir dost elinin hançersizliği...
Ağlıyor yeşil.

Yazan Ahmed Arif

Not: yazilmasinin müstehcen olacagi düsüncesiyle bir kelimenin yerine XXXX yaptim.
 

Minhac_

Profesör
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
1,189
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Siiri anlayamadigim ilk zamanlarda yazarin devrimci bir sair olmasina ragmen "yesil"i siirinde sürekli anmasi oldukca ilgimi cekmisti.

Bu siir hakkindaki yorumlarinizi bekliyorum.
 

!!!_YµSµF_!!!

Profesör
Katılım
28 Ocak 2007
Mesajlar
1,077
Tepkime puanı
1
Puanları
0
burada ki şiir benimde dikkatimi çekti LİSE yıllarımda da yeşil bir gece adlı roman okumuştum.
yesil gece diye tanimladiklari gecenin ve bu siirdeki
yesilin manalari nelerdir?
yorumlarinizi beklyiorum.....
 

Minhac_

Profesör
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
1,189
Tepkime puanı
1
Puanları
0
gece'nin ifade ettigi mana nedir ki?
 

!!!_YµSµF_!!!

Profesör
Katılım
28 Ocak 2007
Mesajlar
1,077
Tepkime puanı
1
Puanları
0
abla benim bilidğim kadarıyla gece KARANLIK manasına geliyor ama REŞAT NURİ GÜNTEKİNİN YEŞİL BİR GECE DEMESİ BENİM İÇİMDE BAZI KUŞKULARA YÖNELMEME SEBEP OLDU. Örneğin internete yapılan anketlerde su gibi cevaplar alındı...
1 reşat nuri güntekin'in gelen sipariş üzerine yazdığı bir romandır. dolayısıyla aslında roman bile değildir. hatır çeki gibi birşeydir.
irtica eleştirisi altında açık bir din düşmalığı yapan reşat nuri güntekin bu romanında. 1928 de yayınlanmış ve yayınladığı dönemin şartlarına uygun bir yalakalık da beraberinde gelmiştir. edebiyatımızın kara lekelerindendir


2 reşat nuri güntekin'in şeriat'in gelme ihtimalinden ve irticadan bahseden, maalesef günümüzde bile güncelliğini koruyan romani...

yorumu sizlere bırakıyorum üstünde durulması gereken bir konu
 

Minhac_

Profesör
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
1,189
Tepkime puanı
1
Puanları
0
gece karanlik yani Işığı olmayan, ışıktan yoksun olan manasina gelir.

Bu kitabi okuyan birisi ile konusmustum. O kitapta Islamiyet'in gece olarak vasıflandırıldigini söylemisti. Hani batililar orta caga karanlik cag adini verirler ya Islami hazmedemeyenler de Islamin hakim oldugu caga karanlik cag adini veriyorlar. Yesil islamiyeti temsil eder. Onlara göre karanligi tanimlamak icin de bu karanligin ya da gecenin önüne yesil sifatini getiriyorlar islami temsil icin..
 

Minhac_

Profesör
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
1,189
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yesil Gece isimli roman hakkinda Hilmi Yavuz’un makalesinden bir alinti:
Alemdar Yalçın da ‘Sosyal ve Siyasal Değişmeler Açısından Cumhuriyet Devri Türk Romanı’ adlı çalışmasının I. cildinde, ‘Yeşil Gece’yi İslamiyet’e karşı bir roman olarak değerlendirir. Yalçın, şöyle der: ‘Reşat Nuri, tek ideolojik polemik romanım dediği ‘Yeşil Gece’de (…) bozuklukların asıl sebebi olarak İslamiyet’i göstermektedir. Medresenin bozukluklarının asıl sebebi, onun gerisinde bulunan asıl düşünce olan İslam’dır. Romanın ismini oluşturan ‘Yeşil Gece’nin yeşil rengi de, İslam’ın kutsal rengidir. Yazar romanında yer yer, başımıza gelen bütün felaketlerin, savaşların da ana sebebi olarak İslam’ı göstermek ister.’
 

Minhac_

Profesör
Katılım
5 Şub 2007
Mesajlar
1,189
Tepkime puanı
1
Puanları
0

Bu siirde neredeyse hersey mecazi bir anlam tasimaktadir. Siir bir sevgiliye yazilmistir. Ama bu sevgili kadin degildir. Kadin da burada mecazi bir anlam tasimaktadir. Bazi erkekler icin kadin sevgilidir, ugrunda can verilir. Arifin seygilisi ise devrimdir. Onun icin kadina benzetiyor. Dolayisiyla kadın bir imaj. Yani bir tutsaklık imajı.


Not: yorumlarimi arkadaslarim ile yaptigim sohbetlerden derleyerek yapiyorum ve yapacagim.

 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem

ardarda bilmem kaç zemheri geçti
kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
dışarda gürül gürül akan bir dünya
bir ben uyumadım kaç bahar leylim
hasretinden pırangalar eskittim
karanlık gecelerde kendiden geçtim



Hasretinden prangalar eskittim....'üşüyorum,kapama gözlerini...! '
-Terk etmedi sevdan beni...
-Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı
Gözlerin hani? ....


UNUTAMADIĞIM
Açardın,
Yalnızlığımda,
Mavi ve yeşil,
Açardın.
Tavşan kanı, kınalı-berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne,
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı.
Gözlerin hani?

^^To be or not to be ^^ değil.
^^Cogito ergo sum^^ hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmazı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.

İçmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Canımın içinde bir can idinki
Kan değil, sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...

Duymak,
Gözlerinde duymak üç-ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?
Ahmed ARİF


Ay Karanlık

Maviye,
Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine.
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
 

DaLokay

уüяєкℓєя∂є
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
6,392
Tepkime puanı
89
Puanları
0
Konum
Göçebe
Web sitesi
www.youtube.com
AşK_€r;257995' Alıntı:
.
ahuzar kardeşim...çok duygulandırdı bu sözler bizi yaw.
teşekkürler...

ya hocam

sende çok duygusalsın yahu...

tamam ahuzar güzel yazıyor olabilir..ama :D

olmaz ki bu kadarda ...

sonra erkeklik...:ıslık: :eek:leyo:
 

AşK_€r

arabeskçi
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
3,711
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Yaş
44
Konum
yersiz-yurtsuz
ya hocam

sende çok duygusalsın yahu...

tamam ahuzar güzel yazıyor olabilir..ama

olmaz ki bu kadarda ...

sonra erkeklik...



yaw ne erkekliği...
eskiden erkeklikmi varmış:O
şaka tabikine...:D


erdi kardeşim...
duygusal olmamız erkek olmamıza engelmi yaw:D
hem ahuzar ablada böyle güzel şiirleri getirip dertlendirmesin bizi...:)

suçlu ahuzar:O
 

aHuZaR

Can kayıp can firarda
Katılım
27 Kas 2006
Mesajlar
6,438
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Konum
Gönülistan
Siirin yazari suclu demekki:)ben yazmadim:)
Suc zavallidir ,kürk olsa kims eüstüne almazmis:)
 
M

Murat Sâki

Guest
^^To be or not to be ^^ değil.
^^Cogito ergo sum^^ hiç değil


^^et ne m'en veux pas si je te tutoie^^sen diye hitap ettiğim için sakın bana kızma
^^je dis tu a tous ceux que j'aime^^ben tüm sevdiklerime sen derim

İmge konusun-da oldukca yoğun bir şiir paylaşım için teşekkürler.
 

DaLokay

уüяєкℓєя∂є
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
6,392
Tepkime puanı
89
Puanları
0
Konum
Göçebe
Web sitesi
www.youtube.com
suçlu ahuzar olur tabi...

sen böyle nasipleniyorsun ya ...artık en dehşetli şiirleri ekleyesin ahuzar...

tmm mı?

belki daha iyi gelir...:ıslık:
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM

Seni anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.
Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...
Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara.
Akan yıldıza.
Bir kibrit çöpüne varana.
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...


Ahmet ARİF
 

Ağlama karanfil

Profesör
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
1,048
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Yaş
106
Ahmet Arif

Maviye
Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...

itten aç,
Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
ille de ille
Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...

Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş,
Etme gel,
Ay karanlık...
 

aekber21

Üye
Katılım
15 Ocak 2012
Mesajlar
9
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
İstanbul
Web sitesi
www.haksozhaber.net
Ahmet Arif

Haberin var mı taş duvar,
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mı?
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cigaram,
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.
 
Üst