Ahmed Zerrûk / Tasavvufun Esasları

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
24449.jpg


TASAVVUF DA NEYMİŞ?

24450.jpg

Karşı çıkana, merak edene rehber!
Fas’lı büyük alim Şeyh Ahmed Zerrûk’ un eseri “Kavâidu’t-Tasavvuf” (Tasavvufun Esasları) Türkçeye kazandırıldı.



Yeni tanışmalar zaman zaman ilgi çekici olabilmektedir.
Özellikle insanın üzerinde derin etkiler bırakan büyük şahsiyetler veya onların eserleriyle tanışmak bilginin, güzelin peşinde koşanlara daha büyük heyecanlar verir. Şeyh Ahmed Zerrûk işte bu özel şahsiyetlerden biri. Türkiye’de okuyucunun belki de adını ilk defa duyduğu Şeyh Ahmed Zerrûk ve eseri “Tasavvufun Esasları” Şeyh Zerrûk’un Türkçeye tercüme edilmiş ilk eseri ve bu eser kendisiyle tanışan okuyucuları etkileyen bir baş yapıt niteliğinde.
Şeyh Ahmed Zerrûk, miladi 1400’lü (Hicri 800’lü ) yıllarda yaşamış Mağrib (Fas) ulemasının önde gelen büyüklerindendir. Şeyh Ahmed Zerrûk’un hayatını araştıranlar onun hem fıkıh sahasında hem Tasavvuf sahasında ve diğer pek çok sahada eserleri olduğunu söylemekte.


Türkçeye nasıl kazandırıldı?
Eseri Arapçadan Türkçeye çeviren genç araştırmacı Muhammed Uysal, farklı bir konuda çalışıyorken rastladığı bu kitabın mutlaka Türkçeye kazandırılması gerektiğini düşünmüş. Eser, uzun bir çalışmanın emeği olarak ortaya çıkmış. Mütercim, kitapta verilen kaideleri eksiksiz bir şekilde Türkçeye aktarabilmek için uzun mütaalalar yapmış, istişarelerde bulunmuş.
Özellikle bir kaide, içerdiği derin anlamı çözümlemek konu hakkında kapsamlı bir bilgi gerektirmesi sebebiyle mütercimi bayağı bir yormuş. Kitaba verdiği öneme binaen, alel-usul bir çeviriyle geçmek istemediği için bu madde üzerinde diğerlerinden çokça mesai harcamış. Çevirinin tam olarak karşılığını verebildiğini düşünüp gönlü ferahladığında kitabı baskıya hazır hissetmiş.
Hassas bir çalışmanın ürünü olduğu gözlemlenen eserin bazı yerlerinde mütercim, orijinal metne sadakati, gerektiğinden biraz fazla ciddiye alarak zaman zaman anlamın uzun cümleler arasında kaybolmasına sebep olmuş. Neyse ki bu durumu kaidelerin başına eklemiş olduğu başlıklarla biraz da olsa hafifletmiş.

Tamamı 225 adet olan kaideleri okurken bazen tekrar etme ihtiyacı hissediyorsunuz. Kaidelerin başına eklenen başlıklar kaidelerin anlaşılmasına yardımcı bir unsur olarak güzel bir işlevi yerine getiriyor.
İlk baskısı kısa zamanda tükenen eserin yeni baskısı yapılmadan önce okuyucuların daha rahat bir okuma yapabilmeleri için kitabın dilinin mütercim tarafından gözden geçirilmesi yerinde olacaktır düşüncesindeyiz.


Tasavvuf üzerine merak edilen sorular
Kitap, sûfilerin genel kabulleri olan tasavvufun esaslarını işlemesi itibariyle bütün sûfiler için bir başucu kaynağı. Ayrıca tasavvuf konusunda araştırma yapanlar için eserin sistematik bir şekilde işlenmiş olması işlerini kolaylaştırıyor.
Kitap, “Tasavvuf Nedir? Tasavvufa kimler ehildir? Tasavvufun fıkıh ve inanç esaslarıyla ilişkisi nedir?” gibi soruların cevaplarını vererek başlıyor, tasavvuf yolunda insan tabiatının farklılıkları, semanın sûfiler nezdindeki yeri, toplu zikrin hadislerden delilleri vb. soruların cevaplarını vererek devam edip gidiyor.


Kitaptan tasavvuf esasları
Tasavvufun dayandığı esasların bir disiplin altına alınarak bölümler şeklinde bir arada bulunmasının önemini, Şeyh Ahmet, eserinde 36. ve 37. kaidelerle şöyle açıklıyor:


36. Esas
Bir ilmin kaideleriyle kaydedilmesi, düzene konulması ve yapısını sağlamlaştırılması önemlidir. Çünkü bu kaideler ilmin meselelerini düzene sokar, sağlam esaslara dayanmasına yardımcı olur. Manaları anlaştırır, kelime yapılarını kavratır. İlim iddiasındaki yanlışlıkları yok eder. Onunla uğraşana yol gösterir. Onu müzakere edene yardımcı olur. Bu ilmin meselelerini başkasıyla münazara eden kimsenin hasmına karşı delil getirmesini sağlar. Tasavvuf hakkında inceleme yapanın yolunu netleştirir ve ilim ehline hak ve batıl olan yerlerini gösterir ve açığa çıkarır.
Bu kaidelerin Fer’ i meseleler incelenerek çıkarılması, istihraç edilmesi bunu isteyenler için mümkündür. Fakat anlayışların kıtlığı buna engeldir. Bu nedenle kaidelerin zapt olunması konusuyla hem ilmin öncüleri hem de sonradan gelenler ilgilenmiştir.


37. Esas
Tasavvufun bir bütün olarak rehberliği Allah’ın razı olduğu yönden ona yönelmeyi göstermek olduğundan, tasavvufun öncüleri fıkha iltizam etmek ve fıkha tabii olmakla yetindiler. Tasavvufla amel etmeye, onun ilmiyle uğraşmaktan daha çok ihtimam gösterdiler. Bu nedenle Tasavvufun imamlarından Sülemi’nin “Fusûlu’t–Tasavvuf”unda ve Kuşeyri’nin “Risale”sinde bir takım işaretler olmasına rağmen tasavvufun kaideleri tedvin edilmedi ve usulü tertiplenmedi. Allah-u âlem.



Tasavvufun kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım!
Şeyh Ahmed bu eserinde, konuyu ele alan diğer alimlerden farklı farklı bir yol tercih etmiş. Tasavvufun esasları, eserde kısa ve öz olarak aktarılmıştır. Tasavvufun fıkıh ve akideyle bağı kurularak iç içe işlenmiş olması şaşırtıcı bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kitap, aynı zamanda tasavvuf yoluna girdim deyip o yolun şanına yakışmayacak işler yapanların özeleştiri yapabilmelerini sağlamakta.
Tasavvufun esasları, özelde hangi tarikattan olursa olsun sûfileri yakından ilgilendiren bir eser olmakla birlikte Efkar-ı umumiyenin kafasındaki bir çok konuyu işlemesi itibariyle genel okuyucuya da hitap etmekte.
Mütercim, Şeyh Ahmed Zerrûk’a ve ilmine saygının bir gereği olarak bu mümtaz şahsiyetin ve eserlerinin ülkemizde yeterince tanınması ve gelecek nesillere de aktarılması düşüncesiyle bir web sitesi hazırlamış bulunmakta.
www.ahmedzerruk.net henüz yeni yayına geçmiş bir site. Sitede “Tasavvufun Esasları” isimli kitabın Arapça orijinal metnine de ulaşabilmek mümkün.

Galip Kapusuz, Hakk yolunun yolcularına kolaylaştırıcı birer yol işaretleri olmasını dileyerek yazdı
 
Üst