Abdulkadir Şen - Cellatlarımızın Yasını Tutacak Değiliz: Hepimiz "Charlie Hebdo" Değiliz

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Abdulkadir Şen - Cellatlarımızın Yasını Tutacak Değiliz: Hepimiz "Charlie Hebdo" Değiliz

Cellatlarımızın Yasını Tutacak Değiliz: Hepimiz "Charlie Hebdo" Değiliz


"Binlerce köle azad ettim ve binlercesini daha azad edebilirdim. Ama köle olduklarını bilselerdi"

Harriet Tubman​
Nedendir bilmiyorum ama Paris'te Hz Muhammed'e (s.a.s) alçakça hakaretler içeren karikatürler yayınlayan Charlie Hebdo'ya düzenlenen saldırı bende adalet kaynaklı son derece hümanist bir sevince neden oldu. Fransız gazetelerinin manşeti Cem Yılmaz'dan mülhem "Charlie Hebdo bu defa güldürmedi" olabilir. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi başkalarının inancıyla alay edip, hakaret edip gülmenin de bir bedeli var demek ki. Yahudiliğe ve Yahudilere hakaret etmenin kanunla suç sayıldığı, İslam'a hakaretin ise serbest ve eğlence konusu olduğu bir ülkede devletin cezalandırmadığı "hakaret suçu" işleyen ve buna gülen kesimleri öfkeli gençler cezalandırabilir. Desteklemiyorum ama asla ve asla kınamıyorum da.
Bir yandan Fransa'nın Cezayir'de işlediği katliamları ele alan "Cezayir Katliamı" isimli belgeseli izlerken diğer yandan Orta Afrika ve Mali'de Fransa ve destekçisi gruplar aracılığıyla katledilen binlerce Müslüman'ı düşündüm ve bu eyleme en azından üzülmemem gerektiği konusunda son derece insancıl bir karar verdim. Sakın birileri bu tutumumu eylemi tebrik ettiğim şeklinde algılamasın. Fransız askerlerinin Mali'de yapıyor olduğu katliamları Fransız devlet başkanı Hollande'nin kınadığı kadar ben de bu olayı kınıyorum inanın... Türk Sol'unun, Orta Afrika'da diri diri yakılan Müslümanlar için gösterdiği empatinin on katı empati gösteriyorum ki bu beni birbiri ardına Hebdo terörünü kınayan binlerce renksizden çok daha net, tutumlu, onlardan çok daha fazla insancıl yapar.
Hayır hayır... Size uzun uzadıya Fransa'nın coğrafyamızı nasıl kana buladığını anlatmayacağım. Fransa'nın yaptığı katliamları da buraya aktarmayacağım zira bu katliamların özeti bile değil bu yazıya kitaplara bile sığmaz. Fransa tarafından işlenen bu katliamları-geçmiştekileri ve hala devam edenleri- hiç duymamış, görmemiş, bilmemiş ya da unutmuş- akademisyenlerin, yazarların, siyasetçilerin, birbiri ardına gelen kınama ve terörü lanetleme açıklamaları arasında neyin gizlendiğini ortaya koymak istiyorum.
Ben durun diyorum. İHD, Türk Sol'u, HDP, ve diğerlerinin "Hepimiz Charlie Hebdo'yuz” isimli trenine binip yol almadan önce bu trenin rayları altında binlerce Müslüman’ın cesedinin olduğunu bir düşünün... Fransızlar ve Batı son dönemlerde zaten neden Müslümanların bu derecede öfkeli olduklarını, neden gençlerin cihad hareketlerine katıldıklarını merak ediyorlardı. Avrupa gazetelerinde hemen her gün IŞİD, El Kaide üzerinden Müslüman gençlerin neden kimi Avrupa ülkesine karşı bu kadar tepkisel olduğunu ele alan makaleler yayınlanıyor. Sahi ben de merak ediyorum doğrusu:
Bu aşırı dinciler neden Kuzey Kore'ye, Ukrayna'ya, Bulgaristan'a, Zımbabve'ye saldırmıyorlar da hep Müslümanları katleden ülkelere saldırıyorlar acaba? Bir sorun mu var acaba?
Yapılan araştırmalar her ne kadar bu kişileri neyin başka bir ülkede savaşa katılacak kadar radikalleştirdiği sorunsalı ile ilgileniyorsa da bence İslam Dünyasının her yanının kan gölüne döndüğü ve neo-kolonyal yöntemlerle sömürülüyor olduğu günümüzde bunun tam tersi araştırılmalıdır. Yani bu kadar baskı altına alınmış, katledilmiş ve sömürülmüş bir ümmetin bireyleri nasıl olur da yapılanlara bu derece tepkisiz kalır? Asıl araştırılması gereken bu. Her gün (her 24 saatte) sayıları yüzleri bulan Müslüman Batı tarafından direk ya da onların etki ve desteği ile dolaylı olarak katledilirken, Müslümanların servetleri sömürülürken nasıl olur da kendisine Müslüman diyen, hatta insan diyen birileri tüm bunları görmezden gelerek Paris'te yapılan saldırıyı en azından bu adaletsizliğe de atıf yapmadan lanetler. O lanet sahibinin ikiyüzlü tutumuna dönmez mi? Beddua ve lanetlerin denizaşırı ülkelerden Türkiye'ye gelip sonra da geri taa Pensilvanya'lara döndüğü bugünlerde herkes beddua ve lanetlemesine dikkat etmeli bence.
Bu tür eylemlerin etkilerini, doğruluk ya da yanlışlarını elbette konuşup, tartışıp değerlendirmek gerekir. Ama nedenleri ne olacak? Terörize edilmiş, aşağılanmış, katledilmiş milyonlarca Müslüman, diri diri yakılan Mali, Orta Afrika halkları ne olacak? Kim kınayacak onlara reva görülenleri? Kim görecek bu ikiyüzlülüğü, bu münafıklığı Mali'de yapılan katliamları kınamayan ama bu menfur saldırıyı şiddetle kınayan Diyanet İşleri Başkanı sayın Görmez görmez ise?
Ben açık bir şekilde bir ikiyüzlülüğe, bir körlüğe dikkat çekiyorum. Bütün bu saldırıların nedeni Batı'nın politikalarıdır. Bunu es geçmemeliyiz. Bu eylemler Avrupa'nın günahıdır. Önce kınamaya, lanetlemeye onlardan başlamak gerekir. Sonra Paris saldırısını kınamaya geçebiliriz. Tabi ona sıra gelirse. Hesaplamalarıma göre bugünden itibaren her gün Fransa'nın bir cürmünü, bir terörizmini kınarsak bir asır sonra sıra Paris'te yapılan bu menfur saldırıya gelecek. Neden acele edelim ki? Adalet de tutarlılık da bunu gerektirir. Şu anda Fransa'nın Cezayir katliamı ile ilgileniyorum. Sırada Ruanda, Mali, Orta Afrika var. Sıra gelirse son saldırı ile ilgilenirim.
Bir lider de kalkıp "Bu eylemi kınıyoruz ama bunlar Fransa'nın İslam düşmanı tutumunun, işgallerinin sonucudur" demeli değil mi? Neden "Yahudilik ve Yahudilere hakaretin yasak olduğu Fransa'da" İslam'a hakaret serbest? Ve neden bunu hiç kimse dile getirmiyor? Bu eylemlerin Müslümanlara etkisini elbette tartışmalıyız. Ama "Hepimiz İslam'a hakaret eden karikatüristiz" edasıyla değil. Coğrafyamızda döktükleri kan oluk oluk akmaya devam ederken "katillerimize yağ çekmek" ayakkabılarını döktükleri kanla cilalamak hizmetidir. Buna "Stockholm sendromu" denir.
Yok mu bu ülkede " bu saldırının arkasında milyonlarca kişiyi öldüren Batı var." diyen İspanyol aktör Toledo haklı deme cesareti gösterecek, ahlaklı, adaletli, ve hümanist yazarlar, gazeteciler. Siyasetçiler reel politik yapıyor da gazeteciler hangi çıkar uğruna gizliyor bu gerçekleri?
Mali ve Orta Afrika'da Müslümanlar diri diri yakılırken ve on binlerce Müslüman katledilirken 3 yılda bir yazı yazmayıp Paris gündemi ile alakalı iki günde onlarca yazı yazan hümanist yazarların insanlığı yere batsın!
Yok mu Batı'lılara tıpkı bu terör eylemini kınadığı gibi açık yüreklilik ve açık sözlülükle "Bu eylemlerinizin bir sonucudur. Durun ve düşünün. Dünyayı siz yaşanılmaz yer yaptınız" diyecek birileri...
Paris eylemini gerçekleştirenler eminim eğer görüşlerini baskı hissetmeden dile getirecek olsalar şunları söylerler:
Biz bir sosyoloji kuralıyız. Biz sizin vahşetinizin bir ürünüyüz. Biz kana karşılık kanız. Tepkiye karşılık tepkiyiz. Newton kuralıyız. Bizi sizin vahşetiniz doğurdu.
Biz intikamız sizin katliamlarınıza,
Karşılığız sizin günahlarınıza,
Korkunuzuz karşılık olarak, korku saldıklarınıza…
Sizin acı ağacınızın meyvesiyiz,
Bize yaptığınız zulümlerin sadece zerresiyiz,
Kimyasallarla bombaladığınız Mali'yiz,
Hakaret ettiğiniz Muhammed ümmetiyiz.
Irak’ta ABD ile beraber katlettiğiniz 1 milyon insanız.
Acıya karşı acı, kana karşı kanız.
Bu sözleri önceki yazılarımdan hatırlıyorsunuzdur. İkiyüzlülükler tekrarlandıkça ben de tekrarlıyorum bunları. Zira sözün bittiği yerdeyiz.
Biliyorum herkesin rıza gösterdiği zulümlere karşı çıkmanın zorluğunu,
Biliyorum ideolojisi gözlerine perde olanların körlüğünü,
Biliyorum adalet adına yazan kalemlerin yazarlarına ve adaletin kendisine nankörlüğünü,
Mali harab edildi de nice gözler görmedi, hümanizm tellalları bu zulme dur demedi,
Biliyorum bu kadar ikiyüzlü arasında insani değerleri savunmanın zorluğunu…
Sosyal medyada dile getirilen şu ifadeler benim için bütün bu kınamalardan daha çözüm odaklı.
"Kâfirlerin kendi beldelerinde hür, emin ve müreffeh yaşayabilmelerinin basit bir formülü var! İşgalden ve zulümden vazgeçip, defolsunlar!!! "İslamiyet terörle bağdaşmaz" kalıbı dilimize pelesenk olalı beri Kâfirlerin doğrudan ve dolaylı saldırıları ile 6 milyon Müslüman öldü!!! Saldırılar kendi siyasal sınırları içinde gerçekleştiğinde insanlığı hatırlayanlara Fransız denir. Uçaklar, tanklar, füzeler, tüfekler değil sadece canlı bombalar insan öldürüyor.......... Dışarıdan kâfirler, içeriden hainler... kuşatıldıkça kuşatılıyoruz. "Kınayıcı"ların çığlıklara tercüman olamadığı yerde hepimiz"teröristiz!!!
Ve yine medyada dile getirilen, Türkiye'de Laik Kürtlerin, ve Sol kesimin bu tür olaylara bakışını gösteren tablo oldukça manidar.


tablo-20150108-01.jpg


Sahi acaba hangi tür uyuşturucu kendisine Müslüman diyenlerin bu tür eylemleri kınasa bile en azından bunun Batı'nın zulüm politikalarına, İslam'a hakaretlerine bir tepki olduğu gerçeğini dile getiremeyecek, hatırlayamayacak kadar uyuşturabilir? Unutulmuş kölelik. Evet doğru kelime bu.

"Binlerce köle azad ettim ve binlercesini daha azad edebilirdim. Ama köle olduklarını bilselerdi"
Harriet Tubman
Müslüman halklar yoğun bir eğitim müfredatı, medya ve diğer araçlarla köleliklerini unutur hale getiriliyorlar. Sonuçta köleliğinin bile farkında olmayan yığınlar oluşuyor ve onlar sadece kendilerine zulmeden Firavunların saraylarının tuğlaları oluyor. Nesneleşmiş halklar özgürlük taleplerini bile efendilerinin istediği şekilde, yerde ve zamanda dile getiriyorlar. Bu da onların köleliklerini çoğu zaman yeniden üretiyor. Tüm özgürlük çabaları da ilgi çekici olmayan bir tiyatroya dönüşüyor. Ümmetimiz önce özgürlüğünden nelerin çalındığını öğrenmeli ki hakkını talep etsin. Kendinden çalınanların farkında olmayan neyi talep edecek
Şimdi birileri ikiyüzlülüklerini dile getirdiğim için beni kınıyor. Ölümü yüceltmek, terörü desteklemekle itham ediyorlar. Terörü şiddetle kınıyorum. Fransa'nın, İngiltere'nin, ABD'nin terörünü... Hz Muhammed'e (s.a.s) yapılan hakareti analarına yapanlar katledilse derinden bir oooh çekecekler şimdi Paris eylemini kınıyor. İkiyüzlülüğü bırakın... Sizin Liberal dininize, Demokrasi imanınıza Hebdo'nun İslam'a hakaretinin yarısı kadar hakaret etsek başımızı Yasin Börü'ye yaptığınız gibi taşla ezersiniz. Vahşiler sizi...
Charlie Hebdo ekibinin Kürdistan pankartıyla çekilmiş görüntülerini paylaşan bir takım ideolojik namussuzlar ise peygamberlerini Kürdistanlarına tercih etmişler bir de utanmadan sosyal medyada bu yönde serdettiğim görüşlerim dolayısıyla beni "ölümü yüceltmek, başkasının ölümüne sevinmekle" kınayıp insanlığımı sorguluyorlar. Bu Biji Obama'lar Suruç'ta Kobane'de ABD uçaklarının katlettiği IŞİD savaşçılarının ölümüne alkış tutanlar değil mi? Şimdi insanlıktan dem vuruyorlar. Soruyorum onlara: Biji Obama sloganları atıp ölümüne sevindikleriniz insan değil mi? Ölümü yüceltmiyor musunuz? İnsanların maymunlardan geldiğine inanmıyorum ama insanların maymunlaşabileceğine inanıyorum.


tablo-20150108-02.jpg


2003 ABD işgalinden bu yana 4000 Iraklı doktor katledildi. Bu oran insanlık tarihi boyunca bir savaşta gerçekleşen en yüksek orandır... orandır işte. Aklıma geldi söyledim. Önemsiz bir detay. Zaten bu sizin lanetleyeceğiniz türden bir terör değil. Eğer katledilen 4 bin doktor İslam peygamberine hakaret etmiş olsaydı belki ilginizi çekerdi.

Ama tarih, 12 İslam düşmanı Fransız için yas tutup da yanı başında katledilen 300 bin Suriyeliye Fransız kalanların sessizliğini, alçaklığını yazacak.
ABD'nin Ortadoğu politikalarının tarihini inceliyorum bu aralar. Sadece yapılan savaşlar, darbeler ve entrikalar kitaplar dolusu. Bir de utanmadan Müslümanların neden tepki gösterdiğini sorguluyorlar. Neden mi? Her şeyi unutmuş gibi davranmayın bu kin bitmez...
Ben de açık yüreklilik, açık sözlülük ve biraz aklını çalıştırabilenlerin haklı bulacağı üzere diyorum ki:
Acılarınız acılarımız değil tıpkı acılarımızın hiç acınız olmadığı gibi. Ötekileştirdiğiniz, zulmettiğiniz milyonlar olarak her zaman ötekileştireceğiz sizleri. Norveç’te Anders Breivik bir okulda 77 kişiyi öldürdüğünde hiçbiriniz buna "Hristiyan terörü" dedi mi? Hiç bir Hristiyan da bizim yazarlarımızın seriye bağladığı gibi "Hristiyanlık terörü lanetler", "Bu Hristiyanlıkla alakası yok" demedi.
Şimdi bu Müslüman terörü ifadelerini neden israf ediyorsunuz ki? Neden Paris'te öldürülen 12 kişi Mali'de katledilen on binlerce Müslüman'dan değerli olsun ki? Değil tabii ki? Neden bir Fransız'ın ölümü binlerce Müslüman'ın ölümünden daha önemli olsun ki? Birinden bile değil işte. Neden siz katlettiğiniz milyonlar için özür dilemezken, halklarımıza yapığınız katliamlar ortadayken, İslam peygamberine hakaret edenleri savunuyorken biz onların ya da sizin ölümünüzü terör olarak tanımlayıp kınayalım ki? Kınamıyoruz işte.
İki gündür köydeydim. Ben yokken İslam düşmanı bir gavur öldürülmüş bir çok Müslüman da buna üzülmüş. Ben ise çok üzülmedim. Vahşi miyim? Kıyamet günü Resulullah'a "Size hakaret eden gavurların ölümüne üzülmedim" diyeceğim. Kınayanlar da kınadıklarını anlatsınlar. Duyduğuma göre BÜYÜK ağabeyler bunun Avrupa'da İslam karşıtlığını ve İslam dünyasına yönelik işgalleri artıracağı tespiti yapmışlar. Fransa Mali'yi işgal edecekmiş? Müslümanları bu resimde olduğu gibi su kuyularına atacakmış!


tablo-20150108-03.jpg


Fransa desteği ile Orta Afrika'da Müslümanlar diri diri yakılacakmış? Çok öfkelenmiş Fransızlar.


tablo-20150108-04.jpg

Dünya Müslümanlar için ne de güzel bir yerdi. Şimdi Irak'ta, Suriye'de, Mali'de, Orta Afrika'da Fransa Müslüman halkları bombalamaya başlar.
Fransa bir kıta uzaktan gelip İslam dünyasını bombalarken ve halklarımızı diri diri yakarken susup şimdi terörü lanetleyen kalabalıklar... Ey uyuşturulmuş koyun sürüleri.! " Hıristiyan bir yazar Yahudiliğe hakareti suç sayarken İslam'la alay edilmesini savunmak münafıklıktır" demiş.. Okuyun derim.
http://www.slate.com/articles/news_...it_legal_to_insult_muslims_but_not_jews_.html
Sonra da hep beraber, masum Fransa'nın aşağıdaki resimde belki de on binde biri gösterilen vahşetini ve peygamberimizle alay eden esprili adamların alçaklığını unutup yeniden, tekrar ve coşku ile “kahrolsun Paris saldırganları” deyiverin! Vicdanınız el veriyorsa.


tablo-20150108-05.jpg
 
Üst