ABD,`isyan ateşiyle`İran’ı yakmak istiyor

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İran'da Gösteriler Yasağa Rağmen Sürüyor

25940.jpg

İran devlet televizyonu Tahran'da hükümet yanlıları ile muhalifler arasında çatışmalar çıktığını duyurdu. Polisin havaya ateş açtığı bildirildi.

TRT Haber'e göre göstericilerle polis arasında şiddetli çatışmalar yaşandığı, Tahran'da gerginliğin sürdüğü bildiriliyor.
Çatışmanın önceki gün düzenlenen gösteriler sırasında hayatını kaybeden muhalif eylemci Sane Zaleh'in cenaze törenine katılan muhaliflerle hükümet yanlıları arasında yaşandığı kaydediliyor.
Tahran'da önceki gün muhalefet gösterisinde vurularak öldürülen öğrenci konusunda taraflar birbirini suçluyor.

Amerika Birleşik Devletleri yönetimi, sokağa inen gösterilere açıktan destek veriyor. ABD Başkanı Obama, İran yönetiminin bir yandan Mısır'daki halk hareketine destek verirken diğer yandan kendi muhaliflerini sert bir şekilde bastırmasını eleştirmişti.

Kerrubi: "Bedel Ödemeye Hazırım!"
İran'da önceki gün düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerin ardından dün meclisteki bazı milletvekillerin 'asılmaları' çağrısı yaptığı muhalefet liderlerinden Mehdi Kerrubi, ülkede demokratik değişim için bedel ödemeye hazır olduğunu bildirdi.
Kerrubi, internet sitesinde (sahamnews.net) yayınladığı açıklamada, İran'da sosyal ve siyasi değişimi sağlamak için "bedel ödemeye" hazır olduğunu kaydetti.
Tahran'daki hükümet karşıtı gösterilerin ertesinde dün muhafazakar milletvekilleri mecliste, muhalefet liderleri Kerrubi ile Mir Hüsayin Musavi ve Muhammed Hatemi'nin yargılanması ve "asılması" çağrısında bulunmuştu.

Meclisteki 290 milletvekilinin 223'ünün imzaladığı ve oturumda okunan mektupta, "İnsanların sabrının taştığı ve herkesin Musavi ile Kerrubi'ye en ağır cezanın verilmesini istediği" iddia edilmişti.
Muhalefet liderlerinin günlerdir evlerinde fiilen gözetim altında tutulduğu ve telefonlarının kesik olduğu haber veriliyor.
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
İran Büyükelçiliği önünde protesto


İngiltere'de yaşayan İranlılar, Londra'da bulunan İran Büyükelçiliği önünde gösteri yaptı.

Özgürlük sloganları atan ve farklı organizasyonlardan oluşan yüzlerce İranlı ortak amaçlarının İran'a özgürlük getirmek olduğunu söylerken, Liberal İran Grubu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yakın zamanda gerçekleştirdiği İran gezisinin büyük bir hata olduğunu ve İran halkını hiçe saydığını düşünüyor.
2 yıl önce İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad'ı tahtan indirmek için kurulan Yeşiller Hareketi üyesi bir gösterici, "Bugün İran halkını desteklemek için buradayız. İran'a demokrasi getirmek isteyen halkı desteklemek için. Herkes farklı görüşlere sahip, burada birçok grup var. İran'a demokrasiyi farklı yollardan getirmek için" dedi.
İran'da İslam rejimine 'hayır' diyen adını vermek istemeyen bir gösterici ise, İran'da 30 yıldan fazla süredir düşünceleri yüzünden öldürülen ve baskı altında yaşayan insanların isyanını duyurmak için gösteri düzenlediklerini belirterek, İran'da İslam rejimini devam ettirmek isteyenlerle savaşmaktan bıktıklarını, kadınların hapiste bulunduğunu, ölen insanların cenazesini almak için para istediklerini söyledi. Londra'da öğrenci olan gösterici, "Geleceğim için bu rejimin sona ermesini ve İran'a özgürlük getirilmesini istiyorum" şeklinde konuştu.
Liberal bir İran için savaştıklarını söyleyen Zehra isimli İranlı da, "Haberlerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün İran'ı ziyaret ettiğini gördüm. Hem de tüm İran halkının hükümete 'yeter' dediği bir dönemde. Türkiye İran halkının ardında durmalı, hükümetin değil" diye konuştu.
Büyükelçilik önünde toplananlar arasında bulunan İranlı Azerbaycanlılar da, kendi dillerini kullanabilmek için gösteri düzenledi.


İHA
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
ABD,`isyan ateşiyle`İran’ı yakmak istiyor

Resim_1245302919.jpg


Hem Tunus ve hem de Mısır’da yaşanan halk hareketlerinin bir devrim mi yoksa, darbe mi olduğu tartışılırken, Ortadoğu’daki diğer ülke halklarının da harekete geçmesi ve dalganın genişlemesi beklenen bir gelişmeydi.


Engin DİNÇ - ÖZGÜN DURUŞ
21. yüzyılda tarih yeniden yazılıyor. Tunus’da Bin Ali, Mısır’da Hüsnü Mübarek gitti. Mübarek’in 30 yıllık iktidarını bırakıp gitmek zorunda kalması ise bölge halklarının cesaretini artırdı. Şimdi Bahreyn, Yemen, Libya, Ürdün, Filistin ve hatta Irak’ta yönetimler halkın güçlü sesiyle irkilmiş durumda. Hem Tunus ve hem de Mısır’da yaşanan halk hareketlerinin bir devrim mi yoksa, darbe mi olduğu tartışılırken, Ortadoğu’daki diğer ülke halklarının da harekete geçmesi ve dalganın genişlemesi beklenen bir gelişmeydi.

Geçen yüzyılda bölgede İsrail merkezli bir yapılanmaya giden ve tüm rejimleri buna göre dizayn eden ABD öncülüğündeki Batılı devletlerin şu anda sürecin neresinde olduğu belirsizliğini koruyor. Ancak, yaşanan halk hareketlerinin ABD ve diğer Batılı ülkeleri şaşırttığı da bir gerçek. Basına yansıyan haberlerin yanı sıra, pek çok uzmanın dikkatleri çektiği bir konu bu. Fakat, henüz nerede biteceği belli olmayan bu süreçteki mevcut sisli ortam dağılmadan yaşanan halk hareketlerinin temel sebeplerini, manipule edilip edilmediğini tam olarak analiz etmenin pek de mümkün olmadığı açık. Açık olan tek bir şey var ki, o da bundan sonra yeni ortaya çıkacak yapıda Batının her istediğini alması artık çok güçleşecek. Çünkü göründüğü kadarıyla bundan sonra halkın yönetime katılma isteği yeni yönetimleri belirleyecek. Bu da her şeyden, Batı kuklası yönetimlerin elini zayıflatıp, bölge halklarının özgürlük ve çıkarları doğrultusunda yeni bir yapılanmanın önünü açacak. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda İsrail başta olmak üzere, Batılı devletler bölgede her istediklerini tam anlamıyla gerçekleştirmekte zorluk çekecek.

Mevcut sisli ortam devam ederken, bizim için yapılacak şey ise halen bu ülkelerde yaşanan gelişmeleri izlemek olacak. Bu yüzden de, bu yazımızda söz konusu ülkelerdeki gelişmeler hakkında bilgi vermek gerekiyor.

Tunus ve Mısır’ın ardından diğer bölge ülkelerinde de hareketlilik bekleniyordu. Yemen, Ürdün, Bahreyn, Libya gibi ülkeler de bunun işaretleri çoktan alınmıştı. Bu ülkelerin dışında sayılabilecek en önemli güç ise İran. Fakat İran’daki muhalefet de mevcut dalga içindeki yerini almaya başladı. ABD ve İsrail’in hedef tahtasındaki İran’da yaşanan olaylar, eğer ülke yönetiminde bir değişikliğe yol açarsa bu kuşkusuz onların lehine olacaktır. Ancak İran’daki yapının Ortadoğu’daki diğer devletlere benzemediği de bir gerçek. Şimdi gelelim İran’da son günlerde yaşanan olaylara…

İran’da muhalifler sokaklara döküldü
İran’daki eylem dalgası Mısır ve Tunus’a “destek verilmesi” adı altında başladı. İran`ın başkenti Tahran`da yüzlerce muhalif gösterici, Mısır ve Tunus`taki halk ayaklanmalarına destek vermek için kentin en büyük meydanına yürüdü. Görgü tanıkları, Mısır ve Tunus`taki halk ayaklanmalarından esinlenerek yapılan yürüyüşe binlerce kişinin katıldığını belirterek, insanların sadece yürüdüğünü, slogan atmadıklarını, ancak güvenlik güçlerinin İmam Hüseyin meydanı yakınlarındaki göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz sıktığını ifade etti.

Güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gazın yanısıra Paintball mermisi de kullandığı bildirildi. Görgü tanıkları, Azadi Meydanı yakınında küçük gruplar halinde toplanan göstericileri dağıtmak için, bir takım ve strateji sporu olan Paintball (boya topu) mermisi kullandığını belirtti. İranlı muhalif lider Mir Hüseyin Musavi ve karısı Zehra`nın Tahran`daki yürüyüşe katılmasının da güvenlik güçlerince engellendiği belirtilmişti.

Yetkililer tarafından yasaklanan gösterilerin başlangıçta sakin geçtiği, ancak bazı göstericilerin yönetim aleyhine "diktatöre ölüm" şeklinde sloganlar attıkları ve çöp bidonlarını ateşe verdikleri açıklandı. Olaylarda dokuzu güvenlik görevlisi 13 kişinin de kurşunlarla yaralandığı belirtilirken, yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu kaydedildi. ISNA ajansının gösterilerle ilgili haberinde ise, İranlı milletvekili Kazım Celali`nin "Pazartesi günkü gösteride iki kişi şehit oldu ve çok sayıda kişi yaralandı. Bir kişi vurularak öldürüldü" ifadesi yer aldı.

Ölenlerden birinin ise Sanei Jale adlı bir genç kız olduğu anlaşıldı. Bu genç kızın cenazesinde de olaylar çıktı. İran devlet televizyonunun (IRIB) internet sitesinde yer alan haberde, Jale’nin cenazesinde başkent Tahran`da muhaliflerle Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad yanlıları arasında çatışma çıktığı belirtildi.

Televizyon, gösteriler sırasında İran rejimi karşıtı Halkın Mücahitleri örgütü tarafından öldürüldüğü iddia edilen Sanei Jale adlı öğrencinin cenaze törenine katılan insanlarla öğrencilerin, "fitneci gruba bağlı olduğu anlaşılan başka bir grupla çatıştığını ve bu grubu alandan uzaklaştırdığını" ifade etti.

Tahran`da önceki gün muhalefet gösterisinde vurularak öldürülen öğrenci konusunda taraflar birbirini suçluyor. Hükümet Sanei Jale`yi muhaliflerin öldürdüğünü iddia ederken, muhaliflere ait internet siteleri ise Jale`nin güvenlik güçleri tarafından vurulduğunu öne sürüyor.

İran’a gösteriler “dış bağlantılı”
Öte yandan, İran Meclis Başkanı Ali Laricani, dün gösteri yapanların "dış bağlantılı" olduklarını iddia ederek, ABD ve Batıyı suçladı. Laricani, Mecliste bugün yaptığı konuşmada olay çıkaranların dış bağlantılı olduklarını belirterek, isim vermeden muhalif liderlerin bildiri yayınlamalarını eleştirdi.
ABD ve Batı`yı İran`da olay çıkarmakla suçlayan Laricani, gösterilerle ilgili araştırma komisyonu kurulacağını söyledi. Laricani`nin konuşması sırasında milletvekilleri, ``ABD`ye ölüm``, ``İsrail`e ölüm``, ``Kerrubi`ye ölüm``, ``Musevi`ye ölüm``, ``Hatemi`ye ölüm`` sloganları attı.

Bu arada halkı protestolara çağıran muhalif liderler Mir Hüseyin Musavi ile Mehdi Kerrubi ise yargılanma tehdidi ile karşı karşıya. Muhalefet liderlerinin günlerdir evlerinde fiilen gözetim altında tutulduğu ve telefonlarının kesik olduğu haber veriliyor. İran Genel Savcısı Gulam Hüseyin Muhsin Ejei, isim vermeden Musavi ve Kerrubi`yi hedef alarak, isyan çağrısı yapıp halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atanların yargılanacağını söyledi.

“Bedel ödemeye hazırım”
Bu arad İran`daki hükümet karşıtı gösterilerin ardından muhafazakar milletvekillerinin "asılmaları" çağrısı yaptığı muhalefet liderlerinden Mehdi Kerrubi, demokratik değişim için bedel ödemeye hazır olduğunu bildirdi.

Kerrubi, internet sitesinde (sahamnews.net) yayınladığı açıklamada, İran`da sosyal ve siyasi değişimi sağlamak için "bedel ödemeye" hazır olduğunu kaydetti. Meclisteki 290 milletvekilinin 223`ünün imzaladığı ve oturumda okunan mektupta, "İnsanların sabrının taştığı ve herkesin Musavi ile Kerrubi`ye en ağır cezanın verilmesini istediği" iddia edilmişti.

Cumhurbaşkanı Gül de İran’daydı
İran’da gösteriler yoğunlaşırken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bu ülkeyi ziyaret ediyordu. İran’da bölgede yaşanan gelişmeler, ekonomik konular ile nükleer konusunu Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile değerlendiren Gül, Türkiye’ye dönüşünde olayları değerlendirdi. İran`da gerçekleştirilen gösterileri, internet ve telefonla iletişimin kesilmesini değerlendiren Gül, “Çağ farklı bir çağ, telefonlar kapandı ama TV’ler her şeyi gösteriyor.” yorumunda bulundu.

ABD’nin gösterilere tepkisi ne oldu?
ABD’nin İran’daki gösterilere desteği beklendiği gibi olumlu oldu. Hatta ABD, gösterilere geçmişte hiç yapmadığı bir şekilde açıktan destek verdi. ABD Dışişleri Bakanlığının Farsça Twitter sayfası açması da ABD`nin gelişmeleri daha yakından takip etmek ve İran halkıyla daha çok iletişime geçmek istediğini gösteriyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton yaptığı açıklamada, İranlıların da, Mısır`da talep edilenlerle aynı özgürlükleri hakettiklerini belirterek, Başkan Barack Obama yönetiminin, Tahran`da "caddelerde gösteri düzenleyenlerin isteklerini oldukça açıkça ve doğrudan desteklediğini" belirtti. Hillary Clinton, İran yönetiminin Mısır`daki protestocuları desteklerken kendi ülkesinde baskı yaptığını ileri sürdü. İran halkının da Mısır`dakiler gibi fikirlerini ve şikayetlerini ifade etme hakkına sahip olduğunu vurgulayan ABD Başkanı Barack Obama ise İran`ı, protestoculara "silah, dayak ve tutuklama" ile karşılık verdiği şeklinde sert sözlerle eleştirdi. Avrupa Parlamentosu (AP) ise İran`da düzenlenen gösteriyi, Tunus ve Mısır`da yönetime karşı düzenlenen gösterilere benzetti. AP Başkanı Jerzy Buzek, yayımladığı açıklamada, "İran halkı, Tunusluların ve Mısırlıların uğruna mücadele ettikleri özgürlüğün aynısını istiyor" ifadesini kullandı.

ABD ilk kez İranlı protestocuların yanında yer aldı
Washington Post gazetesi, Amerikan yönetiminin İran`daki protestoculara yönelik bu desteğinin bir değişime işaret ettiğini yazdı. Gazete, "ABD yönetiminin daha önce protestoculara desteğinin geri tepebileceğine yönelik endişeden dolayı, İranlı muhaliflere doğrudan destek vermekten kaçındığını" belirtti. PBS televizyonu da ABD yönetiminin "ilk kez İran`da protestocuların tarafında yer aldığını" ifade ederek, "Obama yönetimi, Mısır ve Tunus`taki isyanlardan bu yana İran`a yönelik, artan bir şekilde sözünü sakınmadan konuşur hale geldi" ifadesini kullandı ve yönetimin İran`daki 2009 yılındaki protestolara yönelik kullandığı tona göre, söylemlerinde önemli değişim olduğu yorumunda bulundu.

Time dergisinde Tony Karon imzasıyla yayımlanan yazıda, "Obama yönetimi, İran`ın demokratik isyana yenik düşecek bir sonraki domino taşı olmasını ümit ederken, İran ise yeni domino taşının Körfez`de ABD`nin donanma üssünün bulunduğu Bahreyn olmasını tercih eder" ifadesi kullanıldı.
CNN`e konuşan Carnegie Endowment for International Peace uzmanı Karim Sadjadpour ise ABD her ne kadar sert şekilde tepki gösterse de İran`ın ABD`nin uzun vadeli müttefiki Mısır`ın aksine, ABD`nin baskısına karşı daha az kırılgan olduğunu söyledi.

Rusya, İran`a iyi haber
Tüm bu süreç içerisinde İran’a belki de en iyi haber Rusya’dan geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran`a yönelik uluslararası ambargonun artırılmasına karşı olduğunu söyledi. Lavrov, iki günlük bir ziyaret için gittiği İngiltere`nin başkenti Londra`da İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, İngiltere ile İran`ın uranyum zenginleştirme programını durdurmak için aynı fikirde olmadıklarını netleştirdi.
İran`a yönelik yaptırımların artırılmasını eleştiren batılı ülkeleri İran`a karşı tek taraflı olarak ilave yaptırımlarda bulunmakla suçlayan Lavrov, ``Daha fazla yaptırım İran nüfusu için sosyal sorun yaratma anlamına geliyor ve bizim de bunu desteklememiz mümkün değil`` dedi. Lavrov, ABD, AB, Japonya ve diğer ülkeler tarafından son aylarda uygulanan tek taraflı yaptırımların 6`lar Grubu ve BM`nin çabalarının altını dinamitlediğini kaydetti.

Kaddafi’nin iktidarı da sallantıda
Gözlerimizi İran’dan biraz uzaklaştırdığımızda bölge ülkelerinde mevcut iktidarlara yönelik isyan ateşinin her yeri sardığı görülüyor.


Libya lideri Muammer Kaddafi`ye muhalefetin en güçlü olduğu Bingazi ile Beyda kentlerinde göstericiler, polis ve hükümet yanlarıyla çatıştı. Olaylarda 3 kişi ölürken, 42 kişi de yaralandı. Başkent Trablus`un bin kilometre doğusundaki Bingazi`de olaylar, mahkûmların haklarını savunan Feethi Tarbel adlı aktivistin önceki gün tutuklanması ile başladı. Associated Press`in görgü tanıklarına dayanarak verdiği haberinde, protestocuların Başbakan Bağdadi el Mahmudi`nin istifa etmesini istedikleri belirtildi. Ancak Libya lideri Muammer Kaddafi aleyhine slogan atılmadığı kaydedildi. Reuters ajansı ise, Bingazi`de bir insan hakları eylemcisinin tutuklanmasına kızan kalabalığın polisle ve hükümet yanlılarıyla çatıştığını duyurdu. Reuters`ın görüştüğü bir Bingazi sakini, çatışmalara katılanların Trablus`taki Ebu Salim cezaevinde yatan mahkumların yakınları olduğunu söyledi. Sözkonusu cezaevinde genelde İslamcı muhaliflerin tutulduğu belirtiliyor.

Bu arada, devlet televizyonunun bir haberinde, bugün ülkenin çeşitli yerlerinde Libya lideri Muammer Kaddafi`ye destek için gösteriler yapıldığı duyuruldu. Devlet televizyonu başkent Trablus`taki hükümet yanlılarının gösterisinden görüntüler yayınladı. Görüntülerde gösteriye katılanların Katar`ın El Cezire televizyonu aleyhine slogan attıkları ve televizyonu yalan haber vermekle suçladıkları görüldü.

Bahreyn’de Şii muhalefet ayaklandı
Bölgede gösterilerin şiddetlendiği bir başka ülke ise Bahreyn oldu. Sünni hanedanın yönettiği, nüfusun çoğunluğunun Şii olduğu, ABD`nin 5`inci Filosuna ev sahipliği yapan körfez krallığında göstericiler, 1971`den bu yana görevde olan Başbakan Şeyh Halife bin Sallah el Halife`nin istifasını, siyasi tutukluların salıverilmesini ve yeni anayasa istiyor. Öte yandan, Bahreyn İçişleri Bakanı Şeyh Raşid Bin Abdullah El Halife, gösteriler sırasında polisle göstericiler arasında çıkan çatışmalarda 2 kişinin ölümünden ``derin üzüntü duyduğunu`` açıkladı.


ABD ise Bahreyn hükümetinden, vatandaşların protesto hakkına saygı göstermesini istedi. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, gazetecilere yaptığı açıklamada, Bahreyn`de muhalefetin gösterileriyle ilgili olarak, hem Bahreyn hükümetine hem göstericilere şiddetten kaçınmaları çağrısı yaptı. Carney, Bahreyn hükümetinden de ``vatandaşların protesto hakkına saygı duymasını`` isteyerek, ``Bahreyn ve bölgedeki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz`` diye konuştu. Tunus ve Mısır`daki halk ayaklanmalarının ardından, Körfez ülkesi Bahreyn`de önceki gün gösteriler başlamıştı. Ülkede Şii muhalefet gerçek anlamda bir ``anayasal monarşi`` çağrısı yapıyor.

Bu arada Bahreyn’de Şii muhalefetin güçlenmesinin ABD ve İsrail’in bölgedeki çıkarlarına zarar vereceği belirtiliyor. Dolayısıyla göstericilere destek açıklamalarına şüpheyle yaklaşılması gerektiği ifade ediliyor.

Yemen’de de kan dökülüyor
Eylemlerin arttığı bir başka yer de Yemen. Yemen`in başkenti Sana`da iktidar yanlılarıyla hükümet karşıtları arasında çatışmalar sürüyor. Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih`in istifasını isteyen protestocuların Sana Üniversitesinde toplandığı, sopalı Salih yanlılarının protestoculara saldırdığı, protestocuların kaçtığı belirtildi.

Ayrıca yüzlerce öğrencinin üniversitenin kampüsünden çıkarak gösteriyi yeniden başlatmaya çalıştığı, polisin öğrencilerin kampüsten çıkışlarına izin vermemesi üzerine öğrencilerin hükümet yanlılarına içeriden taş atmaya başladığı kaydedildi. Olaylarda dört kişi yaralanırken, gösteriler sırasında biri AP muhabiri, biri El Arabiya televizyonunun kameramanı 3 gazetecinin dövüldüğü de kaydedildi. Aden kentinde, güvenlik güçlerinin göstericilere müdahalesinde ise bir kişi öldü. Hastane kaynakları, güvenlik güçlerinin hükümet karşıtı yüzlerce göstericiye müdahalesinde ağır yaralanan Muhammed Ali Elvani`nin kaldırıldığı hastanede öldüğünü, 3 kişinin yaralandığını belirtti.
Yemen`in 23 milyon nüfusunun yüzde 40`ının günlük geliri 2 doların altında. Nüfusun üçte biri ise kronik açlık çekiyor. Yemen`deki kargaşa tehdidi, 30 yıldan uzun süredir iktidarda olan Devlet Başkanı Salih`in 2013`te görevi bırakma taahhüdü vermesini ve muhalefete diyalog önerisinde bulunmasını sağlamıştı.

Gösteri dalgası Irak’ta da görüldü
Bölge ülkelerinde gösterilere Irak’ta da rastlanması ilginç bir olgu olarak karşımıza çıktı. Yıllardır yüzbinlerce insanın öldüğü Irak’ta yaşanan gösteriler, bu ülke halkının da yaşananlara tepkisini anlattı. Irak`ın birçok şehrinde halk, kötü yaşam koşullarını protesto etmek için sokaklara döküldü. Irak halkı, kötü yaşam koşullarını, elektrik kesintisi, karneyle gıda dağıtımının yetersiz kalması ve işsizlik gibi sorunların çözülmesinde aciz kalan yerel yönetimleri ve merkezi hükümeti protesto etmek için ülkenin birçok şehrinde protesto gösterileri düzenledi.

Divaniye ilinde başlayan ve Kerkük`e sıçrayan gösteriler, bugün ülkenin batısındaki Ramadi şehri ile ülkenin güneyindeki Kut ilinin merkez ilçesi Vasıt`ta devam etti. Vasıt şehrinde bu sabah başlayan gösterilerde, eylemcilerin vilayet meclisini kuşatması üzerine göstericilerle güvenlik güçleri arasında arbede çıktığını ve bunun üzerine göstericilerin vilayet meclisini ateşe verdiğini bildirdi. Olaylarda 30 göstericinin tutuklandığı belirtildi. Kut Valisi ile İl Meclis üyelerinin şehri terk ettiği belirtildi. Bu arada, Basra`da petrol tesislerini koruyan güvenlik güçleri, Basra sokalarında gösteri düzenleyerek devletten kadro talep etti. Ülke genelinde tutuklu ve mahkumların da yaşam koşullarının iyileştirilmesi için açlık grevi başlattığı bildirildi.



Özgün Duruş gazetesi
 

musavi

Doçent
Katılım
19 Şub 2011
Mesajlar
515
Tepkime puanı
13
Puanları
0
islam inkilabını kimse yıkamayacak inşaallah
 
K

Kaçak

Guest
ABD tüm bu olanları adam gibi okusaydı vakti zamanında ...
Zaten bu isyanlar olmazdı , olmasına izin vermezdi ...
Şimdi olaya dahilmiş ayakları yapıp , demokrasi havariligine soyunmasın ..
Hele hele İrandaki muhalif sesleri , rejim degişikligi şekilnde okumasın ...
Okuması olsaydı , vakti zamanındaki İran devrimini okur , cirit attıgı Şah rejimini ayakta tutardı ...
O zamanda Humeyni Batı tarafından yönlendiriliyor diye çıkardıgı söylentilerin bugun ne derece başarılı oldugnu görebiliyoruz ...
Oku Amerika oku ama dümdüz oku ...
Bu bölgeden çok yakın bir zamanda kökünü kazıyacagız buda senin sonun olacak ...
Şimdi de bakalım ne anladın ?
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
ABD sünni olan ırak ve talibanı saf dışı bırakarak
şiileri terörist ve düşman hedef olarak belirledi
dışarıda böyle bir siyaset izlerken ülkeler içerisinde de sünni-şii çatışmasını körüklemeye çalışıyor
herşeye rağmen dışarıda çokta başarılı olduğu söylenemez ama etkin olduğu ülkelerde şii sünni ayrımcılığını destekliyor
 

musavi

Doçent
Katılım
19 Şub 2011
Mesajlar
515
Tepkime puanı
13
Puanları
0
ABD sünni olan ırak ve talibanı saf dışı bırakarak
şiileri terörist ve düşman hedef olarak belirledi
dışarıda böyle bir siyaset izlerken ülkeler içerisinde de sünni-şii çatışmasını körüklemeye çalışıyor
herşeye rağmen dışarıda çokta başarılı olduğu söylenemez ama etkin olduğu ülkelerde şii sünni ayrımcılığını destekliyor


evet tuttuğu hocalar vasıtasıyla şiilere kafir dedirtiyorlar ve iftiralar atıyorlar amaçları iranı yalnız bırakmak...amaçları islam elmini tekrar iç savaşa sokmak.
 
Üst