A.metin saruhan 200 yılda bir gelen kutbul ahtaptır.

Katılım
4 Ara 2010
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
KUR’AN-I KERİM’İN AYETLERİ NEYE GÖRE VE NASIL AÇILIR?
Şeri hükümlerle hükümlenerek nefsi ıslah etmek
Nefsindördüncü hali olan nefsi mutmainliğe çıkarak tecelliyata vakıf olup mümin sıfatına nail olmak.
Nefsin dördüncü hali olan nefsi raziyeye çıkarak, ilmel yakın durumuna gelmek.
Bu makamda Allah’u Teala insanlara keşf açıklığıyla ayet-i kerimelerin manalarını göstererek kişiyi bizzat Zat’ı tarafından yetiştirir ki işte bunlara ümmüler denir.Rabbimiz ayet-i kerimesinde “Biz kime ilim vermişsek ona hikmet vermişizdir” buyurmaktadır.Yine bir ayet-i kerimesinde “İnsanların çoğu ilhamı bilmezler” buyurmaktadır.
Allah’u Teala indinde kişi nefsini daha da ıslah ederek yükselmesi:Nefsi marziyye kutbul azam.
Nefsin yedinci hali olan nefsi safiyeye çıkarak kutbul ahtap durumuna gelmesidir.İşte burada bizzat Allah’u Teala tarafından yeryüzünde vazifelendirilerek,
Peygamber varisi olarak,dinden batılları çıkarmak üzere vazifelendirilir.Böyle insan sırrın sırrına vakıf olur.Zamana göre ayet-i kerimelerin manalarını insanlara açar.Buna müştehit denir.
Bu duruma vakıf olmayan insanlar, arapçayla Allah’u Teala’nın ayet-i kerimelerini her ne kadar açarlarsa da; bunlarda Kur’an ilmi olmadığı için ,Arapça gramerin gelişine göre açarlar ki, bu durum da bazı ayet-i kerimelerin açılışında yanlışlıklar meydana gelir.Çünkü Allah’u Teala’nın kelamı harfler üzerinedir.Her ne kadar Allah’u Teala Kur’an daha iyi anlaşılsın diye Arapça indirdiyse de, işte Allah kelamı karşısında insanların konuşma kelamı eksik ve Kur’an ayetlerinin anlamlarının tam karşılığı olmadığından, insanlar da da batını bir ilim bulunmadığından dolayı.Kur’an-ı Kerim-in ayetlerini kendi akıllarına göre şumullendirerek açarlar ki, bu durumda ayetler bir çok yanlışlıklarla beraber açılır ve Allah’u Teala sıfatlanır.
Zamanımızda da Kur’an-ı Kerim böyle akıllara göre açıldığından Kur’an-ı Kerim
içersinde hakiki manalar saptırılmış ve üçyüzseksendokuz ayeti kerime yanlış açılmıştır.Bu benim gördüklerim! Allah’u alem öyle tahmin ediyorum ki dahada yanlış açılmış ayetler mevcuttur.
İşte Kur’an-ı Kerim yukarıda vasfını tarif ettiğim böyle ilim sahibi olan kişiler tarafından açılır.
Allah’u Teala ayet-i kerimesinde”Onlar ağızlarının üfürmeleriyle Allah’ın nurunu
söndüreceklerini mi sandılar.Allah nurunu kıyamete kadar tamamlayacak”dediği ayet-i kerimesiyle böyle alimleri yetiştirir,dine giren batılları ve hurafeleri temizlettirir.Dini İslam’ın hükmünü kıyamete kadar sürdürür.
Bu durumda Kur’an-ı Kerim’in ayet-i kerimelerini açacak olan insanların vasıfları şöyledir.
1-Al-i İmran suresinin 7.ayeti kerimesinde “verrasihu”dediği ayeti kerimesine göre,
Allah’ı Teala’nın ilmiyle yorulmuş,bu makama yükselmiş ve Allah’u Teala bu gibi insanlara
ilim verdikten sonra hikmetini verdiği insanlar,
2-Keşf açıklığıyla Allah’u Teala’nın müsaade ettiği kadarıyla ayet-i kerimelerin manalarını görenler,
3-Lahut alemini görenler,
4-Bu durumda bizzat(Elesti bi Rab’bikum)a şahit olanlar,
5-Allah’u Teala ayet-i kerimesinde buyurduğu gibi “Alimler ve melekler Allah’u Teala’nı varlığına şehadet ederler” dediği kimseler,
6-Ledünlü ilmine sahip olanlar,
7- Allah’u Teala ayet-i kerimesinde”İnsanların çoğu ilhamı bilmezler” dediği ayet-i kerimesinin sırrına vakıf olanlar.
Bu hasletlerin hepsi bir insanda bulunursa, Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinde ki manaları sezer ve ona göre ayet-i kerimeleri açar.
BUNLARLA BERABER
1-İnsan irade-i cüzziyesinin ne olduğunu bilecek,
2- Allah’u Teala’layla(Elesti bi Rab’bikum)da ahitleştiğini bilecek,
3-Bu durumda insanın kendi muradının insana kader olduğunu idrak edecek,
4- Bu kaderi ise Allah’u Teala’dan başka hiçbir kuvvetin değiştiremeyeceğini bilecek,
5-“Biz dilemezsek siz dileyemezsiniz” ayet-i kerimesiyle”İndimizde bir kitap var ki Levh-i
Mahfuzda mahfuzdur O’na sonradan ne bir ilave ne de bir eksiklik yapılır.”ayeti kerimesiyle artık yazılanların da bir daha değişmiyeceğini idrak edecek,
6- Allah’u Teala’nın bu alemleri programladığını”Kıyamete kadar gelecek tek bir canlı yok ki,biz onun ne yapacağını bilmeyelim.” ayeti kerimesine göre bunların manalarının bu ayetler çerçevesi içersinde hikmetlerle inceliklerini bilecek ve buna göre ayet-i kerimelerin manaları açılacaktır.
İşte bu durumları bilenler, bu hale erenler,ayet-i kerimelerin karşılıklarını verirler.Yoksa Allah insanlardan söz alacak ve bu sözü insanlar değiştirebilecek.Var mı böyle bir kuvvete sahip olabilecek bir insan,bu durumda kaderini değiştirebilecek.İşte bu gibi eksik bilgilerle donananlar, ayet-i kerimeleri kendi iradeleriiçersinde değerlendirerek ayeti kerimeleri yanlış açmışlar ve Allah’u Teala’yı sıfatlamışlardır.
Tarafımızdan yazılmış olan Kur’an-ı Kerim’in açıklaması bu ilimler çerçevesinde yazılmış ve ayet-i kerimelerin manaları insanların anlayacağı manalar çerçevesi içersinde verilmiştir.Kur’an-ı Kerim mealinde tarafımızdan bulunan üçyüz seksen dokuz ayet-i kerime yanlış açılmış ve bunlar hakiki manaları iledüzeltilerek bu Kur’an-ı Kerim ve meali basılmıştır.
Yazar
Metin Saruhan
 
Katılım
4 Ara 2010
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Beni ashabımla birlikte anınız diyor peygamber(s.a.v) efendimiz.Onun için
' Allâhümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âlihi vesabbihi ve sellim" demeliyiz.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Saruhan'ın Sırat köprüsü dahil, birçok ehli Sünnet ilkesine muhalif olduğunu biliyoruz. Mesela Kur'an'da nesh yoktur diyenlerden. Mesela Mehdi As. konusunda da sıkıntılı. vs. vs.

Allah Teala, Peygamber efendimizin ve Ashabının yolundan ayırmasın.
 

|SEÇKiN|

Profesör
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
812
Tepkime puanı
133
Puanları
0
Konum
İstanbuL
yazı saruhan'a, başlık ise asr-ı saadet kardeşimize...
çok iddialı bir başlık! bir hüküm cümlesi...
kutbu-l aktab!
iyi de muhterem kardeş, bu makam ve ünvanı veren kim, siz misiniz?
insanlara makam mansıp biçmek, takdir etmek...
bu hele de, dini konularda!
ı ıh... hiç sevmedim bu nitelendirmeleri...
insan bir alimi, bir Allah dostunu sevebilir, bağlanabilir... yolunda seyr-ü sülük edebilir, falan filan... ama,
onu semalarda uçurması, pâyeler biçmede hadsiz cömertlik sergilemesi sağlıklı bir yol değil diye düşünüyorum.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Sayın Saruhanın videodaki sırat köprüsü hakkındaki görüşü, kendisinin en azından bu meselede ehli sünnet olmadığının bir ispatıdır.Bu zat diyorki,'' tefsir de ne yazdığımı bilmiyorum(bir meseleden bahsediliyor) o vakit ne yazdırıldıysa, o şekilde yazıldı...'' demekte. Galiba bu zat keşf ve ilhamın dinde delil omayacağına dair ehli sünnetin görüşünüde kabul etmiyor.

Halbuki keşf veya ilhamın kendisi için (başkası için değil) delil olabilmesi için Kur'an ve hadise , müctehidlerin görüşlerine aykırı olmaması iktiza eder.Filhakika ''sırat köprüsü'' hakkında sahih hadisler olup, bu mesele Taftazanin şerhul Akaidinden tut bir çok akaid kitabında yer almış olan imana müteallik meselelerdendir.Bu zat diyorki Kur'anda bulamadım.Peki hadiste de mi bulamadın? Meşhur akaid kitablarındada mı bulamadın??!! Şimdi biz hadisleremi (ve Akaid kitablarına mı) tabi olacağız, yoksa bu adamın bana ilhamla yazdırılıyor dediği kitabınamı ,batıl sözünemi tabi olacağız!

Şimdi Bu zatın yok dediği Sırat köprüsü ile ilgili hadisi yazalım: Rasulullah aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: '' Amma üç yerde hiç bir kimse bir kimseyi hatırlayamaz: Mizanın yanında , mizanın hafif veya ağır olacağını bilinceye kadar .Kitab anında (Hadi kitabı mı okuyun) (Hakka süresi-19) dendiği zaman , kitabının sağınamı, solunamı , arkasınamı düşeceğini bilinceye kadar.Sırat Köprüsü cehennemin tarafları üzere konulduğu zamanda.'' İbnu Ebi Şeybe -el-Musannaf c.8, s.140, Süneni Ebi Davud hn. 4755,Müsned i- İmam Ahmed c.6, s. 110, h.n. 24784, Hâkim -el-Müstedrek c.4, s. 578, h.n. 8722) Ayrıca Şerhul Akaide bakılabilinir.

Saniyen bu zatın Kutbul Ahtab olduğu yazılımış. Tasavvuf Lteratüründe böyle bir isme rastlamadım.Galiba Kutbul-Aktab denmek istenmiş.Kutbul Aktab'ın sahih hadislere karşı çıkması sözkonusu olamaz!Tasavvuf iddiasında olanların Şeriat bayrağını(nasları, ictihadları) bırakmasıyla rüsva olacakları, büyükler tarafından bildirilmiştir.
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Sayın Saruhanın videodaki sırat köprüsü hakkındaki görüşü, kendisinin en azından bu meselede ehli sünnet olmadığının bir ispatıdır.Bu zat diyorki,'' tefsir de ne yazdığımı bilmiyorum(bir meseleden bahsediliyor) o vakit ne yazdırıldıysa, o şekilde yazıldı...'' demekte. Galiba bu zat keşf ve ilhamın dinde delil omayacağına dair ehli sünnetin görüşünüde kabul etmiyor.

Halbuki keşf veya ilhamın kendisi için (başkası için değil) delil olabilmesi için Kur'an ve hadise , müctehidlerin görüşlerine aykırı olmaması iktiza eder.Filhakika ''sırat köprüsü'' hakkında sahih hadisler olup, bu mesele Taftazanin şerhul Akaidinden tut bir çok akaid kitabında yer almış olan imana müteallik meselelerdendir.Bu zat diyorki Kur'anda bulamadım.Peki hadiste de mi bulamadın? Meşhur akaid kitablarındada mı bulamadın??!! Şimdi biz hadisleremi (ve Akaid kitablarına mı) tabi olacağız, yoksa bu adamın bana ilhamla yazdırılıyor dediği kitabınamı ,batıl sözünemi tabi olacağız!

Şimdi Bu zatın yok dediği Sırat köprüsü ile ilgili hadisi yazalım: Rasulullah aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: '' Amma üç yerde hiç bir kimse bir kimseyi hatırlayamaz: Mizanın yanında , mizanın hafif veya ağır olacağını bilinceye kadar .Kitab anında (Hadi kitabı mı okuyun) (Hakka süresi-19) dendiği zaman , kitabının sağınamı, solunamı , arkasınamı düşeceğini bilinceye kadar.Sırat Köprüsü cehennemin tarafları üzere konulduğu zamanda.'' İbnu Ebi Şeybe -el-Musannaf c.8, s.140, Süneni Ebi Davud hn. 4755,Müsned i- İmam Ahmed c.6, s. 110, h.n. 24784, Hâkim -el-Müstedrek c.4, s. 578, h.n. 8722) Ayrıca Şerhul Akaide bakılabilinir.

Saniyen bu zatın Kutbul Ahtab olduğu yazılımış. Tasavvuf Lteratüründe böyle bir isme rastlamadım.Galiba Kutbul-Aktab denmek istenmiş.Kutbul Aktab'ın sahih hadislere karşı çıkması sözkonusu olamaz!Tasavvuf iddiasında olanların Şeriat bayrağını(nasları, ictihadları) bırakmasıyla rüsva olacakları, büyükler tarafından bildirilmiştir.

Allah razı olsun, biz ayrıntısına girmemiştik. Siz biraz daha ayrıntı vermişsiniz. Saruhan'ın oğlu dahil biz bu arkadaşlara Akaid kitaplarından epeyce nakil yaptık. Hadis-i Şerifleri ilettik. Ayrıca Kur'an'daki "İçinizde o Cehenneme uğramayacak yoktur" Ayet-i Kerimesi ki Sırat'ın delili budur, bu Ayet-i Kerimenin tefsirlerinden pek çok yazılar da verdik.

Öyle olmasına rağmen, bu kadar açık bilgileri yine de İNKAR ettiler ve Saruhan'ın peşindeyiz diye teyid yaptılar. Demek ki Allah Teala nasip etmeyince olmuyor. Allah Teala, ayaklarımızı kaydırmasın.
 
Katılım
4 Ara 2010
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Geçmiş olsun hocanızın vidyosu varmış diye söyleniyor.umarım ki yoktur.bunu bütün samimiyetimle söylüyorum.bu dini islam adına kötü bir imaj olur.demek istediğim insanlara sapık demek aslında ne kadar kolay değil mi?düşünürseniz...........
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Ehli Sünnet akaidinde olmayan insanların ehli bid'a olmasında bir şübhemiz yok.Ehli bid'a ya raci olan husus bazan amele , bazan itikada müteveccih olur.Sırat köprüsünün olmadığına inanan bir insanı takdir edecek hali,miz yok !Kendisine ilham geldiğine , buna göre akaidini şekillendirdiğine, Kur'anın batın manalarını açıkladığını söyleyen bir kişinin, sözleri mutlak müctehidlerin ictihadlarına, akaid kitablarımıza muvafık ise kabul ederiz, değilse bu sözler reddedilir.Herhangi bir Batın ki, şeri şerifin zahirine muhalifse, o Batın= BATILDIR.Keramete değil, İSTİKAMETE DİKKAT EDELİM.Beş vakit namazda, ''İhdinassıratal mustakım'' diyoruz, ''İhdinassıratal Keramet'' demiyoruz!
 
Üst