60 milyon cemaati, 421 bin okulu var

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
Endonezya'nın en büyük dini cemaati Nahdlatul Ulema'nın (Alimlerin Uyanışı) lideri Said Akil Siradj, İslam dünyasının facebook'u olma amacıyla yola çıkan internet projesi ''salamworld.com''un davetlisi olarak geldiği İstanbul'da, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Siradj, ''Her ülkenin kendisine ait bazı özellikleri vardır. Esas olan müsamaha ve saygıdır. Elbette İslam dünyasının gelişmişleri diğerlerine örnek olmalıdır. Fakat bu müsamaha ekseninde olmalı'' şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Endonezya'da yakından ve takdirle takip ettiklerini ifade eden Siradj, ''Özellikle Davos toplantısında İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres'e gösterdiği tepki, bizi çok etkiledi'' dedi.

Endonezya'nın Türkiye'yle ilişkilerinin Osmanlı İmparatorluğu döneminde başladığını hatırlatan Siradj, ''Özellikle Açe'nin Endonezya'ya bağlı olduğu dönemde sıkı ilişkilerimiz vardı. Endonezya'dan Osmanlı'ya gemilerle karanfil gelirdi. Açe'de askeri eğitim vermesi için bir Osmanlı paşası gönderilmişti. Mezarı hala oradadır'' diye konuştu. Siradj bugün de Endonezya'da cuma hutbelerinde 2. Abdülhamid için dua okunduğunu da sözlerine ekledi. Siradj, Osmanlı döneminde Endonezya diline geçen ''hurma'', ''efendi'', ''atabey'' gibi kelimelerin hala varlığını sürdürdüğünü kaydetti. Said Aqil Siradj, ''Endonezya ile Türkiye arasında tarihten gelen ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için çaba harcamalıyız'' şeklinde konuştu.

''60 milyon mensubuyla en büyük cemaatiz''

Arap coğrafyasında son dönemde yaşanan halk hareketlerini ve rejim değişikliklerini değerlendiren Siradj, ''Arap coğrafyasında sınırlar sömürgeci ülkeler tarafından çizildi. Hepsi Arap olmasına rağmen bu ülkeler birbirleriyle görüşemiyordu bile. Diktatörlükler hakimdi. Biz 17 bin adadan oluşmamıza rağmen Arap ülkelerinden daha bütünlüklü bir haldeyiz. Bizde demokrasinin geçmişi var. Arap ülkeleri için ise demokrasi yeni bir şey'' görüşlerini dile getirdi.

Suharto diktatörlüğünün ardından Endonezya'da bugün iyi bir duruma geldiklerini belirten Siradj, cemaat olarak kabinede kendilerine bağlı beş bakan bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi Başkanı ile parlamento başkanının da cemaatlerine bağlı olduğunu söyledi.

Siradj, ''Endonezya 17 bin adadan oluşuyor. Endonezya'da 6 büyük din var. 248 milyon insan yaşıyor. Yüzde 87'si Müslüman. 60 milyon mensubuyla en büyük cemaat biziz. 421 bin okulumuz var. 850 bin cami ve mescidimiz var. Bünyemizde 43 Sufi tarikatı bulunuyor. Türkiye nasıl İslam dünyasının 'Batı kapısı' ise, biz de 'Doğu kapısıyız'. Fakat Endonezya'nın büyük sorunu cehalet. Biz buna karşı bir medeniyet cihadı, mücadelesi veriyoruz. Müslümanlar'ın düzeyini yükseltmek istiyoruz'' dedi.

''İslam, aynı zamanda bir kültürdür''

İslam ile demokrasinin hiçbir şekilde birbirine zıt olmadığını belirten Sail Aqil Siradj, ''Demokrasi dünyevi, toplumsal konularda insanlarla istişare etmektir. Yoksa dini konularda değil. İslam sadece akide ve şeriattan ibaret değildir, aynı zamanda bir kültürdür. İslam bütün insanlığa inmiştir, sadece bir gruba veya bir ırka değil'' şeklinde konuştu.

İslamın, bir devlet düzenini değil, öncelikle güzel bir hayat düzenini gerçekleştirmeyi istediğine dikkati çeken Siradj, ''İnsanlığa hizmet eden İslam'a hizmet eder, adalete hizmet eden İslam'a hizmet eder, ilmi anlamda insanlığın gelişmesine hizmet eden İslam'a hizmet etmiş olur'' dedi.

Bugün dünyada bazı devletlerin kendilerine ''İslam devleti'' dediklerini ama aslında İslam'la ilgilerinin olmadığını belirten Siradj, ''Kur'an insanları devlete değil, hayata yönlendirir'' diye konuştu.
 

veri

Yasaklı
Katılım
8 Kas 2010
Mesajlar
0
Tepkime puanı
661
Puanları
0
hacda tanıştığım hakiki müslüman toplumu haklarında fazla malumatım yok
Allah hizmetlerini artırsın inşallah

@agbi @Debreli @Hikem @Büşra Betül @leylinur
ve diğerleri okuyun lütfen.
ülke nüfusu ne kadar
cemaatin nüfusu ne kadar

ülkemizle karşılaştırın ve ağlayın
 

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
Evet Kuran insanları hayata yönlendirir
çün ki din bir yaşam tarzıdır...
her yönüyle bir yaşam biçimidir din...
toplumun irşadından sonra devlet kendiliğinden oluşma zeminine girer.
İslam dünyevi meselelerede çözüm getirmiştir zaten bunun için demokrasiye başvurmaya ne hacet efendim :)

paylaşım için teşekkür ettik
 

yuksel34

Üye
Katılım
12 Ara 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Keşke öyle olsaydı ama ne yazık ki Endonezyanın durumu ülkemizden kötü...

İnşallah düzelmiştir...
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Arap coğrafyasında son dönemde yaşanan halk hareketlerini ve rejim değişikliklerini değerlendiren Siradj, ''Arap coğrafyasında sınırlar sömürgeci ülkeler tarafından çizildi. Hepsi Arap olmasına rağmen bu ülkeler birbirleriyle görüşemiyordu bile. Diktatörlükler hakimdi. Biz 17 bin adadan oluşmamıza rağmen Arap ülkelerinden daha bütünlüklü bir haldeyiz. Bizde demokrasinin geçmişi var. Arap ülkeleri için ise demokrasi yeni bir şey'' görüşlerini dile getirdi.
.

Endonezya farkı bu işte.
 

Hikem

Kıdemli Üye
Katılım
31 Ağu 2009
Mesajlar
6,073
Tepkime puanı
702
Puanları
0
Said efendi kendinden menkuşl bir demokrasi tarifi yapmış,daha sonrada bu tarifine göre demokrasinin İslama zıt olmadığını iddia etmiş..Said efendi, demokrasiyi kendine göre yontacağına, bu kelimeye vücut veren medeniyet ve kültürleri dikkate alarak bir tanım verseydi daha iyi olmazmıydı.Demokrasiyi, batı kapitalizminin ve hıristiyanlığın geçtiği tarihi tecrübelerden bağımsız ele almak, sayın Said efendiye göre mümkünmü?

Said efendi demokrasiyi mesela arabçaya çevirebilirmi? Niye çünkü bu nevzuhur kelime bize ait değil...Dikattörlükle idare edilen ülkelerde bir ara çözüm olarak düşünülebilirsede, bu defolu düzene müslümanların ihtiyacı yoktur..Rsulu Muhterem:'' Ben sizi, gecesi de gündüzü gibi aydınlık beyaz bir yol üzere bıraktım. Bu yoldan ancak helak olanlar sapar'' buyurdu..Yani bizde muğlak hiç bir şey yoktur..Aslında mesele kolay ama bizim dışımızdakiler zorlaştırdığı için bizde zorlaştırıyoruz.. Yani kafirleri taklit etme hastalığı..Onlar epistemoloji problemlerini konuşuyorlar ..doğru..bu onlar için çok grift bir mesele ama bizde kalkıp epistemolojik krizden bahsediyoruz..Bu taklit ve teşebbüh hastalığı bizi öyle sarmalamış ki bu durumdan adeta zevk alıyoruz..Merdud bir kompleks hali..

Modern zihin , vahye ve peygambere muhtaç değilmişcesine hareket ediyor.Bu tersyüz olmuş durumu ,islah için öncelikle zihinlerimizi batı etkisinden kurtarmamız gerekir.
 

Ağlama karanfil

Profesör
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
1,048
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Yaş
106
halka rağmen bir devlet düşünülemez her unsurun kendi hukuk sistemi ile yargılanma hakkı vardır islam iranda uygulandığı gibi bir despotizm aracı olamaz ancak adil bir düzendir toplumu oluşturan her unsura kendi hukuk sistemleriyle yargılanma hakkını vermiştir

eğer demokrasi islam şeriatında olduğu gibi toplumun her kesimine kendi hukuk sistemlerine göre yargılanma hakkını verecekse demokrasi neden kötü olsun fakat bu günkü demokrasi bir tür despotizmdir laik anayasanın despotizmidir.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Laikçilerin demokrasisi ile gerçek demokrasi farklıdır. Allah bir ülkeyi darbeci, laikçilerin eline düşürmesin.
 

leylinur

ARŞ.YAZAR,RADYO PROG
Katılım
26 Haz 2010
Mesajlar
2,329
Tepkime puanı
102
Puanları
0
Konum
ankara
bu verileri görüyor gözlemliyoruz, görmezden gelen sahte demokratlara karşı görerek tanıyarak bilerek hareket ediyoruz, işte bu nedenle islamın hak savunucuları sahte demokratları ve demokrasiyi alt edecektir...kemiyet ve keyfiyetin kimde olduğunu kimin birlik içinde kimin darmadağınık olduğunu islami bakış açısı ve ayetlerle yeniden gözden geçirin derim selamlar...
 

Mesihçi

Ordinaryus
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
91
Puanları
0
İlginç bir bilgidir.Endonezya'da Tayyip Erdoğan yanlısı bir siyasi hareket vardı."Adalet ve Refah Partisi"...Şu an mecliste grupları var.
 
Üst