Muminaga
Yeni
- Katılım
- 19 Ara 2006
- Mesajlar
- 8,208
- Tepkime puanı
- 989
- Puanları
- 0
Türkiye`de yetişen çok sayıda bitkinin toplanarak, çok düşük ücretlerle yurtdışına götürüldüğü, burada işlenerek, son derece pahalı fiyatla yeniden Türkiye`ye satıldığı belirtildi. Geleneksel Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muammer Yıldız, bu bitkilerin ilaç olarak binlerce dolara Türkiye`ye satıldığına dikkat çekti. Bunlardan en dikkat çekenlerinden birinin de kanser tedavisinde kullanılan Ege kıyılarında yetişen çuha bitkisi olduğunu hatırlatan Dr. Muammer Yıldız, 25 kuruşa toplatılan bu bitkinin ekstratı için 50 bin dolar ödendiğine vurgu yaptı. Dr. Muammer Yıldız, çuha çiçeği gibi defne yaprağı, kekik, meyan, melek otunun da Türkiye`den gittiğini ve ilaç olarak geldiğini kaydetti.
BİTKİSEL İLAÇ RUHSATLARINI İNGİLTERE`DEN DEĞİL, TÜRKİYE`DEN ALALIM
Modern tıbbın çare olamadığı birçok hastalığın doktorların da müşahedesinde bitkisel ilaçlarla iyileşmesi sonucu sektöre olan bakışın değiştiğini dile getiren Dr. Muammer Yıldız, bakanlığın da bitkisel ilaç reçetelerine ruhsat verme konusunda yardımcı olmasını beklediklerini kaydetti. Birçok bitkisel ilaç üreticinin ruhsat almak için İngiltere`ye başvuru yapmaya hazırlandığını da hatırlatan Dr. Muammer Yıldız, “Türkiye`ye ait ilaçların patentinin Türkiye`den verilmesini istiyoruz. Bakanlık ve üniversitelerle bu konuda çalışma yapmaya hazırız. Yeter ki bize ait olan bu formüller başkalarının eline geçmesin.” dedi.
Bitkisel ilaçları hekim kontrolünde verdiklerini ve 100 bin kayıtlı hastalarının bulunduğunu belirten Dr. Muammer Yıldız, “Bazı doktorlar, önceleri bizim hekimliğimizi sorguluyorlardı. Modern tıbbın çare olamadığı beyin tümörü, kanser, hepatit B gibi hastaların kısa sürede bitkisel ilaçlarla tedavi olduklarını görünce önyargıları kırıldı. Bakanlığın denetiminde bu ilaçların üretilmesiyle de bu tavırlar hep kalkacak. Çünkü bu bitkisel formüllerin çoğu, dünden bugüne yapılmış değil; insanlık tarihi kadar eski.” diye konuştu. Dr. Muammer Yıldız, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden gelen kanser, tümör, romatizma, MS hastaları olduğunu kaydetti.
Bitkisel formülleri İngiltere Oxford Üniversitesi`nin istediğini belirten Dr. Muammer Yıldız, Türkiye`deki üniversitelerin yabancı üniversiteler kadar bu konuya sahip çıkmadığını bildirdi. Dr. Muammer Yıldız, hedeflerinin bu konu üzerine araştırma yapacak bir üniversite kurmak olduğunu söyledi.
BİTKİSEL İLAÇ RUHSATLARINI İNGİLTERE`DEN DEĞİL, TÜRKİYE`DEN ALALIM
Modern tıbbın çare olamadığı birçok hastalığın doktorların da müşahedesinde bitkisel ilaçlarla iyileşmesi sonucu sektöre olan bakışın değiştiğini dile getiren Dr. Muammer Yıldız, bakanlığın da bitkisel ilaç reçetelerine ruhsat verme konusunda yardımcı olmasını beklediklerini kaydetti. Birçok bitkisel ilaç üreticinin ruhsat almak için İngiltere`ye başvuru yapmaya hazırlandığını da hatırlatan Dr. Muammer Yıldız, “Türkiye`ye ait ilaçların patentinin Türkiye`den verilmesini istiyoruz. Bakanlık ve üniversitelerle bu konuda çalışma yapmaya hazırız. Yeter ki bize ait olan bu formüller başkalarının eline geçmesin.” dedi.
Bitkisel ilaçları hekim kontrolünde verdiklerini ve 100 bin kayıtlı hastalarının bulunduğunu belirten Dr. Muammer Yıldız, “Bazı doktorlar, önceleri bizim hekimliğimizi sorguluyorlardı. Modern tıbbın çare olamadığı beyin tümörü, kanser, hepatit B gibi hastaların kısa sürede bitkisel ilaçlarla tedavi olduklarını görünce önyargıları kırıldı. Bakanlığın denetiminde bu ilaçların üretilmesiyle de bu tavırlar hep kalkacak. Çünkü bu bitkisel formüllerin çoğu, dünden bugüne yapılmış değil; insanlık tarihi kadar eski.” diye konuştu. Dr. Muammer Yıldız, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden gelen kanser, tümör, romatizma, MS hastaları olduğunu kaydetti.
Bitkisel formülleri İngiltere Oxford Üniversitesi`nin istediğini belirten Dr. Muammer Yıldız, Türkiye`deki üniversitelerin yabancı üniversiteler kadar bu konuya sahip çıkmadığını bildirdi. Dr. Muammer Yıldız, hedeflerinin bu konu üzerine araştırma yapacak bir üniversite kurmak olduğunu söyledi.