2019 yerel seçimlerinin beka meselesiyle ne alakası var?

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Uluslararası basın kuruluşlarının 31 Mart seçimleri sonrası paylaştığı “haberleri” aktarıyoruz!





1-Yunan Pontiki: “Erdoğan kendi yolunda ilerlemeyi seçerse Amerikalılar, Türk lirasına saldırılarını yoğunlaştıracak.”


D3YjwbFX4AEobZs.jpg




2- İngiliz Financial Times: “Türkiye için en makulü Merkez Bankası’nın faizleri çok daha uzun süre yüksek tutması ve IMF’in kapısını çalmak ama ‘Erdoğan o defterin sonsuza kadar kapandığını’ açıklamıştı.”





D3YmAwlXkAAocqU.png


D3YmAw9WAAIgq4S.png





3- Alman NTV: “Sonuçlar Erdoğan’ın sonunun başlangıcı mı?”


D3YmI6OX4AAs_pY.jpg





4- İngiliz Independent: “Seçimler Erdoğan’ın gücünün nihayet azaldığını gösteriyor ve İstanbul’dan bir siyasi yıldız doğuyor.”


D3YmOi8W0AA7DBx.jpg




5- İngiliz The Guardian: Ekrem İmamoğlu, Erdoğan'la mücadele edecek bir birleştirici siyasi güç.


D3YmbSOXsAAw8V_.jpg




6- Alman Der Spiegel: “Erdoğan Türkiye'yi siyasi ve ekonomik olarak mahvetti. Yerle seçimlerde ilk kez ‘cezalandırıldı.’ İşler değişiyor mu?”


D3YmlIdW4AACWV4.jpg




7- Alman Der Spiegel: Erdoğan güvenoyu alamadı.


D3YmrwEW0AEQk3t.jpg






8-İngiliz The Times: "Sultan sıkışmış durumda. Türk cumhurbaşkanı 'muhalifleri' serbest bırakmalı ve ekonomiyi açmalı."





D3Yrxa0X4AAuo9_.jpg
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Dünya basını 31 Mart yerel seçimlerini konuşuyor. Alman basınındaki iki yorumda Erdoğan’ın durumu ve HDP’nin etkisi tartışılırken, Yunanistan gazeteleri de seçime ilk sayfalarında yer verdi.

MİLLET SEBZE, ERDOĞAN BEKA DEDİ

Christiane SCHÖTZER
Süddeutscher Zeitung

Recep Tayyip Erdoğan ve muhafazakar-İslamcı partisi, seçmenlere neler vadetmedi ki... Seçim sonrası ekonomik krizin mucizevi bir şekilde atlatılacağı, AKP’ye oy verdiklerinde cennetin anahtarını ellerinde tutacakları... Erdoğan muhaliflerini ise tehdit etti, onlara “Osmanlı tokat”ı sözü verdi. Ve şimdi, muhalefet, başkent Ankara’yı açık arayla fethetti ve pazartesi sabahı İstanbul’un sonuçlarının doğrulanması gerekiyorsa da 25 yıllık muhafazakar hakimiyetten sonra büyük bir zafer kazanarak İstanbul’da da yönetimi eline geçirecek. Ancak gün sonunda İstanbul’da işler farklı şekilde bitecek olsa bile, aradaki fark oldukça az. Bu, yerel seçimleri başkanlık konusunda referandum haline getiren Erdoğan için zaten acı bir yenilgi. Türk muhalefeti için ise beklenmedik, gerçekten hayal edilmeyen bir başarı.

Muhalefet bu kez soldan sağa birlik oldu. Bu yeni bir durumdu. Ancak muhalefet mevcut krizden de faydalandı; Türklerin çoğu enflasyonun ve durgunluğun etkilerini hissediyor.

Bu seçim başkanlık sisteminin kurulmasından sonra yapılan ilk seçim olduğundan Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir onay testi olarak kabul edildi. Muhalefet sebze fiyatlarından bahsetti, Erdoğan devletin bekasından. Batı’ya karşı savaş açtı ve kaybederse dünyanın sonu gelecekmiş gibi bir hava yarattı.

Erdoğan gücünü istikrarlı bir ekonomik büyüme üzerine kurmuştu. AKP 2002’de ilk defa ulusal seçimleri kazandığında başlangıçta her şey iyi gitti. Şimdilerde Türk modeli eskisi gibi işlemiyor, temel sarsılıyor. Erdoğan, örneğin yargının bir politik araç haline getirilmesiyle, hükümetin yatırımcıların güvenini kaybettiğini görmek istemedi. Muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim başarısını haklı olarak Türkiye’de demokrasi için bir zafer olarak nitelendiriyor. Birçok kişi tarafından öldüğü sanılan Türk demokrasisi yaşamaya devam ediyor. Ayrıca Akdeniz kıyısında, turistlerin en fazla geldiği yerlerde de iktidar partisi kaybetti. Orada, Erdoğan’ın çatışma çizgisi ve sert söyleminden rahatsız olan turistler gelmekten kaçındıkları için son yıllarda pek çok yatak boştu. Özellikle Alman-Türk ilişkisi oldukça zarar gördü, onarım çalışmaları hâlâ devam ediyor.

ERDOĞAN DERS ÇIKARDI MI?

Pazar günü yapılan bu seçim bile ülkenin nasıl bölündüğünü gösteriyor. Anadolu merkezinde, AKP hâlâ güçlü, burada en sadık muhafazakar takipçileri var, ancak kıyılarda çöküyor. Güneydoğuda sol görüşlü Kürt partisi HDP, taraftarlarına “terörist” oldukları iftirası atılmasına rağmen yeniden egemen durumda. Ancak AKP’nin dindar Kürtler arasında da taraftarları var ve bu nedenle oyunu arttırabildi. Türkiye’de 2023 yılına kadar seçim yapılmayacak. Bu aklın başına toplanması için fırsat yaratıyor. Bilindiği gibi iktidarının tehdit altında olduğunu gördüğünde Erdoğan’ın şimdiye kadar yaptığı tek şey baskı ve daha fazla baskı oldu. Bu seçimden ders çıkarıp çıkarmadığı yakında görülecek.

(Çeviren: Semra Çelik)

KAZANAN HDP

Nelli TÜGEL
Neues Deutschland

Türkiye'deki yerel seçimlerden sonra -mevcut duruma göre- CHP adaylarının Ankara ve İstanbul kentlerinde güvenilir galibiyeti dikkat çekiyor. Haklı olarak, çünkü 25 yıl boyunca ülke nüfusunun önemli bir bölümünün yaşadığı bu şehirler AKP’nin veya öncüllerinin elinde idi. İzmir’le birlikte, ülkenin en büyük üç şehri şimdi CHP’li belediye başkanları tarafından yönetilecek. Bu muhalefet için bir zafer.

Devlet kurucusu Atatürk’ün partisi olan CHP öyle sanıldığı gibi her zaman muhalefette değildi. Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana, en uzun süre boyunca Kemalist seçkinler, ülkenin kaderini, AKP rejimine benzer şekilde, Kürt karşıtı politikalarla belirlediler. Bu arada CHP, Ankara ve İstanbul’daki bariz zaferlerini, sol parti HDP’nin Türkiye’nin batısındaki büyük şehirlerde kendi adaylarından vazgeçmesi nedeniyle Kürt ve sol oylara borçludur. HDP’nin bu taktiği işe yaradı, tıpkı partinin güneydoğudaki kayyımcıları kovaladığı gibi. Bu nedenle seçimlerin asıl kazananı HDP. Ancak Erdoğan şimdiden HDP’li belediye başkanlarını görevden almakla tehdit etti. Eğer bu tehdidini pratiğe geçirirse CHP’nin tavrı ne olacak?

(Çeviren: Semra Çelik)

YUNANİSTAN BASINI: ERDOĞAN İSTANBUL’U KAYBETTİ

Seyit ALDOĞAN
Atina

31 Mart yerel seçimleri Yunanistan basınında da oldukça geniş yer aldı. Ülkedeki bütün günlük gazeteler Türkiye seçimlerini birinci sayfadan verdi. Hemen hemen tüm medya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim süreci boyunca kutuplaşma ve baskı politikaları izlediğini ancak ülkedeki ekonomik durum ve baskılara karşı olan tepkilerin sandıklara yansıdığı üzerinde duruldu.

Bazı gazetelerin birinci sayfadaki haber başlıkları ise şöyle:

Dimokratia Gazetesi: Kanlı sandıklar

Elefteros Tipos: Erdoğan’a seçim mesajı

Etnos: Erdoğan’ın yenilgisi

Gazete bugünkü öğlen baskısında ise İstanbul’daki duruma dikkat çekerek yine birinci sayfasından gördüğü haberde, “Erdoğan İstanbul’u kaybetmeyi içine sindiremiyor” başlığını kullandı.

Ta Nea: Erdoğan İstanbul’u kaybetti.

Filelefteros: Tayip Erdoğan’ın yenilgili zaferi.


Yabancı basında Türkiye seçimleri: Erdoğan’ın temeli sarsılıyor
 

kebîkec

İhvan Forum Üye
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
8,082
Tepkime puanı
1,922
Puanları
113
Şöyle bir teori var...

ERDOĞAN ŞU ANDA TEHDİT EDİLİYOR..!

Hatırlarsanız ABD'den bikaç kişilik bir heyet Türkiye’ye gelmiş..ve Türkiyede içinde CHP, HDP, İP'li yetkililerin...İsrailli yetkililerin... Türkiye görev yapan bazı araştırma şirketleri sahiplerinin..büyük ve zengin ailelerin temsilcileri ile birlikte gizli bir toplantı yapmış...Hatta hatta bu toplantıya CHP milletvekili Engin Altay da katılmıştı...Fakat ne hikmetse...Engin Altay bu toplantıdan sonra nereden çıkardıysa artık.. “10 Mart’ta İstanbul’u kazandığımızı herkese duyuracağız” gibi bi açıklama yapmıştı..Bu açıklamanın hemen akabinde on gün sonra 8 martta Taksimdeki ezan provakasyonuna...ondan bir hafta sonrada yeni zallandada yaşanan cami saldırısının akabinde, Ayasofya provakasyonuna şahit olduk...o toplantıdan bu güne değin, Bu ülkede gerek sosyal medya ve gereksegörsel ve yazılı basın üzerinden sürekli olarak kaşındık..Birden bire, düşmeye başlayan sebze meyve fiyatları yeniden tavan yaptı..velhasılı kelam... Karşımızda sosyal psikolojiyi iyi bilen... ve kitle yönetiminin bütün araçlarını kontrol eden...Medya araçlarının yüzde doksanına sahip bir düşman var...bir de maalesefki, içimizde gavura paralı veya gönüllü kölelik eden yüzde ellilik ankör bir kitle ile karşı karşıyayız...Neyse..yine dönelim o toplantının detaylarına..O toplantıda konuşulan birinci ve en önemli madde Türk ekonomisiydi... Seçimlerde Cumhur ittifakının kaybetmesini sağlamak için atılacak ilk adım Türkiyeye ekonomi üzerinden saldırmaktı... Bunun için yeni bir ekonomik operasyon yapmaya karar verdiler..Nitekim..tamda seçime 10 gün kala doları harekete geçirmeye çalışmaları bu sebepleydi..Bunun dışında... yurt dışı kaynaklı 2 finans kuruluşuna Türkiye’de seçim araştırması yaptırılcak...Bu araştırmanın sonucu olarak,cumhur ittifakının beş büyük şehiri..yani İstanbulu,Ankarayı,Antalyayı eskişehiri ve Bursa’yı kaybedeceği yönünde olacak...Ve bu sonuçlar tüm banka ve fon yönetimlerine...vede büyük şirketlere duyurulacak...AK Parti’nin bu 5 büyük şehri kaybetmesi durumunda, otomatikmen Türkiye’de büyük bir belirsizlik ortamının oluşacağı..bundan dolayı ekonomik göstergelerin çok hızlı şekilde düşeceği duyurulacak...Ve seçimden önce bu kuruluşların millet ittifakının yanında hareket etmesi sağlanacak..Seçimden sonra doların on liranın üzerine fırlayacağı... ve Bankaların ve fon yönetilerinin, müşterilerini dolara yönlendirmeleri sağlanacaktı...Başardılarmı...Başardılar...Tüm bankalar, müşterilerini dolara yatırım yapmaları yönünde yönlendirdilermi..yönlendirdiler.. büyük şirketler tüm varlıklarını..hatta hatta borsadaki hisselerini satıp, dolara çevirdilermi...çevirdiler..Halk paniğe kapılıp, iş yapmadan kabuğuna çekildimi...çekildiii..O toplantıya katılan tüm zengin ailelerden varlıklarının tamamını dolara yatırma sözü alınmıştı..Bu sözü yerine getirdilermi...getirdiler...Sonuç olarak...piyasada para kalmayınca ekonomik kriz patlak verdimi verdiiiii...planın ekonomi ayağı tamamdı..Şimdi sıra sebze meyve hallerine gelmişti...Onlarada. gidip,aynı rapor sunuldu..Ve seçimden sonra erdoğanın elinin zayıflayacağı..Erdoğanın bu seçimden güçlenerek çıkarsa,ilk iş olarak hal yasasını çıkartacağını..buna engel olmak içinde birlikte hareket etmeleri gerektiği söylendi..Başardılarmııı..Başardılar...Halciler ve son zamanlarda Erdoğanın çok fazla uğraştığı marketler, fiyatları fırlatarak, milleti canından bezdirip halkı devlete karşı kışkırttımı...kışkırttıııı..Bu işte tamamdı...gerek sosyal medya..vede gerekse görsel ve yazılı basındaki isimleri satın almakta zorlanmadılar zaten..medya grupları zaten onlara hizmet ediyordu..Bu algı oluşturma hususunda onların işlerini kolaylaştırdı..Bunun dışında..büroksasideki etkin fetöcüler kullanılarak son zamanlarda ,halktan tepki geleceği biline biline alel acele poşet yasası yürürlüğe konuldu...yanlış atamalar yapılarak halktan yana hükümete tepki oluşturuldu..ayasofya üzerinden erdoğan aciz gösterildi.. fetocu belediye başkanları ve teşkilat başkanları çaldıklarını çırptıklarını bile bile milletin gözünün içine içine soktular... üstüne Üstün muhtarlık seçimleri bu işin tuzu biberi oldu.. köylerde Muhtar olmak isteyen orta halli geri zekalılar Büyük şehirlerde ne kadar akrabası varsa otobüs otobüs köye taşıdılar... fetocu polisler ısrarla milleti ceza yağmuruna tuttular... seçimlerde hep istenmeyen ve şaibeli adayların isimleri öne çıkınca, halk Bundan dolayı Erdoğan'a karşı büyük tepki duymaya başladı.. Erdoğan, bunu Son anda fark etti... Fakat artık yapılacak hiçbir şey kalmamıştı.. Erdoğan il il.. Hatta ilçe ilçe dolaşarak bu yanlışı düzeltmeye çalışsada.. halk haklı olarak " biz sana bu adayı istemediğimizi söylemiştik ...sen ısrarla bize kulak tıkadın... ve istemediğimiz adayı desteklemek zorunda bıraktın.. artık yeter" dedi.. teşkilat başkanları ve teşkilatlar Seçimden sonra Erdoğan bizi yenilemeye kalkar düşüncesiyle gereken emeği göstermedi... sağlık sektöründeki fetö'cüler iş zayıflatarak milleti canından bezdirdi... Yani işin özeti... halkın devlete ve Erdoğan'a yaptığı çağrılar kesinlikle kendisine iletilmedi... Böylece planın burokrasi ayağı da tamamlanmış oldu... şimdi o toplantıda alınan diğer kararlarda başlık başlık veriyorum Erdoğan'ın neden bu seçim bir bakan meselesi dediğini daha iyi anlayacaksınız..Eğerki bilerek ve isteyerek, brlli mecralar tarafından muğullakta bırakılan İstanbul oyları üzerinden tehdit edilmeye Kalkılan erdoğan, onlarla anlaşıp masaya oturmazsa, bu saatten sonra;
- 1 Mayıs itibariyle Haziran Hareketi “Erdoğan’a karşı barışçıl sokak eylemlerine” başlayacak...
- Eylemlerin öncülüğünü CHP İstanbul İl Başkanı yürütecek..
- İstanbul’da başlayacak sokak hareketlerini tüm Türkiye’ye haziran sonuna kadar yaymak hedefmiş.
- Süreç içerisinde hem ekonomi daha kötüye gidecekmiş hem de toplumsal kaos ortamı artacak...
- Mayıs ayında Türkiye’de yeni siyasal oluşumlar ile AK Parti’nin daha da güçsüzleşmesi sağlanacak..
AK Parti teşkilatlarında kopmalar hedeflenecek.
- PKK ve DHKP-C’li sokak göstericileri gibi davranan kişilerle bazı dernek ve vakıfların içine girmiş FETÖ’cü kriptolar arasında sokak kavgası ile olaylar 2. bir seviyeye yükseltilecek..
- Temmuz itibariyle yer yer yağma ve talanlar yapılacak...
- Bazı terör saldırıları Temmuz ayı içerisinde gerçekleşecek..
- Güçsüzleşen bir Erdoğan’ın Suriye’deki PYD/YPG terör örgütüne müdahale etme durumu ortadan kaldırılacak..
- ABD de, Erdoğan güçsüzleşince böyle bir operasyona karşı hem ekonomik hem de askeri yaptırımlar uygulayacak..
- Ağustos ortasında ortam tam kaotik olunca “Erdoğan’ın artık ülkeyi yönetemediği” gündem edilecek ve “Erken seçim” gündem edilmeye başlanılacak.
- Kazanılan belediyelerde olaylar bahane edilerek AK Partili çalışanlar toplu şekilde işten çıkarılacak 80 bin işten çıkarılacak kişinin ismi şuan hazır... listeler devam ediyor..
- Kasım’a kadar sokak eylemleri ve S-400’ler üzerinden yaptırımlar vb. birçok adım atılacak ...ve Kasım ortasında Erken seçim kararı aldırılıp... Ocak 2020’de “Erken seçim” yapılması sağlanacak...


Şimdi Anladınız mı Erdoğan'ın neden "bu secim bir beka meselesi.. arkamızda durun" dediğini... tüm seçim süreci boyunca tek kelime etmeyen Kılıçdaroğlu'nun nereden aldığı güçle; apar topar sahneye fırlayıp; "İstanbulu'da, Ankara'yı da... birçok ili ve ilçeyi de biz kazandık... bizimle anlaşmak zorundasınız.." diye, devlete Parmak salladığını... şimdi o devlete ders vermek isteyen insanlara sormak istiyorum... istediğiniz oldu mu..? devlete gereken dersi vere bildiniz mi..? Şimdi bu muğullak sonuçlardan sonra, belirsizlik ortamı oluştu.. Şimdi perde arkasında pazarlıklar başlayacak.. iç ve dış mihraklar seçim sonuçları üzerinden Erdoğan'ı pazarlık ve İMF masasına oturtmaya kalkacaklar... şimdiye kadar içeride ve dışarıda attığı bütün adımları geri çektirmeye çalışacaklar... Suriye'de yapmayı planladığımız tüm operasyonları durdurma kararı aldıracaklar.. Tam 2 yıldır Suriye'de ailelerine evlerine ocaklarına Hasret giden askerlerimizin ve komutanlarımızın vebaline Hazır mısınız...? seçimden hemen sonra Feto'nun siyasi ayağı.. CHP'de birçok isim.. ve ekonomi alanında aktif birçok şirket sahibi... medyadaki kravatlı teröristler içeri alınacaktı.. fezlekeler ve bütün dosyalar hazırdı... şimdi Erdoğan, bunlarla anlaşmak zorunda kalırsa tüm işlemler durdurulacak .. ve Erdoğan o itlere ettiği tüm lafları... halka verdiği tüm sözleri Yutmak zorunda kalacak... bunun vebaline Hazır mısınız... Hal Yasası çıkartılıp... millete yıllardır pahalı Pahalı mal satan HDP'li hal çeteleri çökertilecekti.. Erdoğan belkide bu yasayı da çıkartamayacak...Sonuçtan memnun musunuz.. bu saatten sonra... eğer ki Erdoğan iç ve dış mihraklara diz Çökmezse, onlarla masaya oturup.. onlara biat etmezse... istediklerini yerine getirmezse,Tıpkı gezi olaylarındaki gibi Milleti sokağa dökecekler... Belki de bir iç savaş başlayacak... Türkiye Cumhuriyeti en az 20 yıl geriye gidecek... bu sonuçtan da memnun musunuz... doları 10 liranın üzerine fırlatıp, ekonomiyi alt üst edecekler... Erdoğan'a ders vermek isteyen arkadaşlar, bu sonuçtan sonra mutfaklarınızdaki yangın Söner artık... pahalılık diye bir şey kalmaz değil mi...menmunmusunuz sonuçtan.. Erdoğan'a hakkı ile ders verebiliriz mi..? AK Parti'ye gereken dersi verebildiniz mi..? keyfiniz yerindemi şimdi...
Her şeyin ötesinde.. Tüm Müslüman alemi ümidini bize bağlamıştı.... Erdoğan içerde ne kadar güçlü olursa, dışarıda o kadar güçlüydü... zaman zaman onlara yapılan haksızlıkları el altından engelleyen de erdoğan'dı.. onların elleri de böğründe kaldı..Bu vebal hepinize yeter... Bizim milletimiz de bu kafa yapısı... bu kazanma hırsı... ve bu kıskançlık olduktan sonra Biz daha nice yüzyıllar Yahudilere ve Siyonizme diz çökmek zorunda kalırız... Allah sizi bildiği gibi yapsın.. diyeceklerim bu kadar...

Şenay Tek
 
Üst