ukubat
Profesör
- Katılım
- 9 May 2007
- Mesajlar
- 1,942
- Tepkime puanı
- 103
- Puanları
- 0
- Konum
- istanbul,fatih
- Web sitesi
- www.ismailaga.org.tr
Haçlı Ordusunun Varna’da alınan mağlubiyet ile Macaristan ve Lehistan ordularının önemli bir kısmının Türkler tarafından yok edilmesine rağmen, Eflak, Arnavutluk ve Mora’da başlayan isyanlar, Hristiyan Avrupa’ya yeni bir Haçlı ordusu kurarak, Osmanlıları Balkanlar’dan atabilmek için harekete geçme fırsatını sundu.
Macarlar’ın kumandanı ve kral nâibi János Hunyadi, ordusu ile Balkanlara gelerek diğer devletlerin askerleri ile birleşti. Eflak Prensliği, Boğdan Prensliği ve Lehistan krallığına bağlı orduların katılımı ile 60 bin kişilik bir haçlı kuvveti meydana geldi. Ayrıca harekâta bir Haçlı seferi görüntüsü vermek için Papaya, Venedik’e, Aragon ve Napoli krallıklarından yardım talep edilmiş ama reddedilmişti.[1]
Sırp Engeli
Kurulan haçlı ordusunun, ilerlemesi için Sırbistan topraklarından geçmesi gerekiyordu. Sırp hükümdarı bu orduya katılmayı reddettiği gibi, ordunun topraklarından geçmesinede izin vermedi. János Hunyadi bütün çabalarına rağmen, Osmanlı baskısı altında olan Sırpları ikna edemeyince buradan zorla geçme kararı aldı. Hunyadi Eylül ayı sonlarında Sırp topraklarına girdi ve Morava vadisine yöneldi.
Bu arada düşman ordusunun hareketlerini öğrenen Sultan 2. Murad, askerlerini Sofya’da topladı ve düşmanı karşılamak maksadı ile Kosova’ya doğru harekete geçti. Sayıları 50 bini bulan Osmanlı askerleri, kendilerinden daha kalabalık ve daha iyi donanımlı bir ordu ile savaşmak zorundaydı. Macar komutasında ki haçlı ordusunun amacı, Sırbistan’ı işgal etmek ve ardından Belgrad-Kosova yönünde ilerleyerek, Osmanlı ordusunu vurmaktı. [2]
Kurt Kapanı
17 Ekim sabahı, Kosova ovasında karşılaşan iki ordu savaşa başladı. İlk başta hafif çarpışmalar ile birbirlerinin gücünü ölçmeye çalışan taraflar, Macarların süvari hücumu ile savaşı daha da şiddetlendirdi. Peşpeşe yapılan saldırılardan sonuç alamayan Hunyadi, bir gece baskını ile zafere ulaşmaya çalıştı ama sonuçsuz kaldı. Bu arada Osmanlılar, Anadolu askerlerini savaşa sokmayarak dinlendirmişti.
Savaşın ikinci gününde haçlı ordusu kanatlardan saldırıya geçti. Bunun üzerine Sultan Murad, merkezdeki askerlerini sabit tutarak, kanattaki askerlerine geri çekilme emri verdi. Bunu gören Hunyadi János’un birlikleri Osmanlılar’ın savaşı terkettiğini düşünüp tüm güçleri ile merkeze saldırdılar. Bunun üzerine 2. Murad, Türklerin geleneksel savaş taktiği olan Kurt Kapanı (Turan Taktiği) gereğince, merkez birliklerine de geri çekilme emri verdi, fakat bu bir savaş hilesiydi. Çünkü sağ ve sol kanatlarda yer alan Anadolu ve Rumeli beylerbeyliğine bağlı askerler ani ve çevik bir manevrayla yeniden taaruza geçip Haçlı ordusunu çembere aldılar.
Çembere alınan haçlı askerleri imha edilmeye başlandı. Komutanların esir düşmesi veya öldürülmesi ile haçlılar bozguna uğradı ve Hunyadi savaş meydanından kaçmak zorunda kaldı. Ancak Sırbistan topraklarından geçerken yakalanarak esir alındı. Daha sonra serbest bırakıldı.
Osmanlı Devleti’nin mutlak zaferi ile sonuçlanan bu savaş sayesinde Balkanlarda ki Osmanlı varlığı kabul edilmiş oldu. Ayrıca Osmanlı aleyhine toplanan 6. Haçlı seferide mağlubiyete mahkûm olmuştur. Artık Osmanlıya karşı hücum siyasetini bırakan Avrupa, 200 yıla yakın sürecek bir savunma siyasetine mahkûm edilmiştir.
Dipnotlar
[1] Âşıkpaşazâde, Târih, s. 186.
[2] Oruç b. Âdil, Tevârîh-i Âl-i Osmân, s. 121.