18. Milli Eğitim Şura kararları yayımlandı

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Çubukçu, ''18. Milli Eğitim Şurası kararları Bakanlığımızın stratejik planındaki öncelik sırasına göre kısa, orta ve uzun vadede hayata geçirilmeye çalışılacak ve politika belirlemede önemli rol oynayacak'' dedi.


18. Milli Eğitim Şurası, Kızılcahamam Asya Termal Otel'de gerçekleştirilen genel kurulda alınan kararların genel değerlendirmesinin yapılmasıyla sona erdi.
Şura'nın kapanış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 18. Milli Eğitim Şurası'nın 1 Kasım'da başladığını anımsatarak, şuranın ''Eğitimde 2023 Vizyonu''nu belirlemeye katkı sağlayacak önemli kararlara imza atılarak tamamlandığını söyledi.
Çubukçu, şöyle devam etti:
''Ülkemiz, 2023 vizyonu çerçevesinde bilgi temelli bir toplum için insan kaynaklarını geliştirme, iletişim kaynaklarını yaygınlaştırma, kaynakların verimli kullanılmasını sağlama, eğitimle ilgili gerekli yasaları çıkarma, stratejik alanlarda özgün ürün hedefi araştırma-geliştirme ve üretim gerçekleştirme, rekabet gücü yüksek bilgi temelli ekonomiye dönüşümü sağlama, toplumsal farkındalık, etkin katılım ve görev sorumluluğu yaratma, dönüşüm sürecini ortak bir modele yöneltme ve gerekli değişiklikleri zamanında yapma gibi stratejik amaçları öngörmektedir.
Eğitim sisteminin güçlendirilmesi, dezavantajlı grupların eğitim ihtiyacını iyileştirmesi ve yaygınlaştırılması, eğitimde şeffaflık ve hesap verebilirlik, eğitime erişim ve kalite ilişkisinin güçlendirilmesi, öğrenci başarısını ölçme, yönlendirme ve rehberlik hizmetleri ve daha birçok alanda çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir.''
-ŞURADA 220 KARAR ALINDI-
Bu çerçevede 18. kez gerçekleştirilen Milli Eğitim Şurası'nda ''Eğitimde 2023 Vizyonu'' başlığı adı altında belirlenen konuların ön hazırlık dokümanlarındaki görüşlerin de gözönüne alınarak tartışıldığını belirten Bakan Çubukçu, hazırlanan raporların genel kurulda müzakere edilerek verilen önergelerin gündeme konulduğunu ve sonuçta çalışmalara ışık tutacak çok önemli kararların alındığını belirtti.
Şuraya ilişkin bilgiler de veren Çubukçu, ''Öğretmenin Yetiştirilmesi, İstihdamı ve Meslek Gelişimi'' konusunda 33 karar alındığını, verilen 37 önergeden 15'inin kabul edildiğini, ''Eğitim Ortamları, Kurum Kültürü ve Okul Liderliği'' konusunda 61 karar alındığını, verilen 45 önergeden 16'sının kabul edildiğini belirtti.
''İlköğretim ve Ortaöğretimin Güçlendirilmesi, Ortaöğretime Erişimin Sağlanması'' konusunda 46 karar alındığını ve verilen 94 önergeden 56'sının kabul edildiğini ifade eden Nimet Çubukçu, ''Spor, Sanat, Beceri ve Değerler Eğitimi'' konusunda 46 karar alındığını, verilen 53 önergeden 13'ünün kabul edildiğini; ''Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Yönlendirme'' konusunda ise 34 karar alındığını, verilen 25 önergeden 9'unun kabul edildiğini kaydetti.
Çubukçu, 18. Milli Eğitim Şurası'nda toplam 220 karar alındığını söyledi.
Alınan kararların genel sekreterlikçe gerekli redaksiyon yapıldıktan sonra Tebliğler Dergisi'nde yayımlanacağını belirten Çubukçu, ''Bakanlığımızın stratejik planındaki öncelik sırasına göre kısa, orta ve uzun vadede hayata geçirilmeye çalışılacak olup eğitim politikalarını belirlemede önemli rol oynayacaktır'' diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, bu kararların okul öncesinden, yükseköğretime kadar bütün öğrenciler, öğretmenler, yöneticiler, akademi çevreleri ve millet açısından olumlu sonuçlar verecek çalışmalara da kaynaklık edeceğini vurguladı.
-NOTLAR-
18. Milli Eğitim Şurası ''Eğitimde 2023 Vizyonu'' toplantısı 1 Kasım Pazartesi günü başladı ve 5 gün sürdü.
Toplantıya, eğitim çevrelerinden akademisyenler, okum müdürleri, öğretmenler, öğrenciler, Bakanlık bürokratları olmak üzere toplam 716 kişi katıldı.
Şuraya, Milli Eğitim Bakanlığı yapmış eski bakanlardan 15 kişi, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonundan 35 kişi, 7 vali, 7 kaymakam, 14 belediye başkanı, 14 il genel meclisi üyesi, il özel idare genel sekreterliğinden 14, belediye meclis üyelerinden 14 kişi davet edildi.
Ayrıca şuraya, 14 muhtar, 5'i erkek 1'i kadın olmak üzere 6 okul aile birliği başkanı, 11'i erkek 2'si kadın olmak üzere 13 okul öğrenci meclisi başkanı, 4'ü erkek 2'si kadın 6 üniversite öğrencisi de çağrıldı.
Şura'nın genel kurul toplantısı, bazı konularda özellikle sendika temsilcilerinin yoğun tartışmalarıyla geçti. Genel kurul çalışmalarına Eğitim Bir Sen ile Eğitim-İş'in en çok önerge veren sendikalar olması dikkati çekti. Öğrenciler ile muhtarların yaptığı konuşmalar şuranın en renkli anları oldu.
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, şuranın iki gün süren genel kurul toplantısına başkanlık etti.
Şura'nın Ankara merkezi yerine Kızılcahamam'da yapılmasına katılımın zor olması sebebiyle bazı sendika temsilcileri tepki gösterdi.
Şura kararları tavsiye niteliğinde olup, eğitim politikaları hazırlanırken gözönünde bulunduruluyor.
AA
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
MEB'den okulu 1 yıl erken bitirme önerisi
Milli Eğitim Bakanı'na sunulan erken bitirme önerisine göre, not ortalaması 9. ve 10. sınıfta 85 ve üzeri olan öğrenci, 11. sınıfta da aynı not ortalamasını sağlarsa, istemesi halinde okulu erken bitirerek 12. sınıfı okumayacak.


Milli Eğitim Bakanlığı, sınıf geçme ve ortaöğretimi erken bitirmeye ilişkin çalışmalarını sürdürüyor.
18. Milli Eğitim Şura'sının sona ermesinin ardından Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, bakanlık bürokratlarıyla Asya Termal Otel'de toplantı yaptı.
Edinilen bilgiye göre, toplantıda bürokratlar ortaöğretimi erken bitirme ve sınıf geçmeye ilişkin yaptıkları çalışmaları Bakan Çubukçu'ya anlattı.
Erken bitirme önerisine göre, not ortalaması 9. ve 10. sınıfta 85 ve üzeri olan öğrenci, 11. sınıfta da aynı not ortalamasını sağlarsa, istemesi halinde okulu erken bitirerek 12. sınıfı okumayacak. Çalışma lise 2. sınıftan lise 3. sınıfa geçen öğrencileri kapsayacak.
Yetkililer, bu çalışmanın daha çok çalışkan öğrenciler için olduğunu belirterek, şu an için tamamlanmış bir çalışma olmadığını, Bakan Çubukçu'nun bunun önemli bir konu olduğu için üzerinde tekrar değerlendirme yapılması gerektiğini söylediğini kaydetti.
-''SINIF GEÇME'' ÖNERİSİ-
Ortaöğretimde sınıf geçme konusunun da öneriler arasında konuşulduğunu belirten yetkililer, liselerde sınıf geçmede not ortalamasının 2.5'a inmesi yönünde bir önerinin olduğunu söyledi. Buna bağlı olarak dört dersten not ortalaması 2.5 olan bir öğrencinin sınıf geçebileceği belirtildi.
Toplantıda, Anadolu öğretmen ve Anadolu liselerinde sınıf geçme için not ortalamasının 3, Fen liselerinde 3.5 olduğunun anımsatıldığı, bütün liselerde bu not ortalamasının standart hale getirilerek 2.5'a inmesi konusunun konuşulduğu belirtildi.
Bu sistemin adının ''not ortalamasıyla sınıf geçme'' olduğunu ifade eden yetkililer, bunun üzerinde 5-6 aydır çalışıldığını, bunun henüz ham bir proje olduğunu belirtti.
Yetkililer, Bakan Çubukçu'nun bu konu üzerinde de çalışmaların devam etmesini istediğini kaydetti.
Toplantıda ayrıca, resim, müzik, beden eğitimi derslerinde not verilmemesi, bir eğitim-öğretim yılının iş günü sayısının 180'den 190'a çıkarılması konularının da sorgulandığı, bazı bürokratlarca bu görüşlerin benimsenirken bazılarınca benimsenmediği öğrenildi.
Yetkililer, bu sene bu kararların netleşmeyeceğini, seçimlerden sonra konunun belirginleşebileceğini belirterek, şu anda resmi bir taslak olmadığının, bunun sadece bir plan, program olduğunun altını çizdi.
AA
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
Resim_1288938364.jpg


18. Milli Eğitim Şurası`nda, `Milli Güvenlik` müfredatının yenilenmesi ve derslere Milli Eğitim`e bağlı öğretmenlerin girmesi ile ilgili yasal düzenleme yapılması`` önerisi kabul edildi. Şura`da SBS`ye ilişkin de bir karar yer aldı.

``Eğitimde 2023 Vizyonu``nun tartışıldığı 18. Milli Eğitim Şurası`nda çeşitli konuların ele alındığı komisyonların kararlarının görüşülmesine Genel Kurul toplantısında bugün de devam edildi.
Genel Kurula Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu başkanlık etti.
``Eğitim Ortamları, Kurum Kültürü ve Okul Liderliği `` komisyonun raporuna ilişkin ek önergeler sunuldu. Önergelerin çoğunlukla sendika temsilcileri tarafından yapılması dikkati çekti.
``Okul yöneticiliğine atamalarda kadın yöneticilere pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. 2023 yılında bu oran yüzde 51 oranında kadın yöneticiler lehinde olmalıdır`` önergesi önerildi. Önerge oylanarak kabul edilmezken, ``Tüm okullara kadın müdür yardımcısı ve rehber öğretmen verilmesi`` önerisi kabul edildi.
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı tarafından sunulan anaokulu ve ilköğretim öğrencilerine ücretsiz günlük süt ve meyve verilmesi önerisi de kabul edilmedi.
Okulların temizliği konusunun da tartışıldığı kurulda, okul temizliğinde okullara öğrenci sayısına göre ödenek verilmesi önerisi kabul edildi.
7 Aralık Kilis Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Mustafa Cinoğlu öğrenci andının kaldırılmasını önerdi. Cinoğlu`nun ``Her sabah okulda andımızın rutin hale geldiği ve öğrenciler üzerinde olumlu bir davranış değişikliği oluşturmadığını düşünüyorum. Özellikle soğuk ve yağışlı günlerde ciddi sıkıntılar oluşmaktadır. Bunu askeri anlayışın eğitimdeki yansıması olarak görüyorum ve kaldırılmasını`` şeklindeki önerisi toplantıda kabul edilmedi.
YABANCI DİL EĞİTİMİ
``İlköğretim ve Ortaöğretimin Güçlendirilmesi Ortaöğretime Erişimin Sağlanması`` komisyonunda alınan kararlar da genel kurul toplantısında tartışıldı.
Adana Milli Eğitim Müdürü Abdulgaffur Büyükfırat, yabancı dil eğitimi konusunda başarısız olunduğunu belirterek, İngilizce dil eğitiminin ``What is your name?``den öteye geçemediğini ileri sürdü. Büyükfırat, yabancı dilde neden başarısız olunduğunun araştırılması gerektiğini söyledi.
UNICEF temsilcisi Ertan Karabıyık ise Şuraya katılımın az olduğunu ve Şura yönetmeliğinin değişmesi gerektiğini belirtti. Karabıyık, şuraya daha çok çocukların katılması gerektiğini de söyledi.
Kurulda söz alan Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğrencisi Zakir Elçiçek, eğitimde yıllarca göz ardı edilen bir konu olduğunu belirterek, ``Bu konu ideolojik düşünülmemesi gerekiyor. Doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinde çeşitli etnik gruplar var. Özellikle anadil farklı olan vatandaşlar var. Bunlar dikkate alınmadan eğitim verilmeye çalışılıyor. Bu da öğrenciler ve öğretmenlere sıkıntılar açısından sıkıntı doğuruyor. Bu anlamda bazı düzenlenmelerin yapılmasını istiyorum`` önerisinde bulundu. Elçiçek`in bu önerisi genel kurulda kabul edildi.
Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı da, okullarda yabancı dil eğitimi konusuna değindi. Avcı, ``Bizler Türkiye`de yabancı dilde eğitime hayır demeliyiz. Bütün gençlerimiz iki-üç tane dil bilsin ama bu eğitim dili olarak kalsın diyorum. Okullarda Türkçe eğitim verilsin`` diye konuştu. Yabancı dil dersi dışındaki derslerin Türkçe verilmesi önerisi kabul edildi.
SBS`YE İLİŞKİN ÖNERİLER
``Milli Güvenlik Dersi`nin tamamen kaldırılmasının`` da önerildiği genel kurulda bu öneri kabul edilmedi. Kurulda, ``Milli güvenlik dersi müfredatının yenilenmesi ve derslere öğretmenlerin girmesi ile ilgili yasal düzenleme yapılması`` önerisi kabul edildi.
SBS`de yıl sonu başarı puanını kaldırılması önerisinin onaylanmandığı kurulda, SBS`nin uzun vadede kaldırılması önerisi ise kabul edildi.
Kurulda, demokrasi ve insan hakları dersinin zorunlu olması önerisi benimsenmedi.
Adıbelli`nin önerisiyle, komisyonda kararlaştırılan, ``Ortaöğretime geçişte öğrencilerin ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak rehberlik ve yöneltmenin yapılması``, ``zorunlu eğitimin ortaöğretimi de kapsayacak şekilde düzenlenmesi`` ile ``9. sınıftaki derslerin okul türüne göre düzenlenmesi`` önerileri rapordan çıkarıldı.


http://www.ozgundurus.com/Haber/Egitim/05112010/Milli-Guvenlikte-yeni-adim.php
 

ismail

Yeni
Katılım
3 Mar 2007
Mesajlar
20,475
Tepkime puanı
2,063
Puanları
0
Yaş
45
MEB, ''Eğitimde 2023 Vizyonu''nun belirlendiği 1-5 Kasım 2010 tarihleri arasında yapılan şurada alınan kararları yayımlayarak, ''resmiyet'' kazandırdı.

Kararlar, bakanlığın bundan sonraki eğitim politikaları belirlenirken göz önünde bulundurulacak.

Şurada öğretmen yetiştirilmesi ile ilgili konuda öne çıkan bazı kararlar şöyle:

- Öğretmen yetiştirilmesi üniversite bazında ele alınmalı, öğretmenlik veya eğitim üniversitesi kurulmalıdır.
- Öğretmen alımında uygulanan sınavlarda, adaylara öğretmenlik meslek bilgisi ve genel kültür alanları yanında mezun oldukları özel alanlara ilişkin sorular da sorulmalıdır.
- Öğretmenlerin gelir düzeyi ve statülerinin yükseltilmesine yönelik çalışmalara hız verilmeli; öğretmen istihdamında kadrolu, sözleşmeli, ücretli, vekil öğretmenlik gibi farklı uygulamalar kaldırılarak tüm öğretmenlerin kadrolu olarak istihdamı sağlanmalı; mevcut sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli; başarılı öğretmenler ödüllendirilmeli ayrıca zorunlu hizmet bölgelerinde çalışanlara zorunlu bölge hizmet tazminatı ödenmelidir.
- Öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğu gerçeğinden hareketle, uzaktan veya açıköğretim yoluyla okul öncesi öğretmenliği, İngilizce öğretmenliği vb. alanlarda öğretmen yetiştirilmesine izin verilmemelidir.
- Ortaöğretim alan öğretmeni ihtiyacı, öncelikle eğitim fakültesi ortaöğretim alan öğretmenliği programları mezunlarından karşılanmalı ve bu programların 5 yıllık öğretim süresi 4 yıla indirilmelidir.
- Öğretmenlik mesleğinin yıpratıcı bir meslek olması nedeni ile bazı meslek gruplarında olduğu gibi yasalarca belirlenecek ölçülerde özel eğitim öğretmenleri başta olmak üzere tüm öğretmenlere meslek güçlüğü zammı verilmeli, bazı özendirici önlemler alınarak öğretmenlerin istemeleri halinde erken emeklilikleri sağlanmalıdır.
- Eğitimde niteliğin artırılması amacıyla özel okullar teşvik edilerek sayıları artırılmalı, teşvik kapsamında çocuklarını özel okullara gönderen ailelere resmi okullardaki bir öğrenci maliyetinin yarısı kadar destek verilmeli ve bu yolla devletin eğitim harcamaları azaltılmalıdır.
- Aday öğretmenler, tek başlarına derse girmemeli ve bir okula tek olarak atanmamalıdır.
- Öğretmen ve yöneticilerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi amacıyla her yıl Kasım ayında bir maaş tutarında ikramiye verilmeli, ek ders ücretleri 12 liraya çıkarılmalı, görev aldığı projeler için ek ders ücreti tahakkuk ettirilmeli, yöneticilere ek ders ücreti yerine makam tazminatı ödenmeli ve ek ders ücretinin maaşlara yansıtılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
Şurada eğitim ortamları ve kurum kültürünün ele alındığı bölüme ilişkin kararlar da şöyle:
- Öğrencilerin, çalışmalarından örnekler saklayacağı, sonraki sınıflara taşıyacağı bir e-portfolyo sistemi oluşturulmalı, okulda ve sınıfta çalışmalarını sergileyecekleri köşelere yer verilmeli; öğrenciler bu konuda özendirilmelidir.
- Okullar yapılırken daha verimli kullanılabilmesi için kullanıcıların fikirleri mutlaka alınmalı; akademik, sosyal ve kültürel alt yapısı olmayan binalar okul olarak açılmamalı, illerdeki her eğitim bölgesinde bölge okullarının ortak kullanımına elverişli en az birer adet spor salonu, yüzme havuzu, tiyatro, gösteri ve etkinlik salonu inşa edilmelidir.
- Okul binaları için geliştirilen tip projeler, bölgesel şartlara ve ihtiyaçlara uygun olarak tasarlanmalı; Türk mimari sanatının özelliklerini yansıtmalı. Estetik yönden çeşitli motiflerle süslenmiş mimari tasarımlarla öğrencilerde milli kimliğin oluşumuna katkı sağlanmalıdır.
- Sınıflarda klasik sıra düzeninden esnek ve modüler bir yerleşim düzenine geçilmelidir.
- Okulların, kendine özgü bir kimlik, hafıza, aidiyet duygusu ve güçlü okul kültürü geliştirebilmeleri için geniş katılımlı özel günler, haftalar gibi etkinlikler düzenlenerek ortak kültürel değerlerin güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
- Güçlü okul kültürleri geliştirebilmek için okullara özgü logo, amblem, rozet, marş, kahraman, hikaye, gazete, tablo, slogan vb. semboller oluşturularak okulların ortak kültürel değerlerini güçlendirmeleri desteklenmelidir.
- Ulusal ve resmi bayram törenleri ile belirli gün ve haftalarda yapılacak toplantılar ve kutlamalar; toplumda bütünleşme, paylaşma, denetim ve kontrol mekanizmaları olup yönetimlerce bu faaliyetler şenlik ve festival şeklinde kutlanmalı, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının desteği sağlanmalıdır. Bu faaliyetler kültürü etkilemeyi ve yeni değerlerden etkilenmeyi, ortak duygu ve değerlerin devamlılığını sağlayacak, ancak öğrencilerin derslerinden uzun süre ayrı kalmayacakları şekilde
düzenlenmelidir.
- Güçlü okul kültürleri, okula dış çevreden gelebilecek olumsuz etkilere karşı koruyucu bir kalkandır. 2023 yılına kadar ülkemizdeki demokratikleşme eğilimlerini de dikkate almak suretiyle okulların kendilerine özgü kimlik ve okul kültürleri oluzc zammı verilmeli, bazı özşturabilecekleri ve 'okula dayalı yönetim' anlayışı doğrultusunda özerk yapılara kavuşturulmaları sağlanmalı, okul yönetimleri yetkilendirilmeli ve güçlendirilmelidir.
- Okulların kurumsal kültürlerine kaynaklık eden, kendilerine özgü bir tarihi olan okul adları, gerek olmadıkça geçmişle bağı koparacak şekilde değiştirilmemelidir.
- Okul müdürlerinin rotasyonu yeniden değerlendirilmeli, söz konusu uygulamaların başarılı okul yöneticilerinin motivasyonunu olumsuz şekilde etkileyen bir cezalandırma yolu olarak algılanmaması sağlanmalıdır.
"ZORUNLU EĞİTİM VE ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ"

''İlköğretim ve Ortaöğretimin Güçlendirilmesi, Ortaöğretime Erişimin Sağlanması'' başlıklı bölüme ilişkin şura kararları da şöyle sıralandı:

- Zorunlu eğitim öğrencilerin yaş grupları ve bireysel farklılıkları göz önünde bulundurularak; 1 yıl okul öncesi eğitim, 4 yıl temel eğitim, 4 yıl yönlendirme ve ortaöğretime hazırlık eğitimi ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere öğrencilere farklı ortamlarda eğitim almaya fırsat verecek şekilde 13 yıl olarak düzenlenmelidir.
- İlköğretim ve ortaöğretimde orta vadede ikili öğretimden normal öğretime geçilmeli, öğle yemekleri okulda verilmeli, birleştirilmiş sınıf uygulamalarının sistematik bir değerlendirmesi yapılarak birleştirilmiş sınıf uygulaması mümkün olan en alt düzeye çekilmeli, okullarda sınıf mevcutları çağdaş ölçütlere göre (20-25) düzenlenmeli, 2023 Vizyonu'na uygun olarak özel öğretimde okullaşma oranının yüzde 25'e çıkarılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
- Ortaöğretime geçişte öğrencilerin ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak rehberlik ve yöneltme esas alınmalı, SBS bir plan dahilinde sadece özelliği olan ortaöğretim kurumlarını kapsayacak şekilde düzenlenmeli, diğer ortaöğretim kurumları ile yüksek öğretime öğrenci yerleştirmede okul başarısı ve süreç değerlendirmeye yönelik yaklaşımlar esas alınmalıdır.
- Kız öğrencilerin ortaöğretime devamlarına ilişkin teşvikler artırılarak sürdürülmeli, bu konuda 1739 sayılı Yasanın 15. maddesi daha etkin hale getirilmelidir.
- Genel ortaöğretim ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarındaki dersler ve haftalık ders saati sayısı azaltılmalı, teneffüs süreleri artırılmalı, ayrıca mesleki ve teknik ortaöğretimde uygulama derslerine daha fazla ağırlık verilmelidir.
- Ortaöğretime erişimle ilgili daha sağlıklı politikalar geliştirebilmek için öğrencilerin devamsızlık ve terk nedenleri tespit edilerek öğrenciyi sistem içinde tutacak tedbirler alınmalı, okula devamı, okulu bitirmeyi, okuldan ayrılmayı, mezunları izlemeyi ve değerlendirmeyi sağlayacak sistem kurulmalı, ortaöğretim kurumlarını erken bitirme imkanı sağlayan düzenlemelere yer verilmeli, ilköğretimden mezun olanların e-okul üzerinden takibi yapılmalıdır.
- Mesleki ve teknik ortaöğretim öğrencileri için ÖSS akademik ve mesleki alanda yapılmalı, öğrenciler alanı ile ilgili yükseköğretim kurumlarına yerleştirilirken sonuçlar birlikte değerlendirilmeli, mezunların kendi alanlarındaki yükseköğretim programları yeniden belirlenerek yüksek öğretime geçişte ek puan verilmelidir.
- Milli güvenlik bilgisi dersi müfredatı diğer derslerin program mantığına paralel olarak yenilenmeli ve bu dersin kadrolu öğretmenlerce okutulması ile ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır.
- Örgün, yaygın ve açık öğretim sisteminde genel ortaöğretim ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları arasında bütün sınıflarda yatay ve dikey geçişlerin yapılmasına imkan sağlanmalıdır.
- Milli Eğitim Şurası Yönetmeliği değiştirilmeli ve şura katılımcılarının en az yüzde 25'i eşit sayıdaki kız ve erkek öğrencilerden oluşmalı ve öğrencilerin katılımı demokratik süreçle sağlanmalıdır.
- Öğrencilerin kitap taşıma yükünün azaltılması amacıyla; e-kitap, fasikül, kopartılabilir sayfalı kitap, her kitaba MEB'in internet sayfasından ulaşılabilmesi vb. uygulamalar yapılmalıdır.
- Ülkemizde bütün derslerin eğitimi Türkçe olmalı, bazı derslerin yabancı dille eğitiminden vazgeçilmelidir.
''DERS SAATLERİ AZALSIN, SPOR ARTSIN''

''Spor, Sanat, Beceri ve Değerler Eğitimi'' konulu bölüme ilişkin kararlar ise şöyle:

- Üst düzeyde sportif başarıya ulaşmak için yetenekli öğrenciler erken yaşta tespit edilerek bu öğrencilere ait bilgiler oluşturulacak merkezi bilgi sistemine işlenip takip edilmeli, il/ilçelerde bu sporcularla ilgili ortak eğitim planları hazırlanmalıdır.
- Şans oyunlarının hasılatından, okul spor ve sanat faaliyetleri için pay ayrılması konusunda mevzuatta düzenleme yapılmalıdır.
- Okul içi spor yarışmalarına katılan sporcu-öğrencilerin sigortalanması ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
- Normal eğitim yapan sosyal bilimler, fen ve Anadolu liseleri gibi ortaöğretim kurumlarında 45 dakika olan ders saatleri, spor, sanat ve beceri eğitimine daha fazla zaman ayrılması için 40 dakika olarak düzenlenmelidir.
- Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çocuklarımızın ve gençlerimizin sahip olduğu değerleri belirlemeye yönelik ülke çapında alan araştırması yapılmalı ve bu araştırma her 4 yılda bir güncellenmelidir.
- Değerler eğitimine, okul öncesinden başlayarak yaygın eğitim dahil olmak üzere eğitim-öğretimin her kademesinde, tüm dersler ve okul kültürü içerisinde yer verilmeli ve bu konuda öğretmen, yönetici, öğrenci, aile ve çevre ile iş birliğine gidilmeli, farkındalık oluşturulması için kitle iletişim araçlarından faydalanılması amacıyla gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
- Ödüllendirme kriterlerinde, değerler eğitimi açısından örnek davranışlar sergileyen öğrencilere yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
- Değerler eğitimi konusunda önemli işlev gören ''Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'' dersi çoğulcu bir anlayışla tüm öğretim kurumlarında daha etkin olarak okutulmalıdır.
- Anayasa'nın 24. maddesinin ''Din kültürü ve ahlak eğitimi-öğretimi devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitimi-öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcilerinin talebine bağlıdır'' hükmü gereğince isteyen anne ve babaların çocuklarının ahlaki ve manevi değerlerini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla seçmeli din eğitimi
verilebilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır.
''PSİKOLOJİ EĞİTİMİ 5 YIL OLMALI''

Şurada ''psikolojik danışma, rehberlik ve yönlendirme'' konusunda şu kararlar alındı:

- Ortaöğretim ve yükseköğretime geçişte, öğrenim süreci boyunca sürekli ve sistematik bir biçimde derlenen nesnel bilgilere dayalı olarak kurulacak bir yöneltme, yönlendirme modeli hayata geçirilinceye kadar; SBS ile YGS ve LYS'de ezber bilgileri ölçen sorular yerine yenilenen ortaöğretim programlarını da kapsayan; ortak düşünme becerileri ile derse özel sorun çözme becerilerini ölçen sorular düzenlenmelidir.
- Psikolojik danışma ve rehberlik alanında; üniversitelerin destek verdiği, kültürümüze özgü psikolojik ölçme araçları geliştirecek, ''Ulusal Test Geliştirme'' veya ''Ulusal Ölçme ve Değerlendirme'' olarak isimlendirilebilecek akademik ve bağımsız bir birim kurulmalıdır.
- Risk altında ve dezavantajlı konumda olan çocukların tespiti yapılarak bu çocuklara yönelik eğitim çalışmaları artırılmalı; terör, göç, madde bağımlılığı, parçalanmış aileler, iletişim araçlarını kötüye kullananlar vb. risk faktörleri göz önünde bulundurularak önleyici rehberlik çalışmalarına ağırlık verilmeli, bu konuda bölgenin ve yörenin özelliğine uygun olarak disiplinler arası ekip çalışmaları mülki amirlerin koordinesinde hayata geçirilmelidir.
- Psikolojik danışma ve rehberlik mesleği, ciddi bir uzmanlık eğitimi gerektirdiğinden ve mevcut eğitim süresi talep edilen uzmanlığı sağlamada yetersiz kaldığından, psikolojik danışma ve rehberlik alanında verilen eğitim süresi, son bir yılı uygulama ağırlıklı olmak üzere 5 yıla çıkarılmalıdır.
 
Üst