17 Aralık Yolsuzluk Harekatı Değildi : İşte Madde Madde Belgesi !

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Ekrem Aydıner’in hazırladığı gerekçeli takipsizlik kararı 63 sayfadan oluştu. Savcı Ekrem Aydıner soruşturmadaki hukuksuzluklar ile ilgili şu tespitlerde bulundu:

MADDE MADDE USULSÜZLÜK

bullet.jpg
Soruşturmanın başlatılması ile ilgili somut bir olay yoktur.
bullet.jpg
Soruşturma 2009-2010 ve 2012 tarihli üç isimsiz ihbar üzerine başlatılmıştır.
bullet.jpg
İsimsiz ihbarlarla soruşturma başlatılması ve bunların delil yapılması suçtur. Soruşturma baştan beri hukuk dışı şekilde yürütülmüştür.
bullet.jpg
Soruşturmaya konu edinen bir MASAK raporu 2008 yılına aittir. 2008 yılında soruşturma başlatılmış, 2012 yılına kadar rapor bekletilmiştir.
bullet.jpg
Kolluk soruşturmaya başlarken Cumhuriyet savcısına bile haber vermemiştir. 18 Temmuz 2012′de isimsiz ihbar mektubu ile çalışmalara başlandığı belirtilse de soruşturma tarihi 13 Eylül 2012′dir. Aradaki süreçte soruşturma izinsiz yürütülmüştür.

AYNI IP’DEN 12 İHBAR
bullet.jpg
Soruşturmaya konu edinen ihbarlardan birisinin yapıldığı IP adresinden daha önce 12 kez benzer ihbarlar yollandığı fakat emniyet birimlerince bu IP adresinin araştırılmadığı anlaşılmıştır.
bullet.jpg
Şüpheliler hakkında ilk telefon dinleme kararı alındığında dosyada 3 imzasız ihbar mektubu haricinde hiçbir delil bulunmamaktaydı. Soruşturmada hemen hemen tüm aşamalardaki verilen kararlara konu edinilen ihbarların, kim tarafından yapıldığı dahi araştırılmaksızın soyut ihbarların içeriği doğru deliller olarak kabul edilmiştir.
bullet.jpg
İşleme konulması dahi mümkün olmayan elektronik posta ihbarları dayanak gösterilerek hukuka aykırı şekilde iletişimin tespiti ve teknik takip kararları alınmıştır.
bullet.jpg
Soruşturma başından sonuna kadar telefon dinlemeleri üzerine kurulmuştur. Çarpık anlayış sonucu önce verilen telefon dinleme kararı sonrasında delil yapılmıştır.

300 TELEFON DİNLENMİŞ
bullet.jpg
Kolluk fezlekesinde şüpheli olarak zikredilen dışında pek çok kişi hakkında dinleme kararı alındığı ancak sonrasında hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır.
bullet.jpg
Rıza Zarrab ve Ebru Gündeş’in aile içi görüşmeleri bile dinlenerek kayda alınmış, suça konu olmaması sebebiyle kaydedilmesi yasak olmasına rağmen aile görüşmeleri imha edilmesi gerekirken delil yapılmak istenmiştir.
bullet.jpg
İki yıl boyunca kaydedilmesi yasak olan kişiler dâhil her türlü görüşme kaydedilmiş 100′den fazla kişi ve 300 numara takip altına alınmış, hakkında dinleme kararı alınanlardan sadece 32 tanesi şüpheli olarak fezlekeye konulmuştur.
bullet.jpg
Soruşturma kapsamında kişilerin mail adreslerine belirsiz şekilde girilmiş ve delil elde etme ötesinde ölçüsüzce kişilerin özel hayatlarına müdahale edilmiştir.
bullet.jpg
Kolluk fezlekesine göre 2013 Nisan’da tüm şüpheliler tespit edilip soruşturma büyük ölçüde tamamlanmasına rağmen dinleme ve fiziki takip sürdürülmüş görevin gereklerine uygun hareket edilmemiştir.

DIŞ POLİTİKAYA MÜDAHALE
bullet.jpg
Ortada bir örgüt olduğuna dair hiçbir delil de yoktur.
bullet.jpg
Bu kişilerin de suç işlemek için örgüt kurmak üzere bir araya geldikleri ve örgütün amaçlarını gerçekleştirmek üzere hareket ettiklerine dair hiçbir delil yoktur.
bullet.jpg
Soruşturma kapsamında delil olduğu iddia edilen bir MASAK raporu dosyaya sunulmuş fakat gönderilen zarfın hiç açılmadan bekletildiği operasyonun yapıldığı tarihte zarfın halen kapalı olduğu anlaşılmıştır. Zarf açıldığında CD’nin kırık olduğu tespit edilmiştir.

ZARRAB’A SUÇLAMALAR
bullet.jpg
Rıza Zarrab’ın şirketlerinin önemli gelir kaynağının İran ile yapılan ticarete dayalı olmasının, gelirin suçtan elde edileceği iddiasına haklılık kazandırmaz.
bullet.jpg
Rıza Zarrab’ın suçtan elde ettiği bir mal varlığı bulunduğuna dair delil söz konusu değildir.
bullet.jpg
Rıza Zarrab’ın yönetimindeki şirketlerin gerekse de diğer şirketlerin İran ile yaptıkları ticaretin yasal olmadığını iddia etmek mümkün değildir. Bu ülkenin ekonomi politikası kapsamında değerlendirilmelidir.
bullet.jpg
Rıza Zarrab’ın Halkbank’tan karşılığını tahsil ettiği malları gerçekte göndermediği, bankaya gerçek dışı belgeler ibraz ettiği iddialarına ilişkin delil elde edilememiştir.

HALKBANK’A SUÇLAMALAR
bullet.jpg
Halkbank yönetiminin Rıza Zarrab’a ait şirketlere komisyon indirimi yaparak ayrıcalık tanıdığı bu şekilde yöneticilerin bankayı zarara soktukları iddiası da yerinde değildir.
bullet.jpg
Söz konusu indirim, bankacılık kanununa uygundur. Dolayısıyla bankanın zararını zimmet olarak görmek de mümkün değildir.
bullet.jpg
Genel Müdür Süleyman Arslan’ın Zarrab’tan şirketlerinin işlerini kolaylaştırmak karşılığı menfaat temin ettiğine dair delil elde edilememiştir.
bullet.jpg
Arslan’ın evinde bulunan paralar ise bir üniversite ve imam hatip lisesine ait olduğu ilgililerin alınan ifadelerinden anlaşılmıştır.

10 MADDEDE HUKUKSUZLUK
1- Paralel yapıya yakın polis ve savcılar, ” İran’a altın kaçakçılığı yapılıyor” dedi. Fakat İran’ın ambargo nedeniyle banka üzerinden gönderilemeyen petrol ve doğalgaz alacağına ilişkin bu ülkeye gönderilen altınlar çıktı.
2-Paralel yapı mensupları “Bakanlar rüşvet yedi” dedi. Soruşturmada hiçbir bakanın kendi görev alanı ile ilgili konularda Rıza Zarrab’a menfaat temin ettiğine ilişkin delil elde edilemedi.
3-Paralelciler Gana’dan gelen altınların kaçırıldığını ve soruşturma konusu yapılmadığını iddia etse de Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın konuyu titizlikle takip edip dosyaya takipsizlik kararı verildiği anlaşıldı.
4-Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın, Zarrab’tan şirketlerinin işlerini kolaylaştırmak karşılığı menfaat temin ettiği iddia edildi ama buna dair delil elde edilemedi. Evinde bulunan paralar bir üniversite ve imam hatip için toplanan yardım paraları çıktı.
5-Halkbank yönetiminin Rıza Zarrab’a ait şirketlere komisyon indirimi yaparak ayrıcalık tanıdığı bu şekilde yöneticilerin bankayı zarara soktukları iddiası da fos çıktı. Söz konusu indirim bankacılık kanununa uygun bulunduğu gibi Bunge SA isimli şirketin de bu indirimden yararlandığı belirlendi.
6-Paralel yapı “örgüt var” dedi. Savcı örgüt bulunmadığını tespit ettiği gibi “örgüt varsa neden örgütlü suçlara bakan savcılara haber verilmedi” dedi.
7-Dosyada MASAK raporu bulunduğu iddia edildi. Rapor 2008 yılına ait çıktı. Hem de bulunduğu zarfın hiç açılmadan operasyon yapıldığı anlaşıldı.
8-Kimsenin özel hayatının dinlenmediği iddia edildi. Savcı Rıza Zarrab ile Ebru Gündeş’in aile görüşmelerinin yasadışı şekilde kaydedildiği üstelik dosyaya konulduğu belirlendi.
9-Soruşturmanın çok sağlam delillere dayandığı iddia edildi ama mail ihbarı ve telefon dinlemeden başka delil olmadığı belirlendi.
10- Aynı IP adresinden daha önce 12 kez benzer ihbarlar yollandığı fakat emniyet birimlerince bu IP adresinin araştırılmadığı anlaşıldı.

http://www.medyagundem.com/17-aralikin-bir-yolsuzluk-davasi-olmadiginin-madde-madde-belgesi/

 

Havas

Kısıtlı Erişim
Katılım
19 Ocak 2012
Mesajlar
4,432
Tepkime puanı
71
Puanları
0
17 aralık sonrası savcılığın önünde bildiri dağıtan bir savcıdan ne beklersiniz?

kısa zamanda olsun bitsin istiyordu.tuzluk bir savcıydı..Allaha şukurki olmadı.
 

DESIFRE

Yasaklı
Katılım
2 Şub 2012
Mesajlar
3,817
Tepkime puanı
62
Puanları
0
kilifini uydurmuslar

madem kolluk Kuvvetleri Yönetmelige aykiri davrandilar neden olay sonrasi Gece yarisi jet hizi ile kolluk Kuvvetleri Yönetmeligi degistirmeye Salistilar ?
 

DESIFRE

Yasaklı
Katılım
2 Şub 2012
Mesajlar
3,817
Tepkime puanı
62
Puanları
0
50318056_17_10_2014.jpg


Madem Sahibe yok Ayakkabi kutusundakiler haric ?
 

abdullah birisi

Kıdemli Üye
Katılım
12 Mar 2013
Mesajlar
10,357
Tepkime puanı
517
Puanları
0
Konum
istanbul
adamın evinde o kadar paranın çıktığı doğru ise, bu paranın imam hatip parası olduğuna inanmak kadar salak bir durum olduğunu sanmıyorum.....benzin zammının hükümet ile alakası olduğunu sananlar var açıklamasına (sövmesine) inanan yığınların olduğu ülkede, aslında bunuda normal karşılamak lazım....
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,661
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
Bencede yolsuzluk harekatı değildi ama bu yolsuzluk olmadığı anlamına gelmiyor...
 

Son.Fedai

Kıdemli Üye
Katılım
12 Şub 2007
Mesajlar
6,367
Tepkime puanı
136
Puanları
63
Yaş
54
Konum
Gaziantep
Web sitesi
www.elibolyazilim.com
Soruşturmanın hukuksuz yapılması "ortada yolsuzluk yok" anlamına gelmiyor

Ama eğer bir yolsuzluk varsa ki ancak Allah CC bilir, yolsuzluk bahanesi ile devlet sırlarına erişmek, bunları ne amaçla kullanıldığını bilmemek, üstüne üstlük bu devlet sırlarını bilmem hangi devlete/istihbarata vermek/satmak sanırım yolsuzluktan daha da büyük hata ve günah

Belki hırsızlık, yolsuzluk affedilebilir ama vatana ihanet asla ve asla affedilemez

Hz. Ali KV efendimizin buyurduğu gibi

Sana ihanet edeni affet ama vatana, millete ihaneti asla affetme
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Haşhaşilerin, çapulcuların defteri dürüldükten sonra İktidara yamanıp yolsuzluk, hırsızlık yapanların da hesabı görülecek. İnşallah. Bunu defaatle Erdoğan ve Davutoğlu ifade edip temin ettiler. Biz, hükumetimize itimad ve dua ediyoruz.
 
Katılım
3 Eki 2014
Mesajlar
231
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Konum
ist-kasımpaşa
Chp Solcular Elitistler kime saldırıyorsa o HALKIN DOSTUDUR.. Chp Mhp Hdp Ağaç ve Kobani İSTİSMARCILARI ( DHKP-C - PKK lı İTLER kime Uluyorsa onlar HAKKIN ve HALKIN DOSTLARIDIR
GAVURDA TEZGAH DA YALAN DA İFTİRA DA BİTMEZ.... 27 MAYIS DARBESİNİN bire bir aynisidir
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Bencede yolsuzluk harekatı değildi ama bu yolsuzluk olmadığı anlamına gelmiyor...

İşte en doğru tespit.

AKP'yi eleştirdiğim taraflardan biriydi, kendi adamlarını çok kayırıyorlardı.

Muhalefet partilerine yapılan operasyonlar bunun bir göstergesiydi.

Biz bunları eleştirirken, bazıları AKP.ye oy toplardı.

AKP'de yolsuzluk var mı, kesinlikle vardır, olmaması imkansız.

Ancak 17-25 Aralık operasyonları yolsuzlukları önleme değil, devleti ele geçirme operasyonuydu.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
50318056_17_10_2014.jpg


Madem Sahibe yok Ayakkabi kutusundakiler haric ?

Ayakkabı kutusundan çıkan paralar kayıt dışı ama veren kişiler belli. Erdoğan'a güvenen yurt dışındaki yardım severler paralarının yardıma gideceğini biliyordu ve öylede oldu da. O paraları cebine atacak bir haramzade ASLA YOK. HALK BANKASI genel müdürü yardımsever dürüst bir kişidir ve aklanmıştır, haramla işi olmaz. Karı koca yurt içi, yurt dışı çok önemli yardımlar yapıyorlar. O kutulara parlel polisler yerleştirdi parayı, PARALAR KUTUDA DEĞİLDİ
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
Ayakkabı kutusundan çıkan paralar kayıt dışı ama veren kişiler belli. Erdoğan'a güvenen yurt dışındaki yardım severler paralarının yardıma gideceğini biliyordu ve öylede oldu da. O paraları cebine atacak bir haramzade ASLA YOK. HALK BANKASI genel müdürü yardımsever dürüst bir kişidir ve aklanmıştır, haramla işi olmaz. Karı koca yurt içi, yurt dışı çok önemli yardımlar yapıyorlar. O kutulara parlel polisler yerleştirdi parayı, PARALAR KUTUDA DEĞİLDİ

Ne kadar yardımsever olursan ol muhterem

Koskoca bankanın müdürüysen, hele devlet bankasının müdürüysen, evinde o kadar para bulundurmayacan, bulundurmamalısın.

Buluttan nem kapanlar var.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Ne kadar yardımsever olursan ol muhterem

Koskoca bankanın müdürüysen, hele devlet bankasının müdürüysen, evinde o kadar para bulundurmayacan, bulundurmamalısın.

Buluttan nem kapanlar var.

O paralar kendi isteği ile o eve alınmadı. Talimat geldi, parayı eve aldı. Üstelik hafta sonuydu yapacağı başka bir şey yoktu.Pazartesi yerine ulaştırılacaktı. Paralel Operasyon bu yüzden hafta sonu yapıldı. Önemli olan aklanması, ortada çalma çırpma yok.
 

Dut_agaci

Kıdemli Üye
Katılım
14 Ocak 2007
Mesajlar
7,219
Tepkime puanı
330
Puanları
0
Web sitesi
www.Menzil.Net
O paralar kendi isteği ile o eve alınmadı. Talimat geldi, parayı eve aldı. Üstelik hafta sonuydu yapacağı başka bir şey yoktu.Pazartesi yerine ulaştırılacaktı. Paralel Operasyon bu yüzden hafta sonu yapıldı. Önemli olan aklanması, ortada çalma çırpma yok.

Muhakkak

O talimatı kim vermiş müdüre ?
 

hirahos

Kıdemli Üye
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
35,948
Tepkime puanı
483
Puanları
0
Yaş
55
Haşhaşilerin, çapulcuların defteri dürüldükten sonra İktidara yamanıp yolsuzluk, hırsızlık yapanların da hesabı görülecek. İnşallah. Bunu defaatle Erdoğan ve Davutoğlu ifade edip temin ettiler. Biz, hükumetimize itimad ve dua ediyoruz.

Başbakan: Oralardan arsa almak haramdır

Hükümet, milletvekili ve belediye başkanlarının mal varlıklarını derinlemesine takip etmek için kolları sıvadı.

23 Ekim 2014

Milletvekili ve belediye başkanlarının mal varlıklarının haksız imar kazancıyla elde edilip edilmediğini araştırmak için 'Etik Araştırma Merkezi' kurulacak.

ÖNERİ VEKİLLERDEN

Öneri, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti İç Anadolu Bölgesi milletvekilleri ile yaptığı toplantıda gündeme geldi. Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz, bu konuda "Etik Araştırma Merkezi" kurulmasını önerdi.

Edinilen bilgilere göre, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun toplantıda, "Adam bir yerden imar geçeceğini öğreniyor. Gidip oradan arsa alıyor ve zenginleşiyor. Bu haram kazançtır. Siyasetçinin görevini kötüye kullanmasıdır, ahlaksızlıktır" dediği öğrenildi.

'BELLİ DÖNEMLERDE ARAŞTIRILSIN'

Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz ise milletvekilleri ve belediye başkanlarını seçtikten sonra bu kurulun yapacağı değerlendirmelerinin etkili olması gerektiğine dikkat çekerek, "Milletin umudu olarak geliyorsak, bir süre sonra millet nezdinde kredimiz bitmesin. Bu kurul bir anlamda siyasetçi için bir chek-up mekanizması olsun. Bir insanın varlığı aileden mi geliyor, yoksa sonradan siyasete girdiğinde mi oluyor? Kurul bunları araştırsın. Vekillerin mal varlığı belli dönemlerde araştırılsın" dedi.

TALİMAT DAVUTOĞLU'NDAN

Başbakan Davutoğlu'nun milletvekili Hüseyin Filiz'in önerisine destek verdiği, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e çalışma başlatılması talimatı verdiği öğrenildi.

Davutoğlu, toplantıda bu konuların çok önemli olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

''Peygamber efendimize birisi bir hediye getirmiş. Diğeri 'Sen Allah'ın resulü olduğun için bu hediye geliyor' demiş. Peygamber efendimiz de o hediyeyi kabul etmemiş. Şimdi adam bir yerden imar geçeceğini öğrenip, oradan arsa alıyor ve haksız zenginleşiyor. Bu kişi, imar geçeceğini siyasetçi ya da belediyedeki tanıdıkları vasıtasıyla öğreniyorsa bu daha da vahim. Bu, siyasetçinin görevini kötüye kullanmasıdır.''
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Hüseyin Gülerce'de böyle söyledi.
 

Dua Nur

Kıdemli Üye
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
37,459
Tepkime puanı
247
Puanları
0
Kumpas başarısız olunca “17 ve 25 Aralık operasyonu ile ilgimiz yok” yalanına sarıldılar

Akşam yazarı Etyen Mahçupyan bugünkü yazısında Gülen örgütünün darbe girişimine yönelik tanıklığını yazdı. Kumpas başarısız olunca “17 ve 25 Aralık operasyonu ile ilgimiz yok” yalanına sarılan Gülen hareketine geçtiğimiz Ocak ayında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın bir toplantısında bakın Mahçupyan neler yaşamış:

‘DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK, BİR AY İÇİNDE NETİCE ALIRIZ’

Tarih 8 Ocak 2014, yer Mabeyin Restoran. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı üç ayda bir düzenlediği değerlendirme toplantısını yapıyor. Benimle birlikte Zaman gazetesi yazarları Ali Bulaç, Mümtazer Türköne ve Şahin Alpay var. Vakfın yöneticileri yanında tanımadığım bazı misafirler, ayrıca Ergun Özbudun, Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve gazetenin eski yöneticisi Alaattin Kaya da toplantıda. Kabaca yirmi kişiyiz. Herkesin kafasında 17 Aralık sonrasında yaşanmakta olanlar ve olayların nasıl gelişeceği meselesi var.

Henüz konuya girilmeden gazeteci arkadaşlarımızdan biri Hizmet mensuplarından birine basitçe ‘ne oluyor?’ sorusunu yöneltiyor. Cevap aynen şöyle: “Bizde değişen bir şey yok… Bir ay içinde netice alırız.” Konuşma sessiz bir ana rastladığı için herkesin duymuş olması beklenir. Cevaptan sonra bir an sessizlik olması da bu cevabın ne anlama geldiğinin hazirun tarafından gayet iyi anlaşıldığının göstergesi olmalı. Herkes bu cevabı verenin gülümseyen yüzüne bakıyor, kimse konuyu sürdürmüyor ve Vakfın gündemine geçiyoruz.

‘ANTİDEMOKRATİK GİRİŞİMİN BEDELİNİ KABULLENMEK ZORUNDASINIZ’

Birinci nokta, 17 Aralık dosyalarının içeriği boş olsa da olmasa da, Hizmet hareketinin bu olayı bir darbe girişimi olarak kullandığının sabit olmasıdır. Eğer hükümetin uygulamasındaki antidemokratik unsurlara işaret edilecek ve bunun için toplumdan destek aranacaksa, önce Hizmet hareketi de kendi anti demokratik girişiminin bedelini kabullenmek zorunda. İkinci nokta nifak karşısında sukut edenlerle ilgili…

Çünkü Gülen’in söylediği doğruysa Allah onlardan bunun hesabını soracak. Söz konusu toplantıya katılanların yukarıdaki konuşmayı anlamamaları için gerçekten ‘aptal’ olmaları lazım ki böyle bir varsayım pek gerçekçi olmaz. Psikolojik olarak bu konuşmayı duymamayı, anlamamayı seçmiş olduklarını düşünebiliriz. Ama herhalde duyar duymaz unutmadılar. Eğer bir süre sonra unuttularsa, hiç olmazsa bu unutma anına giden iç hesaplaşmayı hatırlamaları beklenmez mi? Bu kişilerin halen Hizmet camiasında çalışıyor olmalarının onları bu konuyu hatırlamamaya sevk ettiğini de söyleyebiliriz. Bu durumda gerçeği bilmekle birlikte etrafından dolaşmaları birçok kişi için anlaşılır bulunabilir.

‘ONLARA FAZLA SATIR AYIRMAYA GEREK YOK!’

Ama tam aksine darbenin ‘safsata’ olduğunu, Hizmet’in günah keçisi kılınan bir masumiyet abidesi olduğunu söylemeyi sürdürüyor iseler, bunun ahlaki bir karşılığı olduğunu da kabullenmek durumunda olmalılar. Hizmet’e masumiyet atfederek AKP’yi şeytanlaştırmak isteyen Hizmet içi ve çevresi bilim ‘kullanıcılarına’ ise fazla satır ayırmak gerekmez. Onlar kullandıkları silahla bütünleşme yolunda hızla ilerliyorlar. İnsanın kendini kandırma mahareti arttıkça başkalarını da kandırıyor duygusuna kapılması epeyce çekici ama maalesef hastalıklı ve belki de ölümcül.

CEVAP VERMEDİLER HAKARET ETTİLER

Öte yandan, Mahçupyan’ın bu yazısından sonra Twitter üzerinden hakaretler yağmaya başladı. Paralel medyanın yazarları ve Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın yetkilileri ise Zaman gazetesi eski yazarı Mahçupyan’ın iddialarına cevap vermek yerine hakaret etmeyi, “mahkemede hesaplaşırız” diyerek tehdit etmeyi tercih etti.

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil ise Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Mahçupyan’ın mahkemede şahide ihtiyacı olacak.Bulursa tabii…” diyerek Paralel yapıyı eleştirenleri mahkeme ile korkutarak sindirmeye çalıştıklarını, insanların şahit olmaktan bile çekindiklerini adeta itiraf etti.

http://www.medyagundem.com/mahcupyan-o-gun-gulenin-vakfinda-yasananlari-yazdi/
 

Muminaga

Yeni
Katılım
19 Ara 2006
Mesajlar
8,208
Tepkime puanı
989
Puanları
0
Başbakan: Oralardan arsa almak haramdır
Hükümet, milletvekili ve belediye başkanlarının mal varlıklarını derinlemesine takip etmek için kolları sıvadı.
23 Ekim 2014
Milletvekili ve belediye başkanlarının mal varlıklarının haksız imar kazancıyla elde edilip edilmediğini araştırmak için 'Etik Araştırma Merkezi' kurulacak.

ÖNERİ VEKİLLERDEN

Öneri, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti İç Anadolu Bölgesi milletvekilleri ile yaptığı toplantıda gündeme geldi. Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz, bu konuda "Etik Araştırma Merkezi" kurulmasını önerdi.
'BELLİ DÖNEMLERDE ARAŞTIRILSIN'
Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz ise milletvekilleri ve belediye başkanlarını seçtikten sonra bu kurulun yapacağı değerlendirmelerinin etkili olması gerektiğine dikkat çekerek, "Milletin umudu olarak geliyorsak, bir süre sonra millet nezdinde kredimiz bitmesin. Bu kurul bir anlamda siyasetçi için bir chek-up mekanizması olsun. Bir insanın varlığı aileden mi geliyor, yoksa sonradan siyasete girdiğinde mi oluyor? Kurul bunları araştırsın. Vekillerin mal varlığı belli dönemlerde araştırılsın" dedi.
TALİMAT DAVUTOĞLU'NDAN
Başbakan Davutoğlu'nun milletvekili Hüseyin Filiz'in önerisine destek verdiği, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e çalışma başlatılması talimatı verdiği öğrenildi.
Davutoğlu, toplantıda bu konuların çok önemli olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
''Peygamber efendimize birisi bir hediye getirmiş. Diğeri 'Sen Allah'ın resulü olduğun için bu hediye geliyor' demiş. Peygamber efendimiz de o hediyeyi kabul etmemiş. Şimdi adam bir yerden imar geçeceğini öğrenip, oradan arsa alıyor ve haksız zenginleşiyor. Bu kişi, imar geçeceğini siyasetçi ya da belediyedeki tanıdıkları vasıtasıyla öğreniyorsa bu daha da vahim. Bu, siyasetçinin görevini kötüye kullanmasıdır.''
AK parti içinde çöreklenmiş bir tabakanın var olduğunu inkar etmemek gerekiyor.
Bunları bir yerden tanıyoruz gibi..
Mesut Yılmaz, Tansu Çiller'in zihniyetinde bunlar. Ama AK parti içinde yer bulmaları işin en acı tarafıdır. Davutoğlu bu zümrelerle mücadele etmek zorundadır. Davutoğlu'nun kendisi ve AK parti içinde bugüne kadar adı bir yolsuzluk olayına karışmamış muhafazakar isimlere ilave olarak Allah korkusu ve gerçek millet sevgisi taşıyan kadrolarla buluşulmalı.
Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Muammer Güler vb. liberal, liberal sağcı kesimden kişiler gelecek seçim öncesinde ayıklanıp tasfiye edilmeli.
 
Üst