100 yıl önce Abdülhamid, 100 yıl sonra Erdoğan

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,148
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
İnan kaçakla konuştuğum gibi seninle de konuşabilmek isterdim ama olmuyor.
Enflasyon canavarı en çok ecevit zamanında hortladı ama o gün dış güçler diye bağıran yoktu. Herkes hesap soruyordu yönetenlerden? Bugün niye dış güçler diyorsun hakperest? Savundun mu eceviti?

8 sene içinde 15 bin tl artmadı. 8 sene içinde fiyatı düşmesi gereken bir malın 2. elde fiyatı %40 düşmesi gerekirken maliyet fiyatının üzerinde 15 bin tl arttı. Bugün aynı araçların sıfırları %100'den fazla arttı.

Benim milliyetçilik anlayışıma senin aklın basmaz hakperest. Benim gözümde devlet "BABA"dır. Millet ise evladı. Babalar evlatlar arasında ayırım yapmaz. Benim milliyetçilik anlayışımda senin kürt olup olmaman hiç bir şeyi değiştirmez. Ama sen "Ben kürdüm devlet bana şunu yapsın" dersen ben babamdan sana sağlam bi dayak atmasını beklerim.
Devlet adam asacak tabi. Asmayıp beslemeyecek. Vaktinde intikam alacak. Bebeğe/kadına tecavüz eden adamı asacak, bölücüyü asacak, kan davası güden gerekirse bütün aşireti asacak, askerine polisine taş atanı asmasa bile "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diyeni asacak! Gecelerimizi gündüzlerimizden güvenilir kılacak devlet. İşi bu. Savcısı odasında şehit edildiğinde okmeydanının bir ucundan girip diğerinden çıkacak ve ne kadar fişlenmiş terörist varsa cesetlerini sağ kalan teröristlere toplatacak. Ve diyecek ki hadi bi daha yapın göreyim! İddia ediyorum bu olsaydı hdp sokağa dökülemezdi. Çünkü pkklılar ve tüm teröristler öyledir. Üstlerinde güç hissetti mi analarının eteklerini giyer kaçarlar...

Sana göre devlet lekesizdir
Yahu bir dönem insanlara işkence yapıldı ... yedirildi
Asılacaksa önce bu zihniyet asılmalı sonra diğerleri.
Melanet yayınları yapanlar asılmadan tecavüzcü asılmasın. Önce fitneci asılsın sonra tecavüzcü.

Devlet baba ise millet anadır
Milletin boynunu büken babaya kötek haktır
Bu köteği erdoğan attı diye kasılman neden
Ama senin devlet anlayışını da adam edecek
İstesen de istemesen de
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,661
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
Sana göre devlet lekesizdir
Yahu bir dönem insanlara işkence yapıldı ... yedirildi
Asılacaksa önce bu zihniyet asılmalı sonra diğerleri.
Melanet yayınları yapanlar asılmadan tecavüzcü asılmasın. Önce fitneci asılsın sonra tecavüzcü.

Devlet baba ise millet anadır
Milletin boynunu büken babaya kötek haktır
Bu köteği erdoğan attı diye kasılman neden
Ama senin devlet anlayışını da adam edecek
İstesen de istemesen de



Bir dönem insanlara b.k yedirilmiş olması devletin tamamen b.ktan ibaret olduğunu göstermez. "HALK İÇİNDE MUTEBER BİR NESNE YOKTUR DEVLET GİBİ" hakperest. Asılsın tabi onlarda asılsın. Milletin boynu babadan bükülmedi sadece. Aha doğu ortada. Biraz demokrasi biraz insan hakkı ver sonra sana hendek olarak , şehit olarak geri dönsün. Kusura bakma da bu iş öyle olmuyor. Burası ortadoğu burada demir yumruğu masaya vurursun dersin ki kardeş kardeş yaşayın ve yaşarlar. Senin yumruğun masadan kalkınca kan davaları, terör eylemleri başlar.
Erdoğan devleti adam edecekmiş... Erdoğan devletten çok yaşayabiliyorsa etsin. Bırak bu içindeki devlet düşmanlığını yahu. Aha suriye de devlet kalmadı bak hep millet uğraşıyor görüyor musun neymiş nasılmış devlet?
Ben devlet babadır diyorum sen itiraz ediyorsun. Bunun neyine itiraz ediyorsun???
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
Öncelikle konuya girmezden evvel , bir usul ortaya koymak istiyorum ...
Bu ülke sınırları içinde doğan herkesle ister istemez , katolik nikahı kıyıyoruz arkadaşlar ...
Atsan atılmaz , satsan satılmaz , bu kadınla ömrünün sonuna kadar yaşayacaksın diyen katolik nikahı ...
Böğürsende yaşayacaksın , kudursanda yaşayacaksın ...
Ha imkanı olan çeker gider lakin kimse için gitsinler deme lüksümüzde yok ...
Bu ülke bizim , senin benim onun şunun ...
Düzenimizi "cebir" kullanarak bozmak isteyenler müstesna , kimse kimsenin köpeği değil , kimse kimsenin ajanı değil , kimse hain değil , kimse ot değil top değil ...
Benim ömrü hayatımda en nefret ettiğim siyasi figür mesut yılmaz denen haysiyetsiz adamdır ...
Ama hiçbir zaman o kalın kafalıyı bile ajan olarak , hain olarak görmedim ...
Beceriksiz , basiretsiz ve kişiliksiz olmak ayrıdır , ajan olmak hain olmak ayrıdır ...
O yüzden bizim gibi düşünmeyen , siyasi tercihini bizden yana kullanmayan için "imha edilmeli" bakışı , dış güçlerin işidir bu böyle biline ...
Noktasal olarak haz almadığımız insanlar olabilir , kişiler olabilir ...
Türk lirasının % 5 değer kaybetmesine sebep olan hamleyi yapan adam olabilir , ama hain demeyin hemen ...
Oturup dinlediğinizde kendi şartlarını , zihin dünyasını irdelediğnizde onun dahi hamlesini ülkesi adına yaptığını az çok müşahede edersiniz ...
menfaati için zarar veren ise , menfaatcidir hain değil ...
Neden hain değil diyorum özellikle , haine imha edilebilir olarak bakmak gerekirde ondan ...
Ama bu ülkeyi , muhalif siyasi partilerden temizlediğinizde ( size göre muhalif ) emin olun asla ve asla ülkenin hayrına olmayacak aksine ülke kuruyup çölleşecek ...
Şu bir gerçek , Erdoğan gittiğinde hayat bir anda güzelleşmeyecek , Erdoğan gitmediğinde de herşey bir anda toparlanmayacak ...
Erdoğanın bu ülkeye katkıları olduğunu düşünenler kadar , Erdoğanın bu ülkeye zararı olduğu düşünenlerde var ...
Herkes olaya kendi penceresinden bakıyor ve konuşmaz isek , konuşamaz isek gerçeğimizi karşımızdakine anlatamayız ...
Bu yüzden önce konuşmayı öğrenelim ...
Birde şu var , zaten forumda 3-5 kişiyiz ..
Laf çakınca sayımız artmıyor , herkes safını ve konumunu belirlemiş , kimse yerinden kımıldamıyor ...
Kabul edelim laf çakma yarışı yapıyoruz ve sadece nefislerimizi tatmin ediyoruz , lafı çaktığımızı düşündüğümüz kişi laf çakıldığının farkında değil , çünkü bizde bize laf çakıldığında hiç farkında değiliz ..
Bize göre hep biz çakıyoruz , karşı taraf ise inanılmaz anlayışsız o kadar çakıntının farkına bile varmıyor dingil :)
Oysa üç aşağı beş yukarı aynı seviye aynı katagori aynı denk insanlarız ...
Özel filan değiliz yani ...
Sadece inandığımız gerçekleri çakışırken zayi ediyoruz , nefsimizi daha çok şişiriyoruz zaman kaybediyoruz ...
İşin en kötüsü ne biliyor musunuz ...
Bu bizde kronikleşiyor ve yaş ilerledikçe kemikleşiyor ve artık geri dönmez bir kayıp halini alıyoruz ...
Derdimiz gerçeği bulmak olduğunda ise , çakılmak yada çakmak çokda umrunuzda olmaz ...
Karşı taraf ne düşünüyoru öğrenmek , karşı tarafa laf çakmaktan çok daha önemlidir ...
Ve herkes aynı olamaz , ben dediğimiz anda mutlaka bir öteki olur ..
Ben kadar kıymetli bir ötekiniz olmasını temenni ederekten ...
Size ve sevdiklerinize sağlık mutluluk ve afiyet diliyorum ...
Ay resmen yoruldum ayol :eek:leyo:
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,148
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Bir dönem insanlara b.k yedirilmiş olması devletin tamamen b.ktan ibaret olduğunu göstermez. "HALK İÇİNDE MUTEBER BİR NESNE YOKTUR DEVLET GİBİ" hakperest. Asılsın tabi onlarda asılsın. Milletin boynu babadan bükülmedi sadece. Aha doğu ortada. Biraz demokrasi biraz insan hakkı ver sonra sana hendek olarak , şehit olarak geri dönsün. Kusura bakma da bu iş öyle olmuyor. Burası ortadoğu burada demir yumruğu masaya vurursun dersin ki kardeş kardeş yaşayın ve yaşarlar. Senin yumruğun masadan kalkınca kan davaları, terör eylemleri başlar.
Erdoğan devleti adam edecekmiş... Erdoğan devletten çok yaşayabiliyorsa etsin. Bırak bu içindeki devlet düşmanlığını yahu. Aha suriye de devlet kalmadı bak hep millet uğraşıyor görüyor musun neymiş nasılmış devlet?
Ben devlet babadır diyorum sen itiraz ediyorsun. Bunun neyine itiraz ediyorsun???

O hendekler kazılmasın diye neler çekti kürtler bilemezsin
Darbe yapılmasın diye türklerin sinelerindeki yangını anlayamazsın

Bunlar cafe ülkücülerinin bileceği şeyler değil
 

ihvanistanbul

AkhenAton
Katılım
4 Eki 2009
Mesajlar
7,661
Tepkime puanı
2,338
Puanları
113
Konum
istanbul
O hendekler kazılmasın diye neler çekti kürtler bilemezsin
Darbe yapılmasın diye türklerin sinelerindeki yangını anlayamazsın

Bunlar cafe ülkücülerinin bileceği şeyler değil


Bilemem çünkü ben görmüyorum o çekilen çileyi. Benim gördüğüm kürtlerin pkk'nın siyasal temsilcisi hdpyi meclise soktukları. İstanbul ve büyükşehirlerde mafyalaştıkları, kalabalık oldukları her yerde birbirleri de dahil olmak üzere kime güçleri yeterse diş geçirmeye çalıştıkları... Buyurun efendim azınlık görüyorsanız pkk sempatizanlarını içinizde eritin.

Darbe yapılmasın diye en erken sokağa çıkan insanlardan birine söylüyorsun bunu.
 

Hakperest

Kıdemli Üye
Katılım
13 May 2013
Mesajlar
10,148
Tepkime puanı
3,186
Puanları
113
Konum
:::::YerKüre:::::
Bilemem çünkü ben görmüyorum o çekilen çileyi. Benim gördüğüm kürtlerin pkk'nın siyasal temsilcisi hdpyi meclise soktukları. İstanbul ve büyükşehirlerde mafyalaştıkları, kalabalık oldukları her yerde birbirleri de dahil olmak üzere kime güçleri yeterse diş geçirmeye çalıştıkları... Buyurun efendim azınlık görüyorsanız pkk sempatizanlarını içinizde eritin.

Darbe yapılmasın diye en erken sokağa çıkan insanlardan birine söylüyorsun bunu.

Pkk bir kaç yerde kazdı
Kürtler kazsaydı suriyeden beter olacaktı ülke

Ülkücü cafesinden şov yapmaya çıkmışsın
Tutku ile kin farklı şeylerdir
 

Kaçak

Yeni
Katılım
21 Ara 2012
Mesajlar
8,416
Tepkime puanı
896
Puanları
0
bir önceki mesajımda haklı bulduğum noktalar olduğunu ve bugün için detaylı yazacağımı söylemiştim şimdi yüksek müsaadelerinizle meramımı parça parça dile getireyim inşaAllah.
Et ithalatında kızdığımız/köprüdüğümüz/yanlış bulduğumuz şey hayvancılığa oranı değil. %5 oran ( eğer doğruysa ) gerçekten çok düşük. Kızdığımız nokta şu ki bu kadar düşük oran hayvancılığı geliştirerek zaten çook kısa sürede yakalanabilirdi. Yani %5 ithal edene kadar mevcut üretim %5 - %10 veya % 15 arttırılabilirdi. Bu hatadır. Üstelik oran ne kadar küçük olursa olsun gedik açıkmış pazara yabancı et girmiştir. Bir daha olmayacağının garantisi de yoktur.

Ortada yanlış politikalar olduğu kesin ...
Lakin bu yanlış politikalar hayvancılığı bitirdi , ölüyoruz batıyoruz şeklinde lanse edilmesi yanlış ..
Dananın kuyruğu 2010 lar civarında hatırlarsanız süt fiyatlarındaki aşırı artışa hükümetin müdehalesi olmuştu ...
İşte asıl hata o müdehale ile geldi diyor işin uzmanları , 1 milyon süt ineği kesime gönderildi talep fazlası oldu , et fiyatı düştü etçiler zarar etti , süte döndü yandı bitti kül oldu ...
Hayvan popülasyonu dalgalı hareket edince birilerine rant çıktı , ve kontrolü zorlaştı ...
Eti ucuzlatmak için et hayvanına süspanse verildi filan filan ...
Bu konuda çok şey söylüyor uzmanlar süspanse edilmelimi edilmemeli mi tartışılıyor ..
Edince et ucuzluyor ama bizim vergilerimiz ile önden süspanse edildiği için ucuzluyor :)
İthal ucuz et geldiğinde ucuza alıyorsun ama dışa bağımlılığın artıyor ...
Afrikada bir keçi 15 dolar , 2 keçisi olan hallice bir adam oluyor ..
ABD her sene senin 4 katın et ithal ediyor misal , ama koca Çin senden az ithal ediyor ( köpek mi yiyorla yoksa )
Hasılı bir sürü çem çem çem çem ...
Kim haklı kim haksız bilemiyorum ..
Bu konudan hükümete oy verip vermemeye yürüyemiyorum bencagız ...
Daha bildiğim alanlara kayıyorum doğrusu ...


Türkiyeyi almanya ile kıyas edemeyeceğimi bilirim ama merkelin 3.havalimanı yüzünden uykuları kaçıyor almanya tir tir titriyor diye propaganda yapılan ülkede somaliyle de kıyaslayacak değilim :) Ama ekonomik olarak aramızdaki farkın "kısa sürede" hele ki bu iktidar kafasıyla kapanacağına hiç mi hiç ihtimal vermiyorum. Bir kere düşünce yapısı farklı. Almanya da devlet size ve ticaretinize sahip çıkar. Bizde doğru düzgün ticaret kanunu bile yoktur. Ben sizi istediğim gibi karalayıp batmanıza sebebiyet verebilirim ve bunun cezasından yırtabilirim. Bizde hak talep ederseniz "nankör neyinize yetmiyor" denilir. ( denilmişi var )
Konut kredilerinin artması iyi mi kötü mü bilmiyorum. Ne iyi diyene kızarım ne kötü diyene.

Kıyas önemlidir ...
Kıyas cidden önemlidir ...
Siyahı tarif edebilmek için beyaza ihtiyacın vardır ...
Türkiye Almanya ile kıyas edilecektir, ama her iki ülkeninde tablosunu çizerek ...
Lütfen bırakalım şu Almanya savaştan çıktı , japonya şöyle oldu onlar böyle iyi türkiye böyle kötü kalıplarını ...
Her toplum , ve her kişi kendi şartlarında ölçütlenir ...
Ben Türkiye olarak veya ben kaçak olarak 5 sene öncesinden daha iyi durumda isem , en sağlıklı kıyası yapmış oluruz ...
Yoksa aynı evde olan aynı eğitimi alan abimle beni kıyaslasanız bile özü iibariyle sağlıklı bir veri alamazsınız ...
Bir ortaokul anısı ...
Sene 1900 küsürler muhtemel son çeyrek :)
Çalışıyorum yaz tatilinde , yanımızdaki yaşca büyük şahsın almanyadan abisi geliyor ..
Bize hava atıyor beyzade ..
YAlan değil ağzımız ayrık dinliyoruz ..
Orda diyor abimin arabada bir alet var , yolu biliyor diyor ..
Adresi giriyorsun , araba oraya gidiyor diyor ..
muhtemel navigasyonu anlatıyor ama arabanın kendi kendine gitmesini ya kendi yada birileri buna yazmış ...
Oda bize yazıyor ama yiyoruz resmen ..
İlke olarak spesifik örnekleri örnek kabul etmem , burdan türkiye almanya araındaki uçuruma vurgu yapmayacağım ...
Lakin son Almanya ziyaretimde , çok da farklı bir ülkede yaşamadığımı bir kez daha tescil ettim ...
Kültür ve mimari farklılıklar var bol bol o kadar ...
uçurumlar yıllar yok arada , epey yakalamışız ...
Ki verilerde farklı şeyler söylemiyor en önemlisi bu birazda avrupalı düşünürlerin de vurguladığı bir gerçek ...

Abi osmangazi köprüsü olmadan da almanya olunur. Hükümetin yaptığı onlarca stadyum olmadan da almanya olunur. Hasta garantili şehir hastaneleri olmadan da almanya olunur ki almanya olabilmek için hastayı tedavi etmeden önce hasta olmasını engellemenin yolunu aramak gerekir. ( 0 hastalıp gibi ütopik yaklaşımım yok olması gereken mantığı söylüyorum ) Almanyayı almanya yapan sağlam yolları değil sağlam eğitim sistemiydi. Yetiştirdiği mühendisler ve cins kafalardı. Bugün geçmişten gelen markalarıyla birlikte almanya tek başına avrupa gibi bir şey.
Yollar, köprüler, stadyumlar vs harcanan para çoook farklı şekilde değerlendirilebilirdi abi mesele bu. Biz kaynağı bol bir ülke değiliz. döke saça yemeye hakkımız yok. Ki bunun acısı ( eğer on milyarlarca dolar borç bulunmazsa 2019 da çok acı şekilde çıkmaya başlayacak o zaman göreceğiz. )

Birde abi eskiden ötv yoktu. Depremden sonra geçici getirildi sağolsun ak parti kalıcı yaptı. Devlet vergi topluyor ciddi rakamlar topluyor ama kanımızın son damlasına kadar da emiyor. Dolaylı vergilerin bu kadar yüksek olduğu kaç ülke var? Vergilerin içerisinde %70'i dolaylı vergi. Yani bindiğim arabaya koyduğum mazottan, içtiğim sigaradan ödüyorum ben o parayı. Bu para ekonomi geliştiği sanayinin payı arttığı için artmadı. Ürettik ve sattık katma değer kattık vergisi değil bu. Sen bi dal sigara içiyorsun hoop devlet baba pakete el atıyor yaw kaçak bi dalda ben alayım ehe ehe diyor. Sen arabaya benzin alıyorsun "hacı benim depoyu de fullesene diyor". Sen kendine kontör yüklüyorsun " yaw kaçak bi 30 liralıkta bana yükleyek diyor". Olması gerekenin tam tersi ve bu hiçte övünülecek bir şey değil.

http://www.vmhk.org.tr/wp-content/u...ürkiye-ve-OECD-Ülkeleri-Karşılaştırılması.pdf

Vergi oranları konusunda malesef gene algıdasın :)
Biz vergi ödemeyen bir milletiz yahu :)
Oranlarımız yüksek gözüküyor ama realite öyle değil ...
Aklına gelen dünyadaki ilk 5 büyük şehir ile istanbulun mesela emlak vergilerini kıyasla en basitinden veya sabırla makaleyi oku sanırım hak vereceksin ...

Teknik alt yapı ( yol , okul , baraj , köprü , hastane , postane ) olmadan sırf kadro ile bir yere gelemezsin ...
Kadro ve tekbik alt yapı aynı anda olmalı ...
Kadro işi daha zordur doğru ama teknik alt yapı zaman ister ...
Boğaziçi köprüsü ilk açıldııgında geçen araç sayısı 30 bin bile değildi :)
Şimdi 500 bin araç geçiyor 2 köprü 1 tünel ilave edildiği halde :)
Allah muhafaza zamanında iki şerit köprü yapsalarmış ne gerek var diyerek şimdi henüz 2. köprüyü anca dikiyor olurduk ...
Gene rakamlara bak konuyla ilgili :)

Avm demek çarşı demek değildir, avm demek israf demektir abi. Avmler dolu? Evet dolu çünkü benim gezecek, yürüyecek yerim yok! Ciddiyim bak. Bahçelievler/İstanbulda aralıksız 2 km yürüyebileceğim yol yok. Eşimi alıp bi tur atayım diyebileceğim yerim yok, kalk airporta gidek iki kat gezek diyoruz yahu! Şaka gibi ve ben bundan da nefret ediyorum. Hamdolsun Allaha ki iyi kötü altımda araba var başka ilçeye gidebiliyorum. Her yer beton deyince kızıyorsun hani benim yeşil alanım?

AVM demek kapitalizmin mabedi demektir ...
AVM demek Estetikten yoksunluk demektir ...
AVM demek görgüsüzlük demektir ..
Lakin AVM demek devasa bir ticari işlem demektir ...
Bundan mütevellit konumuza dahildir ...
Ben bu yönünü gözler önüne seriyorum , yoksa kalk avmye gidelim demiyorum :)


Araba olayı şu 2013 yılında 0 km araç 35.000 tl iken 2018 yılında 115.000 km araç 45.000 tl. Bu Türk lirasının sürekli değer kaybettiğini gösteriyor. Aslında ekonomi iyi değil. Gerekli borcu bulamazsak gümbürtü kopacak yani.

Erdoğan iktidara geldiğinden beri bastığı para 100 ve 200 tl dir ...
2002 den 16 sene eskiye git piyasadaki paraların tamamı 2002 de yoktur eminim :)
Bencagız 21/2 tl ( 2,5 türk lirası ) ile bakkaldan abur cubur alır iken ( tahmini hatırlama yaşım 7-8 olsun hadi )
Aynı abur cuburu 1 milyon tl ile alıyordum ( 2002 de 27 yaşında idim )
30 yılda 6 sıfır eklendi paramıza , değer kaybı filan deme lütfen ...
çok iddialı ve anlaşılır cümle kuracağım ...
30 yılda paramız 1 milyon kat değer kaybetti :)
Türkiye Cumhuriyeti basılan banknotlarını ,incelemeni tavsiye ederim , çok sevinirsin bugünleri yaşadığına :)




Bakın hep şunu diyorum ...
Evet 2012 de bu ülkede faiz % 9 lar civarında idi ...
Bugün % 16 ( tahminim 18-20 bandına çıkacak ) ...
Evet işler kötüye gidiyor ...
Ekonomi sıkıntıya giriyor ...
2002 de % 85 idi lakin ...
Kötüye gidiyor dememiz kimseyi aldattığımız anlamına gelmez , evet kötü giden bir eşyler var ...
Ama aynı kötüye götüren hükümet % 85 lerden aldı geldi ülkeyi dememizde üzerimize borç ...
Ve 2002 öncesi kalıntı zihin şu an muhalefet kanadında birleşmiş ...
Bunu göz ardı etmeyin ....



Hasılı orucu yedik bugünde ...
Yarına ya nasip ...
Hürmetlerimle ...
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Bu uzun yazı, Şevki Duymaz’ın “II. Abdülhamid Dönemi Imar Faaliyetleri” isimli Doktora Tezi’nden alınmıştır ve mümkün mertebe kısaltılmıştır. Burada adı geçen yapılara dair fotoğraflara ve belgelere yer vermiyoruz.

Daha evvel paylaştığımız “Osmanlı Devleti’nde Fabrikalar, Matbaa – Osmanlı geri kaldı yalanı“ adlı makalede, “Osmanlı’dan bize hiçbir şey miras kalmadı yalanı: Şişli Etfal Hastanesi (Hamidiye Etfâl Hastanesi)“ ve “Osmanlı’dan bize hiçbir şey miras kalmadı yalanı: Dârülaceze“ adlı konularda mebzul miktarda fotoğraf ve belge mevcuddur.

Yazı, şu 6 Ana başlıktan oluşuyor;

1 – ASKERİ YAPILAR

2 – DİNİ YAPILAR

3 – EĞİTİM-KÜLTÜR YAPILARI

4 – SİVİL YAPILAR

5 – SAĞLIK YAPILARI

6 – RESMİ YAPILAR

Iyi okumalar…

Sultan Ikinci Abdülhamid Han döneminde yapılan bazı Eserler




Ne israf,ne israf :)Tüh tüh:)
 

gamsız

Profesör
Katılım
10 Ağu 2015
Mesajlar
2,682
Tepkime puanı
372
Puanları
83
CHP, İP, HDP ve SP'nin tek bir projesi var:
"Erdoğan'ı devirmek"
Yani devleti talan etmek
RAB'bim fırsat vermesin
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
100 yıl önce ittihat ve terakki çetesi!100 yıl sonra zillet ittifakı 4 lü çete!
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
100 yıl önce Abdülhamid, 100 yıl sonra Erdoğan

100 yıl önce Abdülhamit Han'a yapılanlar, Türkiye'ye çağ atlatan ve ümmetin en büyük destekçisi ve umudu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da yapılmak isteniyor.





100_yil_once_abdulhamid_100_yil_sonra_erdogan_1527461992_2532.jpg







Osmanlı Devleti'nin 34. padişahı ve İslam halifesi olan Abdülhamit Han, sadece kendi ülkesinde bütün İslâm aleminde sembol bir lider vasfına ulaşmış müstesna bir liderdi.

TENKİT VE SUİKASTLAR YOLUNDAN ÇEVİRMEDİ

Birçok tenkit ve suikastlere uğramasına rağmen tahtta kalan Abdülhamit Han, devletinin bekasını korumayı başardı. Devletini dahiyane bir siyaset, adalet ve büyük bir kudretle yöneten Abdülhamit Han, Osmanlı Devleti’ninin borcunu yarıya indirmekle kalmadı, büyük bir imar faaliyeti ile eğitim öğretim seferberliği başlatmış cami, mescit, mektep, medrese, hastane, çeşme, köprü gibi bir çok projeleri hayata geçirmişti.

dBP50_1527460661_3054.jpg


TAHTTAN İNDİRİLDİ, ORTADOĞU KAN GÖLÜNE DÖNDÜ

İç ve dış düşmanlar Sultan Abdülhamit Han’ı tahttan indirmek için cephe aldılar. Sultan’ı gözden düşürmek için her türlü iftira atılırken diğer taraftan suikastlar yaptılar. Bununla da kalmayıp, “Le Sultan Rouge / Kızıl Sultan”manşetleri atıp genç nesilleri aldatmata çalıştılar.

'BU TOPRAKLAR KANLA ALINIR, KANLA SATILIR'

Yahudilerin Filistin’de devlet kurma isteğine karşılık Osmanlı Devleti’nin borçlarının silineceğinin teklifinde bulunan Yahudilerin önderi Theodore Herzl’e karşı Abdülhamit Han, “Bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!” ifadelerini kullanarak tarihin seyrini değiştirdi.

100 YIL SONRA AYNISI ERDOĞAN'A YAPILIYOR

Abdülhamit Han'a yapılanlar 100 yıl sonra dünya Müslümanlarının umudu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapılmak isteniyor. 16 yıllık iktidarı döneminde ekonomide asırlık atılımlar gerçekleştiren, Türkiye'nin hayal bile edemeyeceği projeleri bir bir hayata geçiren ve İslam coğrafyasında ümmetin lideri olarak kabul edilen Erdoğan ve Türkiye, dış güçlerin hedefi olmaya devam ediyor.

bCRER_1527461677_3368.jpg


Türkiye'ye çağ atlatan ve ümmetin en büyük destekçisi olan Erdoğan'ı hazmedemeyen dış güçlerin satılmış medyası, Erdoğan ve Türkiye aleyhine yayın yapmayı sürdürdü.

ERDOĞAN'DAN NET MESAJ: BAŞARAMAYACAKSINIZ

Bu saldırılara boyun eğmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış güçlere defalarca böyle seslenmişti: Ne yaparsanız yapın, başaramayacaksınız...

SON ÖRNEĞİ FRANSIZ DERGİSİNDEN

Türkiye'de yapılan tüm seçimlere müdahale etmeye çalışan Avrupa medyasının hedefi yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.

1TqZV_1527462061_3587.jpg


haber7
mehmet-talu-hoca-abdulhamid-gitti-osmanli-yikildi-darmadagin-olmadik-mi-h1553720996-e68d2a.jpg


Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi'nin talebelerinden Mehmet Talu Hoca ve İstişare Heyeti, yerel seçimlerde Cumhur İttifakı'nı destekleyeceklerini açıkladı.

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yalnız bırakmama zamanı olduğunu vurgulayan Talu Hoca, 100 yıl önce Osmanlı'ya ve Sultan Abdülhamid'e yapılanların bugün Erdoğan'a yapılmaya çalışıldığının altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

"Abdülhamid gitti, Osmanlı yıkıldı, darmadağın olmadık mı?"

"Peki, Osmanlı yıkıldı, Ülkemiz ve İslâm âlemi ne oldu? Cennet mekân Sultan Abdülhamid gitti de ne oldu? İmamesi kopmuş bir tespih taneleri gibi darmadağın olmadık mı? İbret alalım ibrettttt.. Tarih tekerrür etmesin."

Mehmet Talu Hoca'nın açıklamasının tam metni şu şekilde:

Muhterem kardeşlerim!

Şu geri kalan ömrümüzün Rabbimizin razı olduğu ve kabul ettiği kâmil iman ve o imanın gereği olan Salih amel, ibadet ve itaatle birlikte sıhhat, afiyet ve ferahlık içerisinde geçirilmesinin duası, temennisi ve niyazı ile sizi kalbî muhabbetlerimizle selamlıyoruz.

"Devletimize zarar vermek isteyenlere sen fırsat verme ya Rabbi"

Öncelikle dua ediyoruz ki: 31 Mart 2019 yerel seçimleri milletimize, ülkemize ve devletimize hayırlar ve güzellikler getirsin. Âmin. Ya Rabbi! Zarar vermek isteyenlere sen fırsat verme. Âmin.

Yaklaşan seçim dolayısıyla, bize: “Oyumuzu kime vereceğiz, Ne yapacağız?” soruları çokça sorulur oldu.

“Kim ne der” kaygısı taşımadan, sadece Allah Teâlâ’ya vereceğimiz hesabı düşünerek diyoruz ki:

Bu yerel seçim kararı ve tarihi ilan edildiğinden bu yana, seçime katılacak olan partilerin ve adaylarının:
1- Bu güne kadar yaptıklarını,
2- Meydanlardaki konuşmalarını,
3- Ve yapılan ittifakları dikkate aldığımızda:

Madde madde "Neden AK Parti'ye oy vermeliyiz..."

Mesele: “VATAN, MİLLET, DİN VE DEVLET” olduğunda: Şu veya bu gerekçelerle, haklı veya haksız, yerli veya yersiz bir takım mülahazaları bir tarafa bırakarak:

1- Bu güne kadar ülke ve millet olarak maddî ve manevî kazanımlarımızı kaybetmemek için. Bunları inkâr etmek ya da küçümsemek en hafif tabiriyle “nankörlük” olur.
2- Bu kazanımlarımızın devamını, güven ve istikrarı sağlamak için. Çünkü yapılanlar, yapılacakların teminatıdır.
3- Mazlum İslâm dünyasının umudunu yitirmemesi için.
4- Ülkemize zarar vermek isteyenlere fırsat vermemek için:

Oyumuzu, bu yerel seçimlerde Cumhur ittifakına, AK Partiye vermemiz gerektiği inancındayız.

" 'Oy kullanmayacağız' demek, karşı tarafa oy vermek demektir"

AK Parti’ye gönül vermiş mütedeyyin kitlelerin hassasiyetlerini rencide eden, bu yüzden de o kitleleri AK Parti’yle ilişkilerini yeniden düşünme noktasına getiren bir kısım icraatlar, söylemler, ihmaller sebebiyle, bazı kimseler: “Oy kullanmayacağız” Diyorlar. Bu, kesinlikle doğru değildir.Çünkü bu: Karşı tarafa oy vermek, demektir.

"Şimdi Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı yalnız bırakmama zamanıdır"

Dünyanın bir kırılma yaşadığı bu dönemde ülkemizin birlik ve beraberliği, güvenliği ve huzuru için, ekonomik ve terör saldırılarına karşı durabilmesi için, Güçlü hükumet yanında güçlü Belediyelere de ihtiyaç vardır. Bu seçim, ülkemizin bekası için eksiklikleri, kusurları bir kenara bırakarak bağımsızlığımızı korumak için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yalnız ve güçsüz bırakmamak ve Cumhur ittifakını/AK Partiyi desteklemek zamanıdır.

Bu yeni “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”yle birlikte, Belediyelerde de: Hak-hukuk, hakikat-adalet ve liyakat şartlarını haiz bir yönetim inşa edeceğine inandığımız ve beklediğimiz, güven ve istikrarın teminatı olarak gördüğümüz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, bütün bu sıkıntıları halledeceğine inanmaktayız, halledecektir, inşaALLAH.

"Osmanlı'ya, Sultan Abdülhamid'e yapılanlar bugün Erdoğan'a yapılmak istenmekterdir"

Unutmayalım ki, artık bu seçimler Millî bir dava, beka haline gelmiştir. Çünkü 100 yıl önce Osmanlı’ya yapılanlar bu gün Vatanımıza, Cennet mekân Sultan Abdülhamid’e yapılanlar da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yapılmak, itibarsızlaştırılarak alaşağı edilmek istenmektedir. “Recep Tayyip Erdoğan gitsin de, ne olursa olsun” denmektedir.

"İbret alalım!"

Peki, Osmanlı yıkıldı, Ülkemiz ve İslâm âlemi ne oldu? Cennet mekân Sultan Abdülhamid gitti de ne oldu? İmamesi kopmuş bir tespih taneleri gibi darmadağın olmadık mı? İbret alalım ibrettttt.. Tarih tekerrür etmesin.


"Bizi AK Parti yandaşlığıyla suçlayacak olanlara sesleniyoruz..."

Bu açıklamamızı “siyasî bir tutum olarak Ak Parti yandaşlığı” şeklinde algılamaya ve bu algı üzerinden “saldırı” moduna geçmeye hazırlananlara da diyoruz ki: İnsafı elden bırakmayınız. Şu yalan dünyada hangimiz kaç gün daha yaşayacak, bilmiyoruz. Bu gün toprağın üstündeyiz, fakat yarın altında olabiliriz. Yaptıklarımızdan, yazdıklarımızdan ve konuştuklarımızdan harfiyen sorumluyuz. Unutmayalım ki, biz kardeşiz, siyasetçi değiliz, kendi adımıza siyasî bir beklentimiz de yok. Ak Parti ile de, siyasetle de, siyasetten dünyalık devşirenlerle de hiç bir münasebetimiz yoktur, hiçbir zaman olmaz da.

Maksadımız sadece yaklaşan seçim dolayısıyla, bize: “Oyumuzu kime vereceğiz, Ne yapacağız?” diye soru soranlara, şu veya bu gerekçelerle tereddüt içinde olanlara yardımcı olmak. Emanetin geri alınacağı zamana kadar görevimiz olan hakkı-hakikati ikame etmek. Hepsi bu kadar.

"Milli bir duruş sergileyen Bahçeli'ye de teşekkürü borç biliriz"

Bu arada gerek bu seçim ittifakında ve gerekse Ülkemizin geçirdiği terör, gezi olayları ve 15 Temmuz fetö hain darbe girişimi gibi kritik dönemlerde, mesele: “VATAN, MİLLET, DİN VE DEVLET” olunca, her şeyi bir tarafa bırakarak “Millî bir duruş” sergileyen Sayın Devlet BAHÇELİ ve Partisine de teşekkürü bir borç biliriz.

Yapılacak olan bu seçimlerin Devletimize ve Milletimize hayırlara vesile olması için Cenâb-ı Hakk’a dua ve niyaz ediyoruz.

Cenab-ı ALLAH, önümüzdeki seçimleri, Türkiye’mizin, İslâm Âlemi’nin kurtuluşu ve bizim iki cihan saadetimize vesile kılsın. Âmin

MEHMET TALU HOCAEFENDİ VE İSTİŞARE HEYETİ
 

yenidenrefah

İhvan Forum Üye
Katılım
17 Mar 2019
Mesajlar
100
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Benim gözümde devlet "BABA"dır. Millet ise evladı. ..

Siz mevcut babanızı hiç tanımamışsınız. Veya yanlış algılatmışlar size..
Devlet, baba maba değildir(mecazi de takılı kalmayın reel e bakın). Reel KampoçyaDevleti dediğimiz kurum; orantısız -haksızvergi toplayıp, karşılığında halkın mal ve can güvenliğ ve refahi gelişiminden sorumlu hizmet sektörüdür.. Ve varlığını suça borçludur.. Devlet suçtan beslenir.. Hiç bir zaman sizin dediğiniz gibi bataklık kurutmaz.. Bataklık hiç kurusun istemez aksine, size bu şambabayı kim tanıttıysa yanlış tanıtmış. Size üzülmüyorum da sizden sonraki günahsız nesle bırakılacak mirasa üzülüyorum...

Sana göre devlet lekesizdir
Yahu bir dönem insanlara işkence yapıldı ... yedirildi
Asılacaksa önce bu zihniyet asılmalı sonra diğerleri.
Melanet yayınları yapanlar asılmadan tecavüzcü asılmasın. Önce fitneci asılsın sonra tecavüzcü.

Devlet baba ise millet anadır
Milletin boynunu büken babaya kötek haktır
Bu köteği erdoğan attı diye kasılman neden
Ama senin devlet anlayışını da adam edecek
İstesen de istemesen de

Ne millet ana dır. Ne de devlet baba dır. Bu mecazi kavram buraya uymaz! Devlet bir kurumdur. Kutsiyet ve olağanüstü kudret atfedilemez.. Anayasası ve kanunları çercevesinde hizmet vermesi gereken sadece ve sadece bir kurumdur. Çarkları da insanlar işletir. Bu kamucu insanlara (babalık) dokunulmazlık zırhı vermek sorunun asıl kaynağıdır. Ben hiç evladından orantısız haraç alan baba görmedim(mecazi).. İstisnalar kaideyi bozmaz(Yoksa elbette çocuğunu dilendiren babalar vardır..)..
 

yenidenrefah

İhvan Forum Üye
Katılım
17 Mar 2019
Mesajlar
100
Tepkime puanı
9
Puanları
0
mehmet-talu-hoca-abdulhamid-gitti-osmanli-yikildi-darmadagin-olmadik-mi-h1553720996-e68d2a.jpg


Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi'nin talebelerinden Mehmet Talu Hoca ve İstişare Heyeti, yerel seçimlerde Cumhur İttifakı'nı destekleyeceklerini açıkladı.

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yalnız bırakmama zamanı olduğunu vurgulayan Talu Hoca, 100 yıl önce Osmanlı'ya ve Sultan Abdülhamid'e yapılanların bugün Erdoğan'a yapılmaya çalışıldığının altını çizerek şu ifadeleri kullandı:

"Abdülhamid gitti, Osmanlı yıkıldı, darmadağın olmadık mı?"

"Peki, Osmanlı yıkıldı, Ülkemiz ve İslâm âlemi ne oldu? Cennet mekân Sultan Abdülhamid gitti de ne oldu? İmamesi kopmuş bir tespih taneleri gibi darmadağın olmadık mı? İbret alalım ibrettttt.. Tarih tekerrür etmesin."

Mehmet Talu Hoca'nın açıklamasının tam metni şu şekilde:

Muhterem kardeşlerim!

Şu geri kalan ömrümüzün Rabbimizin razı olduğu ve kabul ettiği kâmil iman ve o imanın gereği olan Salih amel, ibadet ve itaatle birlikte sıhhat, afiyet ve ferahlık içerisinde geçirilmesinin duası, temennisi ve niyazı ile sizi kalbî muhabbetlerimizle selamlıyoruz.

"Devletimize zarar vermek isteyenlere sen fırsat verme ya Rabbi"

Öncelikle dua ediyoruz ki: 31 Mart 2019 yerel seçimleri milletimize, ülkemize ve devletimize hayırlar ve güzellikler getirsin. Âmin. Ya Rabbi! Zarar vermek isteyenlere sen fırsat verme. Âmin.

Yaklaşan seçim dolayısıyla, bize: “Oyumuzu kime vereceğiz, Ne yapacağız?” soruları çokça sorulur oldu.

“Kim ne der” kaygısı taşımadan, sadece Allah Teâlâ’ya vereceğimiz hesabı düşünerek diyoruz ki:

Bu yerel seçim kararı ve tarihi ilan edildiğinden bu yana, seçime katılacak olan partilerin ve adaylarının:
1- Bu güne kadar yaptıklarını,
2- Meydanlardaki konuşmalarını,
3- Ve yapılan ittifakları dikkate aldığımızda:

Madde madde "Neden AK Parti'ye oy vermeliyiz..."

Mesele: “VATAN, MİLLET, DİN VE DEVLET” olduğunda: Şu veya bu gerekçelerle, haklı veya haksız, yerli veya yersiz bir takım mülahazaları bir tarafa bırakarak:

1- Bu güne kadar ülke ve millet olarak maddî ve manevî kazanımlarımızı kaybetmemek için. Bunları inkâr etmek ya da küçümsemek en hafif tabiriyle “nankörlük” olur.
2- Bu kazanımlarımızın devamını, güven ve istikrarı sağlamak için. Çünkü yapılanlar, yapılacakların teminatıdır.
3- Mazlum İslâm dünyasının umudunu yitirmemesi için.
4- Ülkemize zarar vermek isteyenlere fırsat vermemek için:

Oyumuzu, bu yerel seçimlerde Cumhur ittifakına, AK Partiye vermemiz gerektiği inancındayız.

" 'Oy kullanmayacağız' demek, karşı tarafa oy vermek demektir"

AK Parti’ye gönül vermiş mütedeyyin kitlelerin hassasiyetlerini rencide eden, bu yüzden de o kitleleri AK Parti’yle ilişkilerini yeniden düşünme noktasına getiren bir kısım icraatlar, söylemler, ihmaller sebebiyle, bazı kimseler: “Oy kullanmayacağız” Diyorlar. Bu, kesinlikle doğru değildir.Çünkü bu: Karşı tarafa oy vermek, demektir.

"Şimdi Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı yalnız bırakmama zamanıdır"

Dünyanın bir kırılma yaşadığı bu dönemde ülkemizin birlik ve beraberliği, güvenliği ve huzuru için, ekonomik ve terör saldırılarına karşı durabilmesi için, Güçlü hükumet yanında güçlü Belediyelere de ihtiyaç vardır. Bu seçim, ülkemizin bekası için eksiklikleri, kusurları bir kenara bırakarak bağımsızlığımızı korumak için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yalnız ve güçsüz bırakmamak ve Cumhur ittifakını/AK Partiyi desteklemek zamanıdır.

Bu yeni “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”yle birlikte, Belediyelerde de: Hak-hukuk, hakikat-adalet ve liyakat şartlarını haiz bir yönetim inşa edeceğine inandığımız ve beklediğimiz, güven ve istikrarın teminatı olarak gördüğümüz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, bütün bu sıkıntıları halledeceğine inanmaktayız, halledecektir, inşaALLAH.

"Osmanlı'ya, Sultan Abdülhamid'e yapılanlar bugün Erdoğan'a yapılmak istenmekterdir"

Unutmayalım ki, artık bu seçimler Millî bir dava, beka haline gelmiştir. Çünkü 100 yıl önce Osmanlı’ya yapılanlar bu gün Vatanımıza, Cennet mekân Sultan Abdülhamid’e yapılanlar da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yapılmak, itibarsızlaştırılarak alaşağı edilmek istenmektedir. “Recep Tayyip Erdoğan gitsin de, ne olursa olsun” denmektedir.

"İbret alalım!"

Peki, Osmanlı yıkıldı, Ülkemiz ve İslâm âlemi ne oldu? Cennet mekân Sultan Abdülhamid gitti de ne oldu? İmamesi kopmuş bir tespih taneleri gibi darmadağın olmadık mı? İbret alalım ibrettttt.. Tarih tekerrür etmesin.

"Bizi AK Parti yandaşlığıyla suçlayacak olanlara sesleniyoruz..."

Bu açıklamamızı “siyasî bir tutum olarak Ak Parti yandaşlığı” şeklinde algılamaya ve bu algı üzerinden “saldırı” moduna geçmeye hazırlananlara da diyoruz ki: İnsafı elden bırakmayınız. Şu yalan dünyada hangimiz kaç gün daha yaşayacak, bilmiyoruz. Bu gün toprağın üstündeyiz, fakat yarın altında olabiliriz. Yaptıklarımızdan, yazdıklarımızdan ve konuştuklarımızdan harfiyen sorumluyuz. Unutmayalım ki, biz kardeşiz, siyasetçi değiliz, kendi adımıza siyasî bir beklentimiz de yok. Ak Parti ile de, siyasetle de, siyasetten dünyalık devşirenlerle de hiç bir münasebetimiz yoktur, hiçbir zaman olmaz da.

Maksadımız sadece yaklaşan seçim dolayısıyla, bize: “Oyumuzu kime vereceğiz, Ne yapacağız?” diye soru soranlara, şu veya bu gerekçelerle tereddüt içinde olanlara yardımcı olmak. Emanetin geri alınacağı zamana kadar görevimiz olan hakkı-hakikati ikame etmek. Hepsi bu kadar.

"Milli bir duruş sergileyen Bahçeli'ye de teşekkürü borç biliriz"

Bu arada gerek bu seçim ittifakında ve gerekse Ülkemizin geçirdiği terör, gezi olayları ve 15 Temmuz fetö hain darbe girişimi gibi kritik dönemlerde, mesele: “VATAN, MİLLET, DİN VE DEVLET” olunca, her şeyi bir tarafa bırakarak “Millî bir duruş” sergileyen Sayın Devlet BAHÇELİ ve Partisine de teşekkürü bir borç biliriz.

Yapılacak olan bu seçimlerin Devletimize ve Milletimize hayırlara vesile olması için Cenâb-ı Hakk’a dua ve niyaz ediyoruz.

Cenab-ı ALLAH, önümüzdeki seçimleri, Türkiye’mizin, İslâm Âlemi’nin kurtuluşu ve bizim iki cihan saadetimize vesile kılsın. Âmin

MEHMET TALU HOCAEFENDİ VE İSTİŞARE HEYETİ

Kaynak verirmisiniz..

Bu asgari ücret belirleme istişare heyeti gibi bir şey sanırsam.. Neyse hocaefendi beyefendi bu heyete halkın içinden mağdurları almadan böyle bir istişare-ikanaate nasıl varabilmiştir??
Asgari ücret tarife belirleme tabiri komisyonu buraya cuk oturmuştur.. Açlık sınırı 2100 TL olmuş. En düşük emekli aylığı 1000 TL.
Hocaefendi sormuş mu hiç bu nasıl müslümanlık diye Reis-i Cumhur Beğimize?? Sormamış.. Soramazda zaten.. Ayrıca bu dini getirenin bir krş birikimi yok geleni infak ediyor diye anlatıp.. Sonra kalkıp padişahlık-zenginlik ve halkla arasındaki uçurum nasıl açıklana ki? Ömer desen maaşından elbise parası arttı diye iade ediyor vede 2. bir iş bekçilik yapma karşılığında devletten maaş alırken.. Siz bu padişahlığı ve 30 bin tl maaş+saray+8-10 uçak+8-10 makam aracı+ve sürüsü ile koruma ordusu ve hizmetli personeli ne ile açıklayacaksınız?? Yeni bir vahhabi olmayan süslimandini mi yaratıldı?
'hocaefendi' diyiniz zaten başlı başına bir boşanma sebebidir, ayrıca.. bkz;

Dolayısı ile kimsenin aklı ile hareket etmeyiniz.. Hem ayet demiyor mu? 'aklını kullanmayanların üstüne pislik yağar Yunus-100' diye..?
 
Son düzenleme:

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Murat Bardakçı Büyükelçi krizindeki ihaneti yazdı: İflâh olmaz bir genetik illet!
HaberTürk yazarı tarihçi Murat Bardakçı Kavala çağrısıyla iktidara ayar vermeye kalkan, muhalefetin de desteklediği hadsiz Batılı büyükelçilerin yeni olmadığını tarihten çarpıcı örneklerle anlattı.
Murat Bardakçı Büyükelçi krizindeki ihaneti yazdı: İflâh olmaz bir genetik illet!



Bardakçı ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda’nın Ankara büyükelçilerinin Türkiye'ye hadsiz "Kavala'yı derhal serbest bırakın" çağrısı sonrası Türkiye'deki muhalif kesimin ihanet tutumunu tarihsel bir perspektifle köşesine taşıdı.

MUHALEFETİN İHANET GENİ!

Milli menfaatler bile söz konusu olsa ihanet geninin tarihte hep olduğunu ifade eden Bardakçı "Malûm gen, hükmünü yeni yaşadığımız büyükelçiler krizinde de sürdürdü..."dedi.

İşte Bardakçı'nın Sultan Abdülhamid, Kurtuluş Savaşı ve 1974’deki Kıbrıs harekâtı döneminde siyasetten medyaya örneklerle anlattığı "İflâh olmaz bir genetik illet!" başlıklı yazısı;

Milletlerin bazı ırsî, yani genetik davranışları vardır; devirler ve asırlar da geçse aynı kalırlar... Çağın değişmesi, âdetlerin, anlayışların ve sosyal hayatın yepyeni bir şekle bürünmesi genetik davranışları hiçbir şekilde etkilemez.

Bu gen, bizde sık sık ebedî ve ezelî muhalefet şeklinde ortaya çıkar. Memleketin başına birşeyler gelecek olsa, başımıza belâlar yağsa, hattâ nihayetinde kan ve ölüm olan bir derde bile uğrasak gen hemen kımıldanır, harekete geçer ve devâsı, çaresi olmayan ebedî ve ezelî muhalefeti nüksettirir. Üstüne üstlük işin içine ifrat-tefrit âdetimiz de girince olup bitenlerin memleket için hayır değil şer olduğu düşünülmez bile...

Böyle genetik tepkilerin örnekleri tarihimizde hayli fazladır. Sultan Abdülâziz döneminden itibaren memleket dışında yaşayan Türk muhaliflerin yazdıklarına bakarsanız, ne zaman bir derde uğramış olsak sevinç çığlıkları attıklarını görürsünüz. Jöntürkler’in Paris’te ve Londra’da çıkarttıkları dergiler ile risaleler böyle yazılarla doludur. Devir geçse de malûm gen hükmünü sürdürmüş, Millî Mücadele senelerinde bazı İstanbul gazeteleri Anadolu’da kazanılan zaferleri bile “Kemâlî isyan” gibi göstermişlerdir. Said Molla’nın yayınladığı “İstanbul” isimli gazeteyi gözden geçirdiğiniz takdirde, nefrete varan siyasî karşıtlığın çok daha ağır misallerini görürsünüz.

Bu onulmaz muhalefetin en bilindik örneği, Sultan Abdülhamid’e karşı 1905’te girişilen bombalı suikast teşebbüsünün ardından Fikret’in hayıflanıp suikaste kalkışan teröristlere hitaben “Yazık ki öldüremediniz” diye seslenmesidir.

Kısaca hatırlatayım: İstanbul’da 1905’in 21 Temmuz’unda Sultan Abdülhamid cuma selâmlığı için Yıldız Camii’ne gittiği sırada camiin önünde bir bomba patlamış, hükümdar zarar görmemiş ama 26 kişi hayatından olmuş, terörün arkasında Ermeni komitacıların bulunduğu ve taşeronluğu da Charles-Edouard Joris adında bir Belçikalı’nın yaptığı ortaya çıkmıştı. Joris yakalandı, sivil bir mahkemede idama mahkum edildi fakat Avrupalı büyükelçiler “Asamazsınız!” diye bastırdılar ve terorist serbest bırakılıp Avrupa’ya gönderildi!

O günlerde her bakımdan zayıf ve güçsüz olan devlet, büyükelçilerin baskısına karşı koyacak gücü bulamamış ve istediklerini yapmak zorunda kalmıştı.

Tarihimizde gözü kara muhalefetin en meşhur örneği işte bu hâdiseden sonra ortaya çıktı, Tevfik Fikret “Bir lâhza-i teehhür” yani “Bir gecikme ânı” başlıklı şiirinde bombayı koyanlara “Ey şanlı avcı dâmını bihude (tuzağını boş yere) kurmadın / Attın fakat yazık ki, yazıklar ki vurmadın! / ...Kanlarla bir cinayete pek benzeyen bu iş / Bir hayr olurdu misli asırlarca geçmemiş” diye seslendi, yani vatandaşı olduğu memleketin hükümdarının canını almaya çalışanlara “şanlı avcı” diye hitap etti!

Fikret, suikast teşebbüsünü alkışlamada tek başına kalmayacak, tarihçi Ahmed Refik de daha sonra aynı teröristler hakkında “Osmanlı milletini Abdülhamid zulmünden kurtarmak için bu hareket-i kahramânenin (kahraman hareketin) Ermeni vatandaşlarımız tarafından icra olunduğu anlaşıldı” diye yazacaktı...

DEĞİŞEN BİRŞEY YOK!

Aslında o kadar uzağa gitmeye de pek gerek yok... 1974’deki Kıbrıs harekâtı sırasında Başbakan olan Bülent Ecevit’in o zamanki müzmin muhaliflerinin “Bu işin neticesinde adam kahraman olacak... Pek söyleyemiyorum ama içimden keşke başaramasa diye geçiyor...” dediklerini bizzat işitmiştim!

Malûm gen, hükmünü yeni yaşadığımız büyükelçiler krizinde de sürdürdü...

İfrat-tefrit âdetimizin neticesinde bir kesim “dize getirdik”, “perişan ettik”, “tükürdüklerini işte böyle yalattık” gibisinden gereksiz ve aşırı sevinç krizlerine kapılıyor. Ama karşı tarafın davranışı vahim: Olan Türkiye’ye oluyormuş, ne gam; büyükelçilerin hadsiz çıkışını iktidardan kurtuluş vesilesi görüyor, hattâ az bile buluyor ve krizi sona erdiren diplomatik çözüm hakkında atılan “Geri adım atmadılar, iktidar herşeyi yedi, yuttu, sineye çekti” çığlıkları günler sonra bile hâlâ devam ediyor...

Bu genetik illetin devâsının bulunması ve muhalif olunan iktidarın zayıflaması, zarar görmesi ve devrilmesi için yabancılardan şuursuzca medet ummanın bir zillet olduğunun anlatılıp öğretilebilmesi mümkün değildir!

KAYNAK: HABERTÜRK - MURAT BARDAKÇI
 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul
Türkiye'nin seçim sathına girmesiyle birlikte Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha seçimleri kazanıp terörü bitirmesinden endişe eden PKK'lı teröristler, seçim korkusuyla her gün yeni bir açıklama yapıyor. Kafalarını İHA/SİHA nedeniyle mağaralarından çıkaramayan sözde örgüt liderleri, yayınladıkları görüntüler ile hem iktidar tarafını tehdit ediyor hem de muhalefet cephesine güzellemeler yapıyor.

Bugüne kadar Kemal Kılıçdaroğlu'nu aday olarak çıkarmak için ellerinden gelen desteği veren PKK'lı isimler, şimdi de Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı seçilmesi için ellerinden geleni yapıyor. HDP destekli Kemal Kılıçdaroğlu'nu iktidara getirerek Türkiye'nin son 20 yılda terör örgütüne karşı aldığı yolu geri çevirmeyi hedefleyen, belediyelerdeki kayyumları kaldırarak belediyelerin paralarını yine PKK'ya göndermek isteyen ve bebek katili Abdullah Öcalan'ı hapisten çıkararak özerklik hayali kuran PKK kadroları, seçim için aldıkları kararları ve Kılıçdaroğlu'nu desteklediklerini açık açık ilan etmekten geri durmuyor.

REMZİ KARTAL'DAN KILIÇDAROĞLU'NA DESTEK​

Kongra Gel Eş Başkanı Remzi Kartal, seçimler için altılı masanın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini açıkladı. Kartal, "Bu süreç faşizmin çökertilmesi, demokratikleşme, İmralı kapılarının kırılması ve açılması sürecidir. Onun için aşkla, heyecanla herkes seferber olmalıdır." dedi. Teröristbaşı Abdullah Öcalan'da kucaklaşacakları günü beklediğini ifade eden Kartal, "Önümüzdeki süreç artık değişim-dönüşüm sürecidir. Müzakerelerin ve bu diyalogun geliştirilmesi sürecinde Öcalan’ın doğrudan bu müzakerelerin içinde olması ve muhatap alınması zorunludur." dedi.

N0jd1_1680181581_8845.jpg


PKK'DAN KILIÇDAROĞLU İÇİN EYLEMSİZLİK KARARI

Son olarak Terör örgütü PKK'nın Eş başkanı Bese Hozat PKK'nın kararını açıkladı. 14 Mayıs seçimlerinin bundan önceki hiçbir seçime benzemediğini söyleyen Hozat, HDP'nin Kemal Kılıçdaroğlu lehine aday çıkarmamasını doğru bulduğunu belirterek, terör örgütü PKK'nın seçimler bitene kadar askeri eylemlerini durdurduğunu açıkladı. Hozat "Seçim süreci ile birlikte güçlü bir mücadele yürütülürse bu faşist iktidar 14 Mayıs'ta yıkılacaktır. Seçimler bitene kadar askeri eylemlerimize son verme kararı aldık." açıklamasında bulundu.

Terör örgütü PKK'dan seçim kararı! Kılıçdaroğlu'na açık destek Terör örgütü PKK'dan seçim kararı! Kılıçdaroğlu'na açık destek

"SON DEĞİL BAŞLANGIÇ OLACAK"

PKK'nın yayın organı Medya Haber'de konuşan HDP Van Milletvekili Sezai Temelli seçimlere ilişkin çarpıcı değerlendirmede bulunarak "Seçimler kesinlikle önemli. Her şeyden önce iktidarı hep birlikte devireceğiz. HDP ile, Emek Özgürlük ile, bu iktidara karşı var olan bütün ittifaklarla beraber (6'lı koalisyon) devireceğiz. Bu iktidarı devirdiğimiz gün bir son değil bir başlangıç olacak. Ondan sonraki sürecin inşasına HDP öncülük edecek. İttifaklar (CHP ve İYİ Parti) ile beraber hareket edeceğiz" şeklinde konuştu.

TERÖRİSTBAŞI KALKAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA ÖVGÜ

PKK elebaşı Duran Kalkan, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tutumunun antifaşist çevrelere umut aşıladığını itiraf etti. Teröristbaşı Kalkan, "(Kılıçdaroğlu) Bir tutum alır gibi gözüküyor, bu durum biraz antifaşist çevrelerde umut yaratıyor ama nereye kadar gider belli değildir" dedi.

Kılıçdaroğlu'na Kandil'den övgü! 'Tutumu umut veriyor' Kılıçdaroğlu'na Kandil'den övgü! "Tutumu umut veriyor"

KARAYILAN: ÖCALAN SERBEST BIRAKILACAK

Kılıçdaroğlu'na bir destek de Terör örgütünün diğer bir elebaşı Murat Karayılan'dan geldi. Karayılan, altılı masa koalisyonuna ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na güzellemeler yaparak seçimlerin kazanılması durumunda her şeyin çok farklı olacağını belirtti. Karayılan "14 Mayıs'ta yalnızca Cumhurbaşkanı değil, sistem seçilecektir." diyerek eli kanlı PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın da serbest bırakılacağını söyledi.

PKK elebaşı Murat Karayılan: 14 Mayıs'ta sadece Cumhurbaşkanı değil, sistem de değişecek PKK elebaşı Murat Karayılan: 14 Mayıs'ta sadece Cumhurbaşkanı değil, sistem de değişecek

KARASU'DAN ALTILI MASAYA DESTEK

Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Mustafa Karasu yayınladığı video ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday gösteren altılı masaya destek verdi. Depremin ardından Altılı Masa'nın gücünün daha da arttığını söyleyen elebaşı, "Erdoğan’a en çok zararı biz verdik biz karşı çıktık. Ne diyorlar 'Son terörist kalıncaya kadar devam edeceğiz.' Bunun durması ancak demokratik değişimle olur. Bu konuda Emek ve Özgürlük İttifakı (HDP) üzerine düşeni yapacak" dedi.

17RFm_1679997439_7998.jpeg


YÜZYILLARA YÖN VERECEK DEĞİŞİM YAŞANACAK

CHP ve İyi Parti’nin başını çektiği altılı masaya destek mesajları veren terör örgütü elebaşlarından Duran Kalkan, Türkiye'nin köklü bir değişim sürecinde olduğunu söyledi.
Terörist başı Duran Kalkan, henüz Kılıçdaroğlu'nun ortak adaylığı açıklanmadan önce altılı masa ortaklarına birleşin çağrısı yaptı. Kalkan, Türkiye'nin köklü bir değişim sürecinde olduğunu belirterek "Türkiye, on yıllar da değil, belki yüz yıllara yöne verecek bir değişim dönüşüm süreci yaşayacak. Buna herkes katılmalı, seferber olmalı. Muhalefet gerçekten bir demokratikleşme öngörebilmeli" diyerek muhalefete birleşin çağrısı yapmıştı.




Kalkan, muhalefetin ortak hareket etmesi durumunda terör örgütü PKK'dan her türlü desteği alacağını söyledi.

"KÜÇÜK ŞEYLER MESELE YAPILMAMALI"

Bu teröristler Kılıçdaroğlu'nun adaylığının açıklanmasından önce ise altılı masa ortaklarına ittifak baskısı yapıyordu. Aylarca muhalefet partilere tek çatı altında toplanması çağrısında bulunan teröristbaşlarından Duran Kalkan, "Bu seçim çalışmalarını kesinlikle böyle bir mücadele olarak ele almak lazım. Bu siyasi, askeri durumla kesinlikle birleştirmek gerekli. Bunlardan kopuk, bunların dışında bir seçim kesinlikle yoktur, olamaz. Tam tersi bu ayrılık, parçalılıklar önlenmeli. Küçük şeyler mesele yapılmamalı." sözlerini sarf etmişti.

CEMİL BAYIK'TAN KILIÇDAROĞLU'NA DESTEK

Altılı Masa'nın mutabakat metninde yer alan 'kayyum atanmasının önüne geçilmesi' ve 'yerel yönetimlere bakanlıkların taşra kuruluşunun yönetimlerinin devredilmesi' maddeleri "HDP'nin talepleri kabul edildi" şeklinde yorumlanırken terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinden Cemil Bayık'tan açıklama geldi.

u59pO_1679996293_1238.jpg


Teröristbaşı Bayık, örgütün yayın organında "2023 Türkiye ve Ortadoğu’da demokratik değişim yılı olacak” başlığıyla bir yazı kaleme aldı. PKK elebaşı Bayık, yazısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek açıklamasında bulundu.

Bayık başka bir konuşmasında ise Erdoğan ve Bahçeli'nin seçimi kaybetmesi gerektiğini belirterek Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti'ye oy istedi.

TERÖR ÖRGÜTÜ THKP-C'DEN KILIÇDAROĞLU'NA OY İSTEDİ

CHP Genel Başkanı ve Yedili Masa'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çalışmalarına devam ederken kullanılan bir slogan dikkati çekti. Muhalefetin seçim kampanyasında kullanılan "Açalım kızıl sancağı geçsin yezitlerin çağı" sloganı dikat çekti. Terör örgütü THKP-C, bu söylemi afiş haline getirdi ve Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliğine dikkat çekerek oy çağrıları yaptı.

M65t3_1680073480_16.jpg


 

KAFKAS

Kıdemli Üye
Katılım
3 Nis 2014
Mesajlar
6,397
Tepkime puanı
445
Puanları
83
Konum
İstanbul

Anadolu Alimler Birliği'nden 14 Mayıs kararı: Erdoğan'ın ve Cumhur İttifakının yanındayız​


Yüz yıl önce Abdülhamid Han Hazretlerinin tahtan indirilmesi için verdikleri hal fetvaları ile çetelerin ve işbirlikçilerin yolunu açarak ümmetimiz ve ülkemizin manevi ve maddi terakkide nice kayıplarına sebep oldular. O fetvalarının bedelini hayatımızın ve cemiyetin her alanında ödemekte ve ümmetin her sancısında derinden hissetmekteyiz.
Tam da bu sebeple ilmî dirayete haiz bir manifestoyu 14 Mayıs seçimlerindeki irademiz ve hilmi dik duruşumuzla yüz yıl önceki ilimden uzak o bakış açılarına cevaben de ortaya koymak durumundayız.


TUZAKLARA CEVABI OY KULLANARAK VERİN​

PKK’nın siyasi uzantılarına, FETÖ’cü hainlere, ifsad planları yapan ve ülkemize diz çöktürmek isteyen emperyalistlerin dahili ve harici her türlü desise ve tuzaklarına karşı bölünüp parçalanmadan gereken cevabı yasal seçim hakkımızı kullanarak vermek mecburiyetindeyiz.


ERDOĞAN'IN VE CUMHUR İTTİFAKININ YANINDAYIZ​

Bu manalar etrafında ANADOLU ALİMLER BİRLİĞİ olarak Sayın Cumhurbaşkanımız'ın zâti âlîlerinin ve CUMHUR İTTİFAKI’nın yanında olduğumuzu aziz milletimize hürmet ve muhabbetle ilan ederiz.

Anadolu Alimler Birliği
 
Üst