1 Mayıs bayram mı? / Mevlüt Özcan

spesifik

آزادی قید و بند
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
24,869
Tepkime puanı
4,115
Puanları
113
Konum
Hayâlistan/bul
1 Mayıs İşçi bayramı2 Mayıs Camcı bayramı.
3 Mayıs Milliyetçiler bayramı.
Kabotaj bayramı.
Sabotaj bayramı.
Hürriyet bayramı.
Adam Asma bayramı.
Mayıs ayı 31 gün. Bu ayda herhalde 31 adet bayram var. Boşuna dememişler atalarımız “Deliye her gün bayram” diye.
Şimdi sıradan değil kendin aynı zanneden aydın zanneden pişmekana “yılda kaç bayram var diye sorsanız” inanın bir çırpıda bilemez. Önce düşünür gibi yapar. Sonra parmaklarını sayar. Yine de tam rakamı billahi söyleyemez. Tutturması mümkün değil. Kim bilir “Denizcilik bayramı”nı? Daha yeni yeni öğreniyoruz “Nevruz bayramı”nı.
Biz konuyu baştan ele alalım. “1 Mayıs İşçi Bayramı”ndan demek istiyorum. Bu ne biçim bayramsa her yıl dünyanın her bir yanında kanlı geçer. Böyle bayram mı olur, anlamak zor değil. İlkel toplumlarda senenin belli gününde ilkel kabile mensupları tanrılarını insan kurban ederlermiş. 1 Mayıs günleri de rejimleri takdim edilen kanlı günler. Ben şahsen nefrete tebessüm ediyorum şu “1 Mayıs yortusu”na.
Her yıl Mayıs ayı yaklaşırken herkesi bir kaygıdır sarıyor. “Acaba bu 1 Mayıs’ta ne olacak?” diye. Zira o gün kızıl’a şartlandırılmışlar taş, sopa ve silahlarıyla toplanırlar. Çıkan arbede de mal mülk ve insan kaybolur. Yakın zamanda da böyle oldu. Milyarlarca mal mülk kaybı, can kaybı yaşandı.
Olaylar münasebetiyle pişmekanların ilginç beyanatlarına değinmeyeceğim. Şu 1 Mayıs belası ülkemizin başına nasıl musallat edildi? Bunu bilmemizde fayda mülahaza ediyorum. İşte bu hikâyenin geçmişi:
Yurdumuzun ilk 1 Mayıs hareketi, Müslümana düşman şer kuvvetlerin cümlesinin aleyhimize harekete geçtiği İkinci Meşrutiyet devrine rastlar. 1909’da masonlar Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın tahttan uzaklaştırılması sevinciyle kordon ve önlüklerini takınıp o günkü vilayetimiz Selanik’te yürüyüş yaparlarken, aynı yılın 1 Mayıs günü yine Selanik’te toplanan Rum, Bulgar, Yahudi işler de “İşçi Dayanışma Günü” bahanesiyle Devlete, Devlet-i Âliye’ye, Osmanoğlu’na küfrediyor ve *****lanmış komitacılar elinde Balkan Harbi’ne hazırlanıyorlardı.
Osmanlı Devleti âliyesinin sonuna kadar, 1 Mayıs, bazı vilayetlerimizde devamlı kutlandı! Hatta gariptir, Birinci Dünya Harbi sonunda işgal edilen İstanbul’da dahi 1920’nin, 1921’in 1 Mayıs’ında “bayram” edildi. 1 Mayıs 1922’de ise dönme Kounlis Şefik Hüsnü (Değmer) öncülüğünde İstanbul’da Saraçhane başından Şişli dışındaki Hürriyet-i Ebediyye Tepesi’ne kadar yüründü. Enteresandır, işgal kuvvetleri her çeşit toplantıyı, öyle ki 3-5 kişinin bir araya gelmesini kesinlikle yasak etmişlerdi. Böyle olmasına rağmen işgal kuvvetlerinin 1 Mayıs toplantılarına ve yürüyüşlerine izin vermesi her yönüyle çok manidardır. Konuya Cumartesi yazımızda devam edeceğiz, inşallah.

milli gazete
 
Üst