05.08.2010 tarihi YENİ GÜNDEMLERE başlangıç.bakın neler değişecek Allah cc izniile

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
05.08.2010 tarihi YENİ GÜNDEMLERE başlangıç.bakın neler değişecek Allah cc izniile

YAŞ KARARLARI bir umuttu bazı kişilerce SON HAMLE umutları idi ve UMTLARI Yüce Rabbimin izniyle ONLAR için HENZİMET ti.

Şimdigörün bakalım DAYANAKLARI kalmayanları kimileri BAKELEMUM olacak kimileriise son UMUT terör ün arkasına saklanacaklar.

Ahmet ALTAN ın yazısı aşağıda bir işaret olacaklar için hele refarandum dan da EVET çıkarsa bakın ALLAH cc izniyle POZİTİV DEĞİŞMELERE.


Ahmet Altan öyle bir soru sordu ki...
Taraf Gazetesi yazarı Ahmet Altan, iktidar ve muhalefete sordu...
Yazı Boyutu 10 12 14 16





İktidar ve muhalefet

Hükümet nedir?

Hükümet, devlet denen örgütün yöneticisidir ve bu örgütteki her aksaklıktan sorumludur.

Bütün aksaklıkları soruşturmak, sorumluları bulmak ve gereğini yapmak onun görevidir.

Devletin bir parçası olan ordu da hükümetin sorumluluğundadır.

Biz, önceki gün Hantepe'deki PKK baskınının Heron tarafından çekilmiş görüntülerini yayınladık.

PKK baskını, otuz ayrı askeri noktada izlenmiş ama hiçbir önlem alınmamıştı.

Daha önce de Emniyet istihbaratın “PKK baskınını” haber veren “faksını” yayınlamıştık, bu bilgiye rağmen baskını caydıracak hiçbir şey yapılmamıştı.

Dağlıca baskınından bu yana en az dört “karakol baskınının” önceden bilindiği halde baskınların engellenmediğini gösteren belgeler çıktı ortaya.

Ordu, PKK'nın karakol baskınlarını engellemiyor, Dağlıca'da olduğu gibi bazen PKK'nın geleceği yolun üstündeki mevzileri boşaltıyor, bazen de Hantepe'de olduğu gibi askerlerin ölümünü naklen izliyor ama parmağını kımıldatmıyordu.

Bütün bu olayların “iyimser” yorumu, ordu yönetiminin benzerine rastlanılmayacak ölçüde yeteneksiz ve beceriksiz olduğuydu.

Kötümser yorum ise tüyler ürperticiydi.

Aslında “danışıklı bir dövüş” sürüyordu, askerler ve gerillalar öldürülüyordu ama orduyla PKK yirmi beş yıldır “savaşın hep sürmesi” için ortak bir strateji izliyor, savaşın bitmemesi için yardımlaşıyordu.

Reşadiye ve Dörtyol'daki PKK baskınlarında “JİTEM parmağının” ortaya çıkması, bu işbirliğinin tahminlerden de korkunç olabileceğini gösteriyordu.

PKK ve Kontrgerilla birlikte “operasyon” yapıyorlardı.

Dörtyol'da dört polisin öldürülmesini PKK üstlendi ama “operasyonda parmak izleri” yakalanan JİTEM'le arasındaki ilişkiler konusuna hiç değinmedi.

Bu çarpık ilişkinin “PKK bacağını” sorgulamak Kürt halkına düşüyor, “sizin binlerce insanı faili meçhullere kurban eden kontrgerillayla nasıl bir ilişkiniz var” diye PKK'ya sormak Kürt halkının işi.

Ama ordunun yaptıklarını sorgulamak, soruşturmak, gerçeği ortaya çıkarıp bunu açıklamak hükümetin görevi.

Hantepe baskınıyla ilgili hükümetten en küçük bir açıklama gelmiyor.

Sanki böyle bir olay olmamış, sanki baskının videosu yayınlanmamış, askerlerin nasıl kurban edildiği görülmemiş gibi davranıyor.

Hükümet bunu yapamaz, bu olay yokmuş gibi davranamaz.

Onun yönetimindeki ülkenin ordusundan bahsediyoruz.

Bugün Gazetesi'nin ortaya çıkardığı “Heron'u düşürme” planının, Gediktepe ve Hantepe baskınlarının “gerçeklerini” hükümet açıklamayacaksa, kim açıklayacak bu insanlara?

İktidar bu konularda sessiz.

Peki ya muhalefet?

Ergenekon sanıklarına kürsülerden sahip çıkanCHPBaşkanı'ndan bu olaylarla ilgili en küçük bir eleştiri duydunuz mu?

CHP, Hantepe mevzilerinde göz göre göre öldürülen askerlerin hesabını sordu mu, o askerlere sahip çıktı mı?

Ergenekon sanıklarını kurtarabilmek için kendini parçalayan ana muhalefetin, iktidardan bu baskınların hesabını sorması gerekmez mi?

“Niye ordu bu baskınları önlemedi” diye yeri göğü inletmesi beklenmez mi?

Neden bu askeri skandallarda CHP'nin hiç sesi çıkmıyor?

Bu ülkenin muhalefet partisi değil mi o?

Bu baskınlar, bu ölümler bu ülkede olmuyor mu?

Ölen askerler CHP'nin umurunda bile değil, o Ergenekoncuları kurtarmak istiyor, peki ya “milliyetçi” MHP'ye ne dersiniz?

Şehit cenazelerini gösteri alanına çeviren, küçük kasabalarda Kürtlerin mahallelerini basmaya kalkışan Ülkücülerin “infiallerini anlayışla karşılayan” MHP, neden “öldürülen askerlerin” niye böyle öldüğünü hiç merak etmiyor?

Ordunun kendi askerini korumaması “milliyetçiliğe” pek mi uygun?

Peki ya “anayasa referandumunu” boykot edebilmek için büyük kampanyalar yürüten BDP?

Batı bölgelerindeki Kürtlerin hayatlarını tehlikeye batan “PKK-Kontrgerilla” operasyonlarıyla ilgili hiç mi söylenecek sözü yok?

Dörtyol'da yaşananların “içyüzünü” hiç mi merak etmiyor?

O küçük kasabada büyük tehlikeler yaşayan Kürtler, BDP'nin ilgi alanına girmiyor mu, siyaset sadece “gösteri” mi, siyasetin gerçeklerle ilgisi yok mu?

Biz yirmi beş yıldır bir savaş yaşıyoruz, Kürt ve Türk binlerce çocuğumuzu kaybettik bu savaşta ve siyasetçilerin hiçbiri bu “savaşın” gerçeklerini sorgulamıyor.

Onlar böyle ortaklaşa susunca, soru sormak, bize, hepimize, bu ülkenin bütün Türklerine ve Kürtlerine düşüyor:

“Neden susuyorsunuz? Hangi siyasi çıkar karşılığında bu çocukların ölümleri karşısında böyle sessiz kalıyorsunuz?”

AHMET ALTAN - TARAF
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
Dörtyol'da çavuş provokatör !
Dört polisin şehit olduğu olay sonrası “PKK'lıları bize verin” diyerek kalabalığı kışkırtan kişinin Bingöl'de görevli bir uzman çavuş olduğu ortaya çıktı.
Yazı Boyutu 10 12 14 16





Hatay'ın Dörtyol İlçesi'nde dört polisin yaşamını yitirdiği baskından sonra ilçede başlayan provokasyonla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. PKK'nın kanlı saldırısının ardından Dörtyol'da yaşayan Kürtlere yönelik linç girişiminin fitilini bir uzman çavuşun ateşlediği ortaya çıktı.

Kameralar yakaladı

İlçedeki mobese kameraları tarafından kaydedilen görüntülerde “Polis öldüren PKK'lılar emniyette. PKK'lıları bize verin” diyerek grubu yönlendirirken görüntülendiği belirtilen kişilerden birinin Uzman Çavuş Ahmet Büyük olduğu saptandı.

Büyük'ün, Bingöl'deki 49. Piyade Alay Komutanlığı'nda görev yaptığı öğrenildi. Polis tarafından yakalanan Uzman Çavuş Ahmet Büyük, jandarmaya teslim edildikten sonra, görüntülere rağmen serbest bırakıldı.

Neden Dörtyol'daydı

Hatay polisinin mobese kayıtlarından elde ettiği görüntülere göre, saldırıdan sonra başka bir olaya ilişkin gözaltına alınan kişileri PKK'lı zanneden bir grup ilçe merkezinde toplanıyor. “Polis vuran PKK'lılar emniyette. Gidip alalım” diyerek kalabalığı yönlendiren kişi ise Uzman Çavuş Büyük. Polis'in gözaltına almak istediği Büyük önce “MİT personeliyim”, ardından da “askerim' karşılığını alıyor. Bunun üzerine jandarmaya teslim ediliyor. Jandarma ise Büyük'ü serbest bırakıyor.

Daha önce de saldırıda kullanılan aracın sahibi MHP'li Belediye Meclis üyesi Bestami Kılınç, PKK'lılarla karşılaşmadan önce JİTEM görevlileriyle görüştüğü ortaya çıkmıştı.




Yanıt bekleyen sorular

Şimdi herkes bu uzman çavuşa ilişkin kafa karıştıran detayların açığa kavuşmasını bekliyor. İşte yanıt bekleyen sorular:

» Uzman Çavuş Ahmet Büyük Bingöl'de görev yaptığı halde Dörtyol'da ne yapıyordu? İzinli miydi, yoksa özel bir görev nedeniyle mi ilçedeydi?

» Büyük, saldırıda aracı kullanılan MHP'li Kılınç'la görüşen JİTEM üyelerinden biri miydi ya da o istihbaratçıları tanıyor muydu?

» Büyük, grubu yönlendirip provoke ederken görüntülendiyse neden ve nasıl serbest bırakıldı?

» Büyük'ün de görüntülerinin yer aldığı o mobese kayıtları, neden daha önceki olaylarda olduğu gibi kamuoyuna gösterilmiyor?

» Uzman Çavuş Büyük şu an nerede?

TARAF



01.08.2010 09:50:52
 
Üst