İşte yeni komuta kademesi (bu hükümet bile müslümanları uyutursa)

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
İşte yeni komuta kademesi

Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı dışında atamalar belli oldu

05 Ağustos 2010 Perşembe, 10:36:58
539166_detay.jpg




Balyoz davası kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan 11 subayın terfisi ve 'internet andıcı' iddiası nedeniyle ifadeye çağrılan Orgeneral Hasan Iğsız yüzünden düğümlenen YAŞ toplantılarında 1. Ordu Komutanlığı'na yapılan atama dikkat çekti. 1'nci Ordu Komutanlığı'na Orgeneral Erdal Ceylanoğlu atandı.Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, 28 Şubat sürecinde Sincan'da tank yürütülmesi olayında adını kamuoyuna duyurmuştu.

YAŞ'ta düğüme neden olan ve ataması yapılmayan Orgeneral Hasan Iğsız’dan boşalan 1. Ordu Komutanlığı’na Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı (EDOK) Orgeneral Erdal Ceylanoğlu atandı. Ceylanoğlu 28 Şubat’ın simgesi haline Sincan’daki tankların yürüten komutan olarak biliniyor. Erzincan Ergenekon davasının 1 numaralı sanığı 2. Ordu Komutanı Saldıray Berk de Ceylanoğlu'ndan boşalan EDOK Komutanlığı’na getirildi.

ORGENERAL SALDIRAY BERK NEREYE ATANDI?


EDOK Komutanlığı'na Erzincan'daki Ergenekon davasının sanığı Orgeneral Saldıray Berk getirildi. Berk'in başına getirildiği EDOK bir anlamda ikinci bir kara kuvvetleri gibi.

Hürriyet, 21 Haziran 2004 tarihli nüshasında rahmetli Yener Süsoy’un bir söyleşisini yayınladı.Söyleşiyi veren kişi emekli korgeneral İzzettin İyigün’ündü.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki takma adı “çift beyinli” olan emekli Korgeneral İyigün röportajda şunları söylemişti:

“ 28 Şubat’ta Sincan’da tankları yürüten, balans ayarını yapan benim. Öncesinden ne Karadayı’nın haberi vardı, ne de Çevik Bir’in. Sadece 3 kişi biliyorduk: Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Doğu Aktulga, Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal ve ben. O tarihte EDOK Komutanı’ydım, zırhlı tümen bana bağlıydı.”

O zırhlı tümen halen EDOK Komutanlığına bağlıdır. Sadece o tümen değil, Türkiye’deki tüm zırhlı birlikler, kara havacılık komutanlığı, komando birlikleri, askeri okullar gibi tüm unsurlar EDOK Komutanı’na bağlıdır.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
ORGENERAL SALDIRAY BERK NEREYE ATANDI?

EDOK Komutanlığı'na Erzincan'daki Ergenekon davasının sanığı Orgeneral Saldıray Berk getirildi. Berk'in başına getirildiği EDOK bir anlamda ikinci bir kara kuvvetleri gibi.

Hürriyet, 21 Haziran 2004 tarihli nüshasında rahmetli Yener Süsoy’un bir söyleşisini yayınladı.Söyleşiyi veren kişi emekli korgeneral İzzettin İyigün’ündü.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki takma adı “çift beyinli” olan emekli Korgeneral İyigün röportajda şunları söylemişti:

“ 28 Şubat’ta Sincan’da tankları yürüten, balans ayarını yapan benim. Öncesinden ne Karadayı’nın haberi vardı, ne de Çevik Bir’in. Sadece 3 kişi biliyorduk: Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Doğu Aktulga, Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal ve ben. O tarihte EDOK Komutanı’ydım, zırhlı tümen bana bağlıydı.”

O zırhlı tümen halen EDOK Komutanlığına bağlıdır. Sadece o tümen değil, Türkiye’deki tüm zırhlı birlikler, kara havacılık komutanlığı, komando birlikleri, askeri okullar gibi tüm unsurlar EDOK Komutanı’na bağlıdır.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
Önceki dönemlerde şahit olduğumuz istisnai uygulamaların arkası getirilemediğinden atılan her adım karşılığında iki adım geri gidildi.

Komuta kademesinin atanmasında yetkisi bulunmadığı hatırlanan YAŞ'ta da hükümetin biraz daha dikkatli olması ve yetkilerini kullanması lazım.

Önceki yıllarda şûrada alınan kararların ceremesi bir anlamda bu sene çekildi.

Andıçla anılan Hasan Iğsız'ın alternatifinin Sincan'da tank yürüten Erdal Ceylanoğlu olduğu unutulmamalı.
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
YAŞ'ta komutanları Gül belirledi iddiası 10 Ağustos 2010 09:51


Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısıyla başlayan sorunlu süreci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tercih ve talimatlarının belirlediği iddia edildi. YAŞ'ta 4 Ağustos itibariyle başlayan sıkıntılı sürecin perde arkası:



Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila, Yüksek Askeri Şûra'daki (YAŞ) terfi pazarlıklarını yazdı.


Bila'nın yazısındaki iddialar:


Komutanları Gül belirledi


Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısıyla başlayan sorunlu süreci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tercih ve talimatlarının belirlediğini söyleyebiliriz.
YAŞ toplantısının son günü olan 4 Ağustos 2010 tarihi itibariyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yapılacak atama konusunda Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un önerisi, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından benimsenmedi. Başbuğ’un, Kara Kuvvetleri Komutanlığı için 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız’ı önermesini uygun görmeyen Erdoğan, bu öneriyi kararnameye dönüştürmedi ve Köşk’e çıkarmadı.


4 Ağustos itibariyle başlayan Kara Kuvvetleri’ne yapılacak atama, soruna dönüştü ve nihai kararın oluşmasında Başkomutan sıfatı da taşıyan Cumhurbaşkanı Gül’ün tercihleri belirleyici oldu.
Gül’ün ölçüleri
YAŞ toplantısından sonra yaşadığımız sürecin perde arkasına girmeden önce bu süreçte belirleyici rol oynayan Cumhurbaşkanı Gül’ün ölçülerini anımsamakta fayda var.


Cumhurbaşkanı Gül, sürecin başında iki önemli ölçü koydu:

1- Haklarında yakalama kararı aşamasına kadar gelmiş adli takibat olan, soruşturma veya dava kapsamında terfi ettirilmeleri uygun olmaz,
2- Komutan atamalarında da normal seyri içinde Genelkurmay Başkanlığı yolunu etkileyecek kararlardan kaçınmak gerekir.


Atilla Işık tercihi


Sürecin başında Cumhurbaşkanı Gül’ün verdiği talimat bu çerçevedeydi.


Başbakan Erdoğan’ın Kara Kuvvetleri Komutanı olarak Iğsız’ı değil Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık’ı düşündüğünü hissettirmişti. Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde gelenek haline gelen en kıdemli orgeneral olan 1. Ordu Komutanı’nın Kara Kuvvetleri’ne atanması gerektiği görüşüne karşı, “Hayır, jandarmadan atama da geleneğe dönüştü, Koşaner Paşa da öyle atanmıştı” demesi, bu anlama geliyordu. Başbakan Erdoğan, Iğsız Paşa’nın sorumlu tutulduğu dönemde açılan internet sitelerindeki haber ve yorumların, partisinin kapatılması davasında kullanıldığı gerekçesi; keza ünlü İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın bu dönemde hazırlandığı iddiası nedeniyle, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanmasına karşıydı.


Başbakan Erdoğan’ın, Atilla Işık tercihine Cumhurbaşkanı Gül’ün de itirazı yoktu. Ancak Atilla Işık, emekliliğini talep edince yeni bir durum ortaya çıktı.


Gül’den Koşaner’e


Başbakan Erdoğan’ın, Başbuğ’un, Iğsız önerisini geri çevirmesi ve Atilla Işık Paşa’nın emekliliğini istemesiyle, krize dönüşme eğilimi gösteren gelişmeler karşısında Cumhurbaşkanı Gül devreye girdi. Gül, 5 Ağustos 2010 günü Genelkurmay Başkanlığı‘na atanması beklenen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’i Köşk’e çağırdı.
Cumhurbaşkanı Gül, Koşaner’e sorunu bir krize dönüştürmeden çözün talimatı verdi. Cumhurbaşkanı’nın önerisi Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık’ın emeklilik kararından vazgeçirilmesi ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanmasıydı.


Bu talimatla Köşk’ten ayrılan Koşaner, durumu Genelkurmay Başkanı Başbuğ’a iletti. Ancak, Atilla Işık Paşa’yı ikna etmek mümkün olmadı.


Özel-Güner formülü


Atilla Işık Paşa’nın ikna edilemediği bilgisi hükümet tarafına iletildikten sonra Genelkurmay Başkanı Başbuğ, alternatif formül için Başbakan Erdoğa’dan randevu talep etti. Erdoğan, Afyon ve Antalya mitinglerine katıldıktan sonra 6 Ağustos günü akşam 23.00’te randevu verdi.
Genelkurmay Başkanı Başbuğ, bu görüşmede TSK’daki teamül gereği kıdem esasına göre daha önce Jandarma Genel Komutanlığı’na atanan Orgeneral Necdet Özel’in Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner’in de Jandarma Genel Komutanlığı’na atanması gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan ise hemen evet veya hayır diye bir yanıt vermedi. Durumu değerlendireceğini ve Cumhurbaşkanı Gül’ün ön onayını almadan karar vermeyeceğini ifade etti.


Başbuğ’un bu önerisi hükümet cephesinden Cumhurbaşkanı Gül’e iletildi. Cumhurbaşkanı Gül, 7 Ağustos Cumartesi günü İstanbul’a geçmişti. Cumhurbaşkanı, Başbuğ’dan gelen Özel-Güner formülünü uygun bulmadı. Hükümete, böyle bir atamayı uygun görmediğini iki gerekçeyle iletti.


Güner’in durumu


Cumhurbaşkanı Gül, Aslan Güner Paşa’nın Cumhurbaşkanlığı Başyaverliği döneminden bu yana yaklaşık 20 yıllık hizmetinin Ankara’da geçtiğini, PKK ile mücadelede Güneydoğu’da komutan olarak görev yapmadığını; böyle bir atamaya onay verirse Güner’in Genelkurmay Başkanlığı yolunu açmış olacağını, oysa cephe deneyimi olmayan bir komutanın Genelkurmay Başkanı olmasının doğru olmayacağını, bu nedenle de onay vermeyeceğini hükümet tarafına iletti. (Cumhurbaşkanı Gül nezdinde, Güner Paşa’yla ilgili olumsuz bir kanaattin de Ankara Garnizon Komutanı iken Esenboğa’da, kendisini karşılarken eşi Hayrünisa Hanım’ın elini sıkmamak için protokol sırasından çıkması da kulislere yansıdı.)
Cumhurbaşkanı Gül’ün bir diğer gerekçesi de Jandarma Genel Komutanlığı’na atanmış olan Orgeneral Necdet Özel’in Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanması halinde, kusurlu bir hareketi olmadığı halde Genelkurmay Başkanlığı yolunun kapanacak olmasıydı. Gül, bunun da bir haksızlık yaratacağını düşünüyordu. Bu düşüncesini de iletti.


Ceylanoğlu formülü


Gül, Özel-Güner formülüne ön onay vermeyince, durum Genelkurmay’a iletildi. Pazar günü Başbakan Erdoğan İzmir’deyken, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Ankara’da öğlene kadar çalıştı.
Gönül; Cumhurbaşkanlığı, Başbakan ve Genelkurmay arasında iletişimi sağladı ve sonuçta, Genelkurmay’ın, Kara Kuvvetleri Komutanlığı için 1. Ordu Komutanlığı’na atanan Orgeneral Erdal Ceylanoğlu’nu önerdi. Genelkurmay ve hükümet; Ceylanoğlu’nun Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na, Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu’nun 1. Ordu’ya, Orgeneral Nusret Taşdeler’in Ege Ordu Komutanlığı’na ve Orgeneral Bilgin Balanlı’nın Harp Akademileri Komutanlığı’na atanması konusunda mutabakata vardı.


Bu mutabakat, kararnameye dönüştürülmeden önce ön onay için Cumhurbaşkanı Gül’ü iletildi. Cumhurbaşkanı Gül, mutabakatı uygun görünce işlemler başlatıldı. Gül, dün gece yarısı 01.00 sıralarında kararnameleri onaylarken, önüne hangi isimlerin geleceğini biliyordu.
MİLLİYET
 

Ebu'l-Feth

Doçent
Katılım
6 Ocak 2008
Mesajlar
648
Tepkime puanı
114
Puanları
0
Konum
dünya
Bence kullanılan kaynakda ya da olaya bakış açısı biraz farklı... Bu olay bir taktik olayı ve olumlu sonuç verecektir inşaAllah...
 

korakademik

Ordinaryus
Katılım
17 Ağu 2009
Mesajlar
2,236
Tepkime puanı
63
Puanları
0
saldıray berk 3. ordu komutanı iken
mahkemeye çıkacağı gün eskişehir e zırhlı birliği yola çıkarmadı mı?

aynı komutanı siz ankara atadınız. ve emrine zırhlı birliklerin tamamını veriyorsanız. neler yapabileceğini siz hesaplayın.

olumlu yönden bakarsanız hemen imza atılmadı
unutmayın 28 şubat döneminde de erbakan birkaç gün direnmişti.
sonra olanları unutmayın.
neyse olan oldu.
şimdi referanduma odaklanmalıyız.

mazlumların sığınacağı yer sağlam olsun da gerisi hallolur
 

agbi

Yasaklı
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
25
Tepkime puanı
382
Puanları
0
Konum
İzmir
bu hükümet bile müslümanları uyutursa

Bu düşünce sana mı ait korakademik.

Eğer düşünce size aitse gerçekten karşı propagandanın etkisinde kalmışsınız.

1980 den beri gelen sisteme önce Allahın izni ile ÖZAL şimdi de Erdoğan ve GÜL neşteri vurmuşlardır.

SİSTEMLERİ pasifize etmek çok zordur kökten ise yılların emeği gerektirir.

Bugünkü olay KÖTÜNÜN İYİSİDİR.

Bizler bir zamanlar ORKESTRA ŞEFİNİN bile değiştiremediği BAŞBAKANLAR gördük.

Fikret BİLA nın yzısını getirmek baştan hata hala galiba Gürel paşanın Hayrünisa Hanım a yaptığı gösteriliyor

ASLINDA HAYIR

BU PAŞA 20 Senedir ANKARA dışına ÇIKMAMIŞTIR iLginç değilmi ?

Saldıray BERK in G.Kurmay Başkanlığı yolu kapanmıştır.

Şuan madem akıl yürütüyorsunuz GENERALLERDEN bana bir tane gösterin BU OLMALI idi diye.
 
Üst