Âmirin görevi

bulut_bey79

Kıdemli Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
12,118
Tepkime puanı
324
Puanları
0
Konum
istanbul
Web sitesi
3422unitedstates.spaces.live.com
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Âmirliğin şartlarını gözetemeyen, âmir olmaktan sakınmalı. Âmir olan, maiyetinde olanları bir hizmetçi, bir işçi gibi görmemeli. Onların içerisinde Allah’ın sevgili kulları, evliya zatlar olabilir. Onlara tepeden bakan, tepetaklak gider. Onlara karşı kibirli olmamalı, yoksa Allah onları helak eder. Onların kalblerini kıran, Kâbe’yi yetmiş sefer yıkmaktan daha büyük günaha girer.
Allahü teâlâ bir hadis-i kudside, Peygamber efendimize, (Ey Habibim, beni talep edene hizmetçi ol!) buyuruyor. Allahü teâlâyı kim talep eder? Müslüman talep eder. Yani Allahü teâlâ şöyle buyuruyor:
(Ey habibim, bir Müslüman gördüğün zaman ona hizmetçi ol, iyilik et, âmirlik yapmaya kalkışma!)Allahü teâlânın, kâinatı hürmetine yarattığı habibine emri budur. İnsanlar ne çekmişse ve ne çektirmişse, baş olma sevdasından çektirmiştir. İki üç kişi bir araya geldi mi, biri Emîr olmalı. Emîr olan ise hizmet beklememeli, aksine, arkadaşlarına hizmet etmeli. Nitekim iki kişi, sırtlarında birer çuvalla bir yere giderlerken, biri diğer arkadaşına der ki:
- Sünnettir, birimizin Emîr olması lazım. Sen Emîr ol!
- Peki. Şimdi ben sana Emîr oldum mu? Sen şimdi emrimi dinleyecek misin?
- Elbette, çünkü Emîr’e itaat vacibdir.
- O zaman emrediyorum, senin çuvalı benim sırtıma vur!
- Nasıl olur efendim?
- İtiraz yok, madem ben âmirim, kendi çuvalını da vur sırtıma!
- Ama bu uygun olur mu?
- Hiçbir şeye itiraz etme! Şimdi senin bütün vebalin, bütün mesuliyetin bana ait. Senin rahat etmen için ne gerekiyorsa benim onu yapmam lazım. Emîr, yük olan değil, yük çeken, hizmet eden demektir.
kaynak dinimizislam mail grubu
 
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,994
Tepkime puanı
93
Puanları
0
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Âmirliğin şartlarını gözetemeyen, âmir olmaktan sakınmalı. Âmir olan, maiyetinde olanları bir hizmetçi, bir işçi gibi görmemeli. Onların içerisinde Allah’ın sevgili kulları, evliya zatlar olabilir. Onlara tepeden bakan, tepetaklak gider. Onlara karşı kibirli olmamalı, yoksa Allah onları helak eder. Onların kalblerini kıran, Kâbe’yi yetmiş sefer yıkmaktan daha büyük günaha girer.
Allahü teâlâ bir hadis-i kudside, Peygamber efendimize, (Ey Habibim, beni talep edene hizmetçi ol!) buyuruyor. Allahü teâlâyı kim talep eder? Müslüman talep eder. Yani Allahü teâlâ şöyle buyuruyor:
(Ey habibim, bir Müslüman gördüğün zaman ona hizmetçi ol, iyilik et, âmirlik yapmaya kalkışma!)Allahü teâlânın, kâinatı hürmetine yarattığı habibine emri budur. İnsanlar ne çekmişse ve ne çektirmişse, baş olma sevdasından çektirmiştir. İki üç kişi bir araya geldi mi, biri Emîr olmalı. Emîr olan ise hizmet beklememeli, aksine, arkadaşlarına hizmet etmeli. Nitekim iki kişi, sırtlarında birer çuvalla bir yere giderlerken, biri diğer arkadaşına der ki:
- Sünnettir, birimizin Emîr olması lazım. Sen Emîr ol!
- Peki. Şimdi ben sana Emîr oldum mu? Sen şimdi emrimi dinleyecek misin?
- Elbette, çünkü Emîr’e itaat vacibdir.
- O zaman emrediyorum, senin çuvalı benim sırtıma vur!
- Nasıl olur efendim?
- İtiraz yok, madem ben âmirim, kendi çuvalını da vur sırtıma!
- Ama bu uygun olur mu?
- Hiçbir şeye itiraz etme! Şimdi senin bütün vebalin, bütün mesuliyetin bana ait. Senin rahat etmen için ne gerekiyorsa benim onu yapmam lazım. Emîr, yük olan değil, yük çeken, hizmet eden demektir.
kaynak dinimizislam mail grubu
Ah İslam Ahlakıyla Ahlaklanmış güzel insanların yaşadığı o mesut günler nerde.Bizim gibilerin yaşadığı çağ nerde.Bize fırsat verildiğinde yüzde yüz değişir nefsimizin şımarıklığında boğulup gideriz.O diyarların bahtiyar insanları çekip gittiler geride belki milyonda bir güzel insanlar bırakarak.İşte bizede Rabbim bu güzel insanları tanımağı ve onlarla birlikte olmağı nasib etsin.Amin
 
Üst